İnternet ve sosyal medya bağımlılığının, toplumdan kendilerini soyutlamaya ve çocuklarda konuşma bozukluklarına neden olduğunu kaydeden Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. Oktay Kocabaş, kişilerin internet ve sosyal medya kullanımına bir sınırlama koyması gerektiğini aksi takdirde bu durumun bir hastalığa dönüşebileceğini vurguladı.

Uzm. Dr. Oktay Kocabaş günümüzün en önemli bağımlılıklarından biri haline gelen internet ve sosyal medya kullanımıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Bu tür bağımlılıkların da tedavi edilebildiğini kaydeden Kocabaş, hastanelerine son yıllarda konuşma bozuklukları nedeniyle başvuran çocuk sayısının arttığını ve bunun en önemli sebeplerinden birinin ekran bağımlılığından kaynaklanan iletişimsizlik olduğunu ifade etti.

Davranışsal bağımlılık türü

Bağımlılığın birçok farklı türü olduğunu kaydeden Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. Oktay Kocabaş günümüzde internet ve sosyal medya bağımlılığının giderek arttığını belirtti. Kocabaş, “Her türlü bağımlılık mevcut. Bir diğer bağımlılık türü ise davranışsal bağımlılık türü. Özellikle internet ve telefon bağımlılığı günümüzde çok fazla görülmekte. Bu davranışsal bağımlılıkları tedavi etmek için özellikle 18 yaş altı başvuran hastalarımızı Çocuk Psikolojisi Kliniğinde, 18 yaş üstü başvuranlar da Bağımlılık Polikliniğimizde ve Psikiyatri Kliniğimizde tedavi etmekteyiz. İlerleyen dönemlerde bunun tedavisinin rolü büyük önem taşımaktadır. Kişiler artık sosyal hayatlarından uzaklaşıp kendilerini sadece internete, sosyal medyaya veriyorlar. Bu da kişiler arasındaki iletişimi olumsuz etkiliyor. Bunun bir rahatsızlık, hastalık boyutuna dönüşmesinde ise kişiler sosyal ilişkilerinde başarısız oluyorlar, sosyal ilişkilerini sürdüremiyorlar, çalışma hayatında başarısız oluyorlar ve sürdüremiyorlar. Pek çok işlevsellikte bozulmaya sebep oluyor” dedi.

Çocukların kelime dağarcıkları azalıyor

Günlük hayatta sosyal medya ve İnternet kullanımında bir sınırlama olması gerektiğini vurgulayan Kocabaş, “Bir sınırlandırma olması gerekiyor. Çocuklarla iletişim kuramadığımızda, onları ekrana yönlendirdiğimizde kelime haznelerinde bir daralma oluyor ve bu çocuklarda konuşma bozuklukları ve geç konuşmaya sebep oluyor, kelime dağarcığının daha az olması sebebiyle. Kesinlikle yapılan bu çalışmalarda gösterilmiştir, bu konuda benim net bir bilgim yok ama bizim poliklinikte gördüğümüz hastalarda, geçmişle şimdiki arasında konuşma bozukluklarında farklar görülüyor. Aileler çocuklarının kelime dağarcığını artırmak için çocuklarını ekranın başına oturtmak, televizyonun başına oturtmak yerine evde bir iş yaparken o işi nasıl yaptığını sözel olarak dile getirmeli. Mesela yanında çocuğu varken ‘Şimdi sandalyeyi kaldırıyorum’, ‘Şimdi masanın üzerini temizliyorum’, ‘Şimdi yemek hazırlayacağım’ şeklinde yaptığı eylemleri sözel olarak ifade ederek çocuklarının kelime dağarcığını genişleterek artırabilirler” diye konuştu.

“Sosyal fobiye neden olabiliyor”

Bu tür bağımlılıkların sosyal fobiye neden olduğunu söyleyen Kocabaş şunları söyledi: “Kişilerin sosyal medya üzerinden hayatlarını sürdürmesi ve televizyon üzerinden gündemi takip etmesi, uzun dönemde sosyal fobi dediğimiz, insanlardan uzaklaşan toplum içine girmekten çekinen bireyler oluşabilir. Toplumsal anlamda insanların bir birleriyle iletişimi azaldığında iletişim kopukluğu nedeniyle olayların çözümünde sosyal işlevsellikte bozulma oluyor. Dünya Sağlık Örgütüne göre kişinin sağlıklı olması, bedenen, ruhen ve sosyal yönden sağlıklı olması gerekiyor. Sosyal yönden sağlıksız olursa ki sosyal yönden kişiyi sağlıksız, iletişimsiz hale getirir bu da bir hastalık boyutunda, sağlıksızlık boyutunda değerlendirilebilir.”