Oğlunu öldüren baba hakim karşısına çıktı!
Bursa'da eşiyle tartışırken araya giren oğlunu öldüren baba ilk kez hakim karşısına çıktı.
Bursa'nın Orhangazi ilçesinde eşiyle tartışırken araya giren oğlunu öldüren baba ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada ağlayarak savunma yapan baba, "Amacım eşimi öldürmek olsaydı oğlumu yerde kanlar içinde görünce karımı doğrayabilirdim. Kasten yapmadım kazara oldu" dedi.
Bursa'nın Orhangazi ilçesinde 18 Ağustos Cumartesi akşamı çalıştığı kafeteryadan gece yarısı evine geldiğinde babası Ruhi Türker ile annesi Nagihan Türker’in kavgasına şahit olan 19 yaşındaki Muhammet Can Türker, onları ayırmak istedi. Babasının elindeki bıçağın boğazını gelmesi sonucu ağır yaralanan Can, 2 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatını kaybetti.
Olaydan sonra baba Ruhi Türker gözaltına alınarak çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Hakkında 'Alt ya da üst soydan yakın akrabayı kasten öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılan Türker ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya Türker'in eşi Nagihan Türker müşteki sıfatıyla kızı ve kardeşleri ile birlikte katıldı.
Duruşmada hazır bulunan tutuklu sanık baba Ruhi Türker, olay akşamı yaşananları gözyaşları içinde anlattı. İlk savunmasını yapan baba Türker, tek erkek evladını kendi elleriyle nasıl öldürebileceğini bunun mümkün olmayacağını, olayın kaza olduğunu ileri sürdü. Eşiyle bir komşuları yüzünden tartıştığını belirten sanık baba, "Olaydan bir hafta önce kızımın kınası için tuttuğum salonun sahibi eşimi arayıp para istemiş. Eşim de beni arayıp "cuma günü ödeme yapmalısın" dedi. Ben de cumartesi maaş alıp o şekilde ödeme yapacağımı söyledim. Eşim bu konuyla ilgili beni gün içinde defalarca aradı. Eşim beni tekrar arayıp esnaf komşusu Terzi Yusuf'tan para istediğini ve para alacağını bizim Yusuf'a ödeme yapacağımızı söyledi. Ben de ona "böyle bir şey yapma, akşam gelince konuşuruz" dedim. Akşam ona kızdım ve "neden insanların yanında beni küçük düşürüyorsun, daha önce de aynısını yapmıştın" dedim. O akşam kavga ettik, ben de ona evden gitmesini söyleyip uyudum. Ertesi sabah işe gittim ve bu konu kafamı kurcalayıp durdu. Eve gittim. Oğlum ve eşim oturuyordu, oğluma da durumu anlattım. Oğlum bana "tamam bana ben konuşurum" dedi. Sonra eşim aşağı indi ve söylenmeye devam etti. Sonra ben onu susturmak için merdiven boşluğundaki bardağı eşime fırlattım. Daha sonra eşim bana 'Sen de adam olsaydın da parayı istettirmeseydin' dedi. Ben de eşimi susturmak ve evden uzaklaştırmak için portmantodaki ceketimin içinden bıçağı alıp eşimi korkutmak istedim. Yatak odasına girdim oğlum da geldi arkamdan. Biz eşimle tartışırken araya girdi. Ben ona "bir şey olmasın" isterken bıçağı çektim o esnada oğluma saplanmış, oğlum yere düştü. Önce anlam veremedim ,ama sonra kanı görünce anladım. Ambulansı aradım, polis olan bir komşumuz vardı. O da geldi eve. Ambulans çağırmışlar. Oğlumu hastaneye götürdüler. Benim gitmeme izin vermediler. Ben kasten yapmