Yanlış oturma pozisyonları bel fıtığını körüklüyor
Çalışma yaşamından eğlenceye, haberleşmeden sosyalleşmeye kadar hayatımızın her anında karşı karşıya olduğumuz bilgisayar başındaki oturuş bozukluğunun, ıstıraplı sonuçlar doğurabilecek bel ağrıları ve bel fıtığını körükleyebileceği belirtildi.İnsan beden
Çalışma yaşamından eğlenceye, haberleşmeden sosyalleşmeye kadar hayatımızın her anında karşı karşıya olduğumuz bilgisayar başındaki oturuş bozukluğunun, ıstıraplı sonuçlar doğurabilecek bel ağrıları ve bel fıtığını körükleyebileceği belirtildi.
İnsan bedenine uyumlu dizayn anlamına gelen “ergonominin” bel fıtığı için de hayati bir önem taşıdığını kaydeden Avrupa Hospital Beyin ve Sinir Cerrahi Uzmarı Dr. İkram Argun Kavuncu, dizüstü bilgisayarın karşısında iyice eğilerek sürdürülen bir duruş pozisyonunun sakıncalarına dikkat çekti. Kavuncu, “Sağlıklı bir çalışma için, bilgisayar, göğüs hizasının biraz altında göbeğin ise beş cm kadar üzerinde olmalıdır” dedi.
VÜCUDUMUZUN AMORTİSÖRLERİ
Vücudumuzda boyundan kuyruk sokumuna kadar omurga kemiklerinin arasında 24 tane yastıkçık olduğunu belirten Dr. İkram Argun Kavuncu, “ Nasıl otomobilin amortisörleri sürtünmeyi önlüyor ve aracı düz tutuyorsa bu yapılar da, insanlar yürürken düzgün yürümelerini iç organlarının sarsıntıya uğramamasını, eklemlerin daha rahat hareket edebilmesini ve kasların yorulmamasını sağlıyor.”dedi. Disk denilen bu özel yapıların ve birlikte hareket ettiği bağ dokusunun yaşlanma, su kaybı gibi nedenlerle zamanla deformasyona uğrayıp, esnekliğini kaybedebildiğini kaydeden Dr. İkram Argun Kavuncu, “ Buna disk hastalığı diyoruz . Bizin en çok kahrımızı çeken bu disklerden, en çok boyunda alt 3 tanesi, belde de alt 2 tanesi hem hareketten hem ağırlıktan dolayı en fazla dejenerasyona maruz kalan diskler oluyor” diye konuştu.
SON NOKTAYI KÜÇÜK BİR OLAY KOYABİLİR
Dejenerasyon başlamış olan bir diskte en son noktayı bir olayın koyduğunu ve bunun hastalar tarafından “Bir şeyim yoktu. ‘Yerdeki bir patatesi alacaktım’, ‘çorap giyiyordum’ ya da ‘çamaşır asıyordum’ belim aniden ‘kırt’ etti” diye tanımlandığını vurgulayan Kavuncu; şöyle devam etti:
“Beldeki bu yırtılma sadece o olaydan kaynaklanmamıştır. 18 yaşındaki sağlıklı belde yırtılma için bir tonluk bası gerekir. Aslında bel zaman içinde dejenerasyonlara uğramıştır. Bu olayın zemininde yüzde 90 bu tahribat yapmaktadır. O küçük hareket , bu büyük deformasyonun son noktasıdır”
ERGONOMİK DAVRANIŞ ÇOK ÖNEMLİ
İnsanların yüzde 60’ının hayatları boyunca bel ağrısından şikayet ettiklerini, dörtte bir’inin ise belli dönemlerde disklerden sıkıntılar çektiğini söyleyen Avrupa Hospital Beyin ve Sinir Cerrahi Uzmarı Dr. İkram Argun Kavuncu, ergonomik sandalye, yatak ile kilo almama ve egzersiz yapmanın bel sağlığı için önemine değindi.
Beli destekleyerek ve bacak mesafesini ayarlayarak dik oturmak gerektiğini, düz tabanlılar yerine hafif topuklu rahat ayakkabıların tercih edilmesini, uzun süre ayakta çalışılacaksa ayak altına bir yükseklik konulmasının önemini anlatan Kavuncu, bel fıtığı tedavisinde cerrahi müdahalenin ise son çare olduğunu kaydetti.
İLLE DE AMELİYAT OLMALI MI?
En iyi cerrahın, “hangi hastayı ameliyat etmeyeceğini” bilen cerrah olduğunu belirten Beyin ve Sinir Cerrahi Uzmarı Dr. İkram Argun Kavuncu, “Bel fıtığında vücudun kendisini iyileştirmeye eğilimindeki göstergelerin olup olmadığı, hastanın yaşı, ağrı derecesi, kuvvet durumu, fizik yapısı, gündelik işlerini nasıl yaptığı, fıtığın sinire baskı yapmadan bir yer bulup bulamayacağı gibi bir çok gösterge değerlendirilir ve ameliyat yapılmayabilir. Bazen de hastanın büyük bir fıtığı ve elzem bir durumu vardır. O zaman da ameliyat kaçınılmazdır“dedi.
ÖNCEDEN ÖNGÖRMEK GEREK
“Sinirler elektrik ileten kablolar gibidir belli bir basının üzerinde o elektrik üreten kablolarda ciddi bir hasar meydana gelir ve o hasarın ortadan kaldırılması sadece o basının ortadan kaldırılmasıyla mümkündür”diyen Kavuncu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Beyin cerrahisi olarak, bizim derdimiz sinirlerdeki hasarın alanını, derecesini hastanın bekleme süreci içinde o hazırlanmaların ne kadar olacağını tahmin etmektir. Hastada olabilecek sıkıntıları önceden öngörmek gerekir.”