Trabzon'da ilk böbrek nakli
Ordu'da beyin ölümü gerçekleşen Gökmen Turgut'un organlarının bağışlanmasının ardından böbrek nakli yapılan Yılmaz, 7 yıldır böbrek hastalığı olduğunu ve evde diyalize bağlandığını söyledi. Yılmaz, çok huzurlu olduğunu ifade ederek, ''sağlığıma kavuşmamda
Ordu'da beyin ölümü gerçekleşen Gökmen Turgut'un organlarının bağışlanmasının ardından böbrek nakli yapılan Yılmaz, 7 yıldır böbrek hastalığı olduğunu ve evde diyalize bağlandığını söyledi.
Yılmaz, çok huzurlu olduğunu ifade ederek, ''sağlığıma kavuşmamda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum, şükranlarımı sunuyorum. Organ bağışının daha da gündeme getirilmesini istiyorum. Benim çektiğim sıkıntıyı, ancak başına gelen bilir. Sağlıklı olan insan benim gibi düşünemez'' dedi.
Yaşadığı sıkıntıyı başına gelmeyenin bilemeyeceğini vurgulayan Yılmaz, ''organ bağışının yaygınlaşmasını istiyorum. Organı bağışlayan aileye başsağlığı, ölen kişiye Allah'tan rahmet diliyorum. Herkesi organ bağışına bulunmaya davet ediyorum. Ben sağlığıma kavuştum, organ bekleyen herkesin de bu mutluluğu yaşamasını istiyorum'' diye konuştu.
Farabi Hastanesi Organ Nakli Koordinatörü Doç. Dr. Murat Topbaş, tedavisi sadece organ ve doku nakli ile mümkün olan böbrek, karaciğer, kalp, göz gibi organların geri dönüşümsüz olarak fonksiyonlarını kaybetmesinin, Türkiye'de de önemli sağlık sorunlarından biri olduğunu söyledi.
Organ ve doku nakli bekleyen hastaların sayısının her geçen gün arttığını ifade eden Topbaş, ''şu anda ülkemizde 50 bin civarında diyaliz hastası olduğu, 2015 yılında ise bu sayının 2 kat artarak 102 bin kişiye ulaşılacağı tahmin edilmektedir. Trabzon'da da bugün itibariyle 506 diyaliz hastası, 164 diyaliz makinesi, 11 diyaliz merkezi var. Doğu Karadeniz'de diyalize giren şu anda yaklaşık bin 200 hastamız bulunuyor. Hem ülkemizde, hem de dünyada yapılan böbrek nakilleriyle hastalar daha sağlıklı ve uzun bir yaşama kavuşabilmektedir. Aynı yaş grubunda diyalize giren bir hastaya karşılık, böbrek nakli yapılan hastanın yaşam süresi 2-3 kat artmakta, bununla birlikte yaşam kalitesi de yükselmektedir'' dedi.
Topbaş, bu nedenlerle Trabzon'daki sağlık kurumlarının kendi üstlerine düşen sorumluluğu yerine getirme gayreti içinde olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
''Konu hakkında hem halka, hem de sağlık çalışanlarına yönelik çeşitli konferans, sempozyum, basın açıklamaları, radyo konuşmalarıyla toplumumuz bilgilendirmeye ve duyarlılık oluşturmaya çalışılmaktadır. Bu gayretlerin sonucunda Trabzon, 2007 yılında organ bağış kartının en çok dağıtıldığı 5 ilden biri olmuştur.
Trabzon'da ilk beyin ölümü tanısı Nisan 2007'de Trabzon Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde konuldu ve hasta yakınları karaciğer ve kornea bağışında bulundu. Devamında da KTÜ Farabi Hastanesinde 7 beyin ölümü tanısı konulmuş, 4 aile beyin ölümü gerçekleşen yakınlarının organlarını bağışlayarak ülkemizde 14 kişiye yaşam armağan etmişlerdir. Trabzon Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ise şu ana kadar 5 beyin ölümü tanısı konulmuş, 2 aile organ bağışında bulunmuştur.''
KTÜ Farabi Hastanesinin 8 Ekim 2008'de Böbrek Nakli Merkezinin ruhsatını Sağlık Bakanlığından aldığını belirten Topbaş, şunları kaydetti:
''Hem canlıdan, hem de beyin ölümü gerçekleşmiş hastalardan organ bağışı sonucu böbrek nakilleri yapılabilecektir. Bu bağlamda 12 Martta Ordu'da beyin ölümü tanısı konulan Gökmen Turgut'un ailesi büyük bir olgunlukla organ başında bulunmuşlardır. Bunun üzerine Sağlık Bakanlığı Ulusal Koordinasyon Merkezi, hastanemizin organ nakil koordinatörlüğü ile irtibata geçti. Yrd. Doç. Dr. Serdar Türkyılmaz ve Yrd. Doç. Dr. Ömer Kutlu, Ordu Devlet Hastanesi'ne giderek hastanın bir böbreğini Trabzon'a getirdiler. Bu arada hastanemizde Organ Nakil Koordinatörlüğü ve Nefroloji Bilim Dalı öğretim üyeleri tarafından 3 hasta davet edilerek, onlardan klinik açıdan en uygun hasta olarak Rizeli Mustafa Yılmaz'ın olduğuna karar verildi. 13 Mart Trabzon ve Doğu Karadeniz için önemli bir gün olup, ilk böbrek naklimiz gerçekleşmiştir.''
KTÜ Farabi Hastanesi Başhekim Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Serdar Türkyılmaz, ameliyatın başarılı geçtiğini, hastanın ameliyatının ardından idrar çıkardığını, cerrahi açıdan bir sıkıntısı olmadığını, hastayı taburcu edeceklerini söyledi.
Türkyılmaz, 7 yıldır fosfor içerdiği için balık yiyemeyen Yılmaz'ın ameliyatın ardından sürekli balık yediğini ifade ederek, ''hastamız sağlığına kavuştu. Organ bağışının ne kadar önemli olduğu bir kez daha hep birlikte gördük. Bu nedenle herkesi organ bağışında bulunmaya davet ediyoruz'' diye konuştu.
Hastanın, ameliyatın ardından takibini gerçekleştiren KTÜ Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ulusoy ise hastanın sağlık durumunun iyi olduğunu, bundan sonra kontrollerinin devam edeceğini söyledi.