İstanbul Esenyurt’ta kaybolduktan bir süre sonra cesedi bir minibüsün bagajında bulunan Nazmiye Oruçoğlu’nun öldürülmesine ilişkin 3 sanık hakim karşısına çıktı. Mahkeme, Oruçoğlu’nu öldürdüğü iddia edilen eski eşi Yüksel Yağcı’nın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
İstanbul Esenyurt’ta 6 Eylül 2018’de kaybolduktan bir süre sonra minibüsün bagajında ölü olarak bulunan Nazmiye Oruçoğlu’nun (45) öldürülmesine ilişkin 3 sanığın yargılanmasına başlandı. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuklu sanık Yüksel Yağcı ile tutuksuz sanıklar İbrahim Serhat Yağcı, Erhan Çetinkaya, avukatları ve müşteki tarafın avukatları hazır bulundu.

‘Hayatımda 2 defa gördüm’
Duruşmada olaya ilişkin savunma yapan sanık Erhan Çetinkaya, “Ben Nazmiye hanımı hayatımda 2 defa gördüm. Yüksel beyin telefonu kapalıydı. Bu yüzden benim telefonumda görüştü. Ayın 30’unda buluştular ancak tatil diye işlem yapamadılar. Ayın 6’sında tekrar buluştular. Ben onlarla gitmedim. Devamında ne olduğunu bilmiyorum” ifadelerini kullandı.

‘Kaçırıldığından emindik’
Öldürülen Nazmiye Oruçoğlu’nun oğlu olan ve davada sanık olarak yargılanan İbrahim Serhat Yağcı’ya mahkeme başkanı annesi kaybolduktan bir süre sonra onu gördüğünü söyleyen bir kişiye, ‘Klonlanmadıysa imkansız’ sözlerini neden söylediği sordu. Soruya cevap veren sanık Yağcı, “Biz kaçırıldığından emindik. O kişi kaçırılma tarihinden sonra gördüğü için fikir alışverişinde bulundum. Klonlamak demedim orada. Benim beyanım kimlik hırsızlığı şeklindeydi” dedi.

‘Aralarında seviyeli bir tartışma yoktu’
Davaya ilişkin katılma talebinde bulunan Nazmiye Oruçoğlu’nun eski eşi Atay Tufan duruşmada söz alarak, ‘‘Maktulden bir tane kızım var. Vefat ettiği tarihte evli değilim. Kızım yaz tatili için yanıma geldi, 18 Eylül 2018’de annesinin yanına geri dönecekti. 3 Eylül’den itibaren aramaya başladım ama ulaşamadım. Daha sonra oğlu Serhat Yağcı’yı aradım. Ben Serhatlara kadının evine bakmasını söyledim. Babam işlerini ayarlasın gideriz dedi. Yüksel Yağcı her şeyi çok iyi hatırlıyor, 6 Eylül’de görüştüğünü hatırlamıyor. Dediği gibi aralarında seviyeli bir tartışma yoktu. Kızıma da sorarsanız ev yüzünden 2-3 günde bir küfürleşerek telefonla konuşuyorlardı’’ ifadelerini kullandı.

Tanık dinlendi
Duruşmada tanık olarak dinlenen Mustafa Topkaya olaya ilişkin ifadesinde, "Sabah saatlerinde hurda toplayan bir arkadaş geldi ve arka tarafta ceset olduğunu söyledi. Cesedin kokusu geliyordu ama biz hayvan ölmüştür diye düşündük. Polisler 1 hafta önce ölmüş olabilir dedi. Cesedi bulmadan 1 hafta önce oraya beyaz bir minibüs girmişti. Ben alanın özel mülk olduğunu ve çıkması gerektiğini söyledim. Yaklaşık 20 dakika sonra geri geldiğimde lastikleri yıkıyorum dedi" diye konuştu.
Duruşmada görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, katılma talebinde bulunan Mustafa Oruçoğlu ve Atay Tufan’ın katılma taleplerinin kabul edilmesini ve tutuklu sanık Yüksel Yağcı’nın kaçma ihtimali bulunduğu şüphesiyle tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
Dosyaya ilişkin talebini açıklayan Yüksel Yağcı’nın avukatı, “Biz, Nazmiye Oruçoğlu’nun ticaretle uğraşan, borç alan veren bir insan olması nedeniyle husumetli olabileceği kişiler açısından olaydan geriye doğru 2 aylık süreç içerisinde telefon görüşme kayıtlarının celp edilmesini talep ediyoruz” dedi.
Duruşmaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Nazmiye Oruçoğlu’nun abisi Mustafa Oruçoğlu’nun davaya katılma talebini kabul ederken, eski eş Atay Tufan’ın katılma talebini doğrudan zarar görmediği gerekçesiyle reddetti.
Heyet, Nazmiye Oruçoğlu’nun 6 Eylül 2018 tarihinden geriye doğru 2 aylık görüşme kayıtlarının istenmesine ve sanık İbrahim Serhat Yağcı hakkında imza şeklindeki adli kontrol hükmünün kaldırılması karar verdi.
Sanık Yüksel Yağcı’nın tutukluluk halinin devamına karar verilerek, duruşma ertelendi.

İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Nazmiye Oruçoğlu’nun öldürülmesine ilişkin eski eşi Yüksel Yağcı, oğlu Serhat Yağcı ve ölü bulunduğu minibüsün sahibi Erhan Çetinkaya şüpheli olarak yer almıştı.
İddianamede, sanıklar Yüksel Yağcı, Serhat Yağcı ve Erhan Çetinkaya’nın ‘Kasten öldürme’ suçundan cezalandırılmaları talep edilmişti.