Türkiye'de 3 kişiden biri tiroid hastası

Trabzon'da özel bir hastanede görev yapan Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Orhan Şahin, sık görülen tiroid nodüllerinin büyük bölümünün gereksiz yere ameliyat edildiğine dikkat çekerek, “Tiroid hastalıkları ülkemizde yüzde 30 oranında olup oldukça sık görülme

Türkiye'de 3 kişiden biri tiroid hastası

Trabzon'da özel bir hastanede görev yapan Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Orhan Şahin, sık görülen tiroid nodüllerinin büyük bölümünün gereksiz yere ameliyat edildiğine dikkat çekerek, “Tiroid hastalıkları ülkemizde yüzde 30 oranında olup oldukça sık görülmektedir.

Öyle ki her üç kişiden birisi tiroid hastası. Bunların en büyük bölümünü de yaklaşık yüzde 40 oranıyla tiroid nodülleri oluşturmaktadır. Bu kadar sık görülen tiroid nodüllerinin de maalesef büyük bölümü gereksiz yere ameliyat edilmektedir” dedi.

Tiroidin vücut için son derece önemli olduğunu kaydeden Dr. Şahin, “Tiroid bezi boyunun ön kısmında, gırtlağın hemen önünde yer alan, ortalama 20 gram ağırlığında olan bir salgı bezidir. Vücut için son derece önemli olan tiroid hormonlarını salgılamaktadır. Öyle ki bu hormonlar metabolizma için adeta orkestra şefi görevi görür. Vücudun enerji düzeyini, metabolizma hızını, dolaşım, sindirim ve sinir sistemlerini düzenler. Salgılanan bu hormonlar yetersiz düzeyde olursa hipotiroidi (tiroid bezinin az çalışması durumu), normalden fazla salgılanırsa hipertiroidi(tiroid bezinin çok çalışması durumu) denir. Salgının fazla olması (hipertiroidi) durumunda çarpıntı, kilo kaybı, sinirlilik, ellerde titreme, terleme, saç dökülmesi gibi şikayetler oluşurken, salgının yetersiz olması (hipotiroidi) halinde hareketlerde ağırlık, halsizlik, vücutta su tutulması (ödem) ve kilo artışı, ciltte kuruma, ses kısıklığı, barsak hareketlerinde azalma, adet düzensizliği gibi şikayetler ortaya çıkar. Tiroid nodülleri ise tiroid dokusu içindeki hücre gruplarının farklılaşması ile oluşan, 5-6 mm’den 7-8 cm’ye kadar büyüyebilen yuvarlak şekilli oluşumlardır. Tanısı ultrasonografi ile kolayca konulur” diye konuştu.

Nodüllerin yaklaşık yüzde 90-95’i iyi huylu olmakla birlikte, yüzde 5 ila yüzde 10’unun kansere dönüşebildiğini kaydeden Şahin, “Nodüllerin yaklaşık yüzde 90-95’i iyi huylu olmakla birlikte, yüzde 5 ila yüzde 10’u kansere dönüşebilmektedir. Bu oran Karadeniz Bölgesi gibi endemik guatr alanlarında az da olsa fazladır. Özellikle tek ve soğuk nodüllerin kansere dönüşme riski fazladır” dedi.

HER TİROİD NODÜLÜ AMELİYAT GEREKTİRİR Mİ?

Her nodülün ameliyat gerekmediğini ifade eden Şahin, “Her nodül ameliyat gerektirmez. Burada en önemli kriter nodülün büyüklüğüdür. Eskiden 1-1.5 cm’lik nodüler dahi ameliyat edilip tiroid bezinin tamamı alınırken gelişen teknoloji ile beraber nodüllerin büyük kısmı takip edilmekte, gereksiz yere ameliyatlar önlenmekte ve ameliyatın yol açtığı iş-güç kaybının önüne geçilmektedir. Ameliyat kriterleri; Nodülün hormon aktif olması ve aşırı tiroid hormonu salgılaması, Nodülün büyüklüğünün estetik olarak sorun oluşturması, Nodülün aşırı büyüyerek solunum ve yemek borusuna baskı yapması ve ses kısıklığına, yutma güçlüğüne neden olması” ifadelerini kullandı.

NODÜLÜN KANSERLEŞMESİ

Nodülden dolayı ameliyat olacaklara iyi düşünmesi gerektiğini hatırlatan Şahin, "Şunu tekrarlamakta fayda var; tiroidinizdeki nodülden dolayı ameliyat olacaksanız iyi düşünün. Bugün artık 2.5-3 santime kadar olan tüm nodüller ameliyatsız takip edilmekte. Ameliyat öncesi yapılacak işlem 1-1.5 santim ve üzerindeki nodüllere İİAB denilen iğne biyopsisi yapılır. Bu cerrahi bir yöntem değildir. Biyopsi sonrası patoloji sonucu benign yani temiz gelmişse nodüller takip edilir. Sonuç şüpheli geldiği takdirde hastaya ameliyat planlanır. Bu sayede artık günümüzde tiroid için gereksiz ameliyatlar da önlenmiş olur” diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler