Kuzeninin hatırı için şirket devraldı, hapse girdi!
Kızım annesinin saçını tutarak uyurdu, şimdi benim saçımı tutarak uyuyor. ‘Annem nerede?’ diye sorunca ‘okulda’ dedik. Kızım annesini okula gitti sanıyor” dedi
İzmir’de yaşayan Gülfem Ş. (34), iddiaya göre beraber büyüdüğü kuzeninin ricası üzerine İstanbul’daki bir şirketi hatır için devraldı. Genç kadın, soruşturma kapsamında olan şirketin sahibi olarak gözüktüğü için tutuklandı. Gülfem Ş.’nin eşi Caner Ş., “Ne kadar güven de duyulsa, akrabamız da olsa bu tür işlerle girilmemesi gerekiyormuş. Bizim 2,5 yaşında bir kızımız var. Kızım annesinin saçını tutarak uyurdu, şimdi benim saçımı tutarak uyuyor. ‘Annem nerede?’ diye sorunca ‘okulda’ dedik. Kızım annesini okula gitti sanıyor” dedi.
İzmir’de eşi ve 2,5 yaşındaki kızıyla yaşayan Gülfem Ş.’nin, beraber büyüdüğü halasının kızı A.B.’ye hatır için yardım etti; ancak başına gelmeyen kalmadı. İddiaya göre Gülfem Ş.’nin kuzeni A.B. ve A.B.’nin eşi V.Y.B., “Bir akrabamızın şirketini devretmesi gerekiyor. Biz memur olduğumuz için şirketi devralamıyoruz. Sen bu şirketi devralır mısın? 2 ay sonra tekrar devredersin” dedi. Devir işleminden herhangi bir sorun çıkmayacağını düşünen Gülfem Ş., bu ricayı kırmayarak İstanbul’da bulunan şirketin devir işlemleri için kuzenine vekalet verdi. Şirketi 2019 yılının kasım ayında devralan Gülfem Ş., 2018’den bu yana soruşturma kapsamında olan şirketin sahibi olarak gözüktüğü için aralık ayında tutuklanarak Bakırköy Cezaevine gönderildi. Gülfem Ş.’nin eşi Caner Ş., büyük bir mağduriyet yaşadıklarını belirtirken, Avukat Levent Kahya da hatır için yapılan devir işlemleri konusunda vatandaşlara uyarıda bulundu.
“HATIR İÇİN ALDIĞI BİR ŞİRKET YÜZÜNDEN TUTUKLANDI”
Eşinin tutuklanmasıyla büyük bir şok yaşadıklarını belirten Caner Ş., “Eşim annesini kaybettikten sonra ona halası bakmış. Kuzeniyle de kardeş gibi büyümüş. Eşime kuzeni ve kuzeninin eşi tarafından bir teklifi geldi. ‘Bir akrabamızın şirketi var. Onların bazı sıkıntıları oldu, biz memur olduğumuz için şirketi devralamıyoruz. Sen bu şirketi devralır mısın? 2 ay sonra tekrar devredersin’ dediler. Eşim beraber büyüdüğü kuzeninin yanlış bir şey yapmayacağını düşünerek kabul etti. Şirketi aldıktan sonra eşim tutuklandı. Eşim hiçbir şeyini bilmediği, sırf hatır için aldığı bir şirket yüzünden tutuklandı. Dosyada gizlilik kararı var. İddianamenin hazırlanması uzun sürecek. Belki bir yıl bekleyeceğiz. Sonra da mahkeme süreci başlayacak” dedi.
“KIZIM ARTIK BENİM SAÇIMI TUTARAK UYUYOR”
2,5 yaşındaki kızlarının zor günler geçirdiğini ifade eden Caner Ş. “Bizim bir kızımız var. Kızım annesinin saçını tutarak uyurdu, şimdi benim saçımı tutarak uyuyor. Sofra hazırlanacağı zaman ‘annemin tabağı nerede?’ deyip tabağını sofraya koyuyor. Çocuğum annesini okula gitti diye biliyor. ‘Annem nerede?’ diye sorunca, biz de ‘okulda’ dedik. Hala okulda olduğunu sanıyor. Eşim çocuğuna hasret duyuyor. Çocuğum uykusunda ‘anne’ diye sayıklıyor. Babalık görevimi yerine getiriyorum ama çocuğuma anne şefkati veremiyorum” diye konuştu.
