Sosyal medya kimlik oluşumunda olumsuz etki oluşturuyor
Psikiyatrist Yrd.Doç.Dr. Rıdvan Üney, konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu
Psikiyatrist Yrd.Doç.Dr. Rıdvan Üney, sosyal medyanın oluşturduğu tehlikeler hakkında bilgi verdi.
Yrd.Doç.Dr. Üney, “Sosyal medya; bilgisayar veya akıllı telefon kullanan kişilerin, internet üzerinden oluşturabilecekleri her türlü yazılı, sesli ve görüntülü iletişimi ve paylaşımı sağlayan internet siteleridir. Dünyada her 5 kişiden 2’si internet kullanırken, ülkemizde her iki kişiden birisi internet kullanmaktadır. Ülkemizde her 5 internet kullanıcısının dördü, sosyal medyaya girebilmek için internet kullanıyor. Gene dünyada her 3 kişiden birinin sosyal medya hesabi varken, ülkemizde her iki kişiden birinin sosyal medya hesabı bulunmaktadır. İlk olarak, 2006 yılında Facebook’la birlikte sosyal ağ gündemimizde girdi. En sık kullanılan sosyal ağlar; Facebook, Twitter, İnstagram, WhatsApp, Snapchat, Badoo, Foursquare, Youtube, Swarm, Periscope, Vine ve bunlara benzer sitelerdir. Bu sitelerin en önemli özelliği, akıllı telefon ve internetin olduğu her yerde ulaşılabilir olmasıdır. Bugün çocukların ve gençlerin neredeyse tamamı, sosyal medyayı aktif olarak kullanmaktadır. Çoğu zaman bu durumun zararları üzerinde konuşulmaktadır. Ancak şu bir gerçektir ki; artık sosyal medyayı reddetmek olası gözükmemektedir. Bu durum, iletişimin yeni bir şekli olarak karşımızdadır. Bunu tehlikesiz bir hale getirmek gerekir. Ancak, tehlikeli yönleri fark edersek ve de çocuklarımızı ve gençlerimizi koruyabiliriz” dedi.
Psikiyatrist Yrd.Doç.Dr. Üney, çocukların ve gençleri sosyal medyada bekleyen tehlikeleri şöyle sıraladı:
1. Kimlik oluşumuna olumsuz etkisi: Çocukların ve gençlerin kimlik gelişim dönemlerinde, kendilerinden memnun olmadıkları birçok özellikleri vardır. Bunları değiştirmekle mücadele etmeleri gereken dönemde; sosyal medyada oluşturdukları sahte hesaplarla (fake account) kendilerini kolayca bambaşka birisi olarak tanıtabilirler. Bu da gelişmekte ve olgunlaşmakta olan kimlik süreçlerini olumsuz yönde etkileyebilir.
2. Mahremiyet duygusunun gelişmesini engelleme: Ergenlikle birlikte, mahremiyet duygusu gelişir. Yani gencin kendine ait sırları oluşur. Ancak özel ilişkiler dâhil, her türlü mahrem konuşmalar sosyal medya aracılığı ile yapılmaktadır. Bu da gençlerin mahremiyet duygularının oluşumunu engellemektedir.
3. Kandırılma, suiistimal: Gençler ergenlik dönemlerinde, artık bir yetişkin gibi kabul görmek isterler. Onaylanmayan gençlerin; sosyal medyada uygun olmayan ilişkilerin içinde, suiistimal edilmeleri sık görülen bir durum haline gelmiştir. Kandırılabilirler.
4. Yasal sorunlar: Sosyal medya olumsuz ve kötü niyetliler için de kullanılan bir alan olmuştur. Ekonomik alanda sömürülme, yasa dışı davranışa zorlanma gibi durumlar, hukuki sorunlara neden olmaktadır.
5. Popüler olma isteği: Gençler arasında popüler olma isteği oldukça yoğundur. Bunu isteyen genç, yalana bulaşabilir. Kendisiyle örtüşmeyen davranışlar sergileyebilir.
6. Paylaşılan fotoğraflar: Gençler bazen beğenilmek veya farklı olmak için çevreden farklı giyimleri deneyebilir. Sosyal medyada bunun karşılığı olarak; açık, çıplak ya da bedenini sergileyen fotoğraflar paylaşabilir. Bu durumun sakıncalarını görmek sanırım çok zor değildir.
7. Toplumdan uzaklaştırır, yalnızlaştırır: Sosyal medya; her ne kadar ismi sosyal olsa da, gençleri yalnızlaştırır. Dışarıda arkadaşlarıyla geçeceği zamanı kısıtlar. Ailesinden uzaklaştırır. Bu da onun toplumdan uzaklaşmasına neden olabilir.
8. Kilo alımı, hareketsizlik: Sosyal medya başında geçirilen zamanın fazlalığı, kişiyi hareketsiz kılar. Bunun sonucu kilo alımı, sağlıksız bir yaşantı için zemin oluşturur.
9. Konuşamayan ama yazan gençlik: Sosyal medya kullanımı birçok gençte, sohbet etme yerine yazışmayı tercih etmelerine neden olmaktadır. Hatta aynı kafede saatlerce oturup, birbirinin yüzüne bakmadan, akıllı telefonunda yazışarak zaman geçiren gençleri sık sık görür olduk. Bu da ilişkileri zedeler.
10. Gelişmelerden ve hayattan geri kalma: Sık sosyal medyayı kullanan gençler takip ettiği arkadaşlarının iyi zaman geçirdiğine ve eğlendiğine dair paylaşımlarını görür. Bir nedenle kendisinin bunları yapamıyor olması, onda eksiklik duyguları geliştirir. Zaten kendisine güveni tam olmayan gençler, bu durumda dışlanmışlık ve yetersizlik duygularını yoğun hissedebilir.”