“BEN DE HİÇ DÜŞÜNMEDEN KABUL EDERDİM”
Eşinin, kuzenine çok güvendiğini söyleyen Caner Ş., sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bana da beraber büyüdüğüm insan tarafından böyle bir teklif gelse ben de hiç düşünmeden kabul ederdim ama böyle tekliflerin kabul edilmemesi gerekiyormuş. Eşim 2 aydır kızımı görmüyor. Kızım da annesini göremiyor. Bir an önce gizlilik kararının kalkmasını istiyoruz. Mahkemede mutlaka eşimin suçsuz olduğunu ispatlayacağız.”
“DOSYADA GİZLİLİK KARARI VAR, SÜREÇ UZAYACAK”
Avukat Levent Kahya da, müvekkilinin 2018’den bu yana devam eden bir soruşturma kapsamında tutuklandığını belirterek, şu bilgileri verdi:
“Müvekkilim güven ilişkisi içerisinde bir akrabasının ricasıyla şirket devraldı. Devraldıktan 15 gün sonra şirketin 2018’den beri devam eden bir soruşturma kapsamında olan bir şirket olduğunu öğrendik. Müvekkilim şu anda tutuklandı ve kendisinin 2,5 yaşında bir kızı var. Bizi en çok zorlayan taraf, böyle kapsamlı dosyaların süreçlerinin uzun olması. İddianame hazırlığı, gizlilik kararı olması sebebiyle iddianame kabul kararına kadar dosyayı inceleyemeyecek olmamız, elimizi kolumuzu bağlıyor. Şu an beklemekten başka yapabileceğimiz bir şey yok. Temennimiz bir an önce davanın açılıp iddianame kabul kararının akabinde savunmamızı en iyi şekilde yapmak. Emeklilere usulsüz kredi verilmesine ve mağduriyete neden olunmasına dayalı bir soruşturma kapsamında ara yakalamalar yapıldığını duyduk. Bu basına da yansıdı ama biz de müvekkilin tam olarak neyle suçlandığını bilmiyoruz. Bu, dosyanın kapalı olmasının bir neticesi. Sadece bazı çıkarımlar yapabiliyoruz. Böyle kapsamlı ve gizlilik kararı olan dosyalar vakit alır. Biz bir an önce dosyadaki gizliliğin kalkarak savunmaları en iyi şekilde yapacak hale gelmek istiyoruz.”
“İYİ NİYETLE DAVRANMAK, CEZAEVİYLE SONUÇLANABİLİYOR”
Kahya, hatır için yapılan şirket devirleri hakkında da şu uyarılarda bulundu:
“Türk halkında hatıra binaen yapılan alışkanlıklar var. Çeşitli bahanelerle şirketlerin devri rica edilebiliyor. Biz hatıra çok önem veren bir milletiz. Kıramayıp devralıyoruz, daha sonra da bir şeyden haberdar olmasan dahi bir suçla karşı karşıya kalabiliyoruz. Hatta müvekkilim gibi tutuklama ile karşı karşıya kalabiliyoruz. İnsanlar genelde ‘en fazla vergi borcu olur’ diye düşünüyorlar ama durum öyle değil. Hatıra binaen yapılan bir iş için bir suçun faili olabiliyorsunuz. Türk halkı, karşısındaki kişiyi kırmak istemiyor. Hukukçu olarak bu tip işlerden uzak durulmasını tavsiye ediyoruz. Hatıra binaen teklif yapılsa dahi reddetmekten çekinmemeleri gerekiyor. Müvekkilim güvendiği yakınına vekalet verip şirket devralmış. Kendisi İzmir’de, şirket İstanbul’da. Bu kadar iyi niyetle davranmak cezaeviyle sonuçlanabiliyor, maliye, icra müdürlükleri, Sosyal Güvenlik Kurumu ile karşı karşıya kalma ihtimaliniz oluyor.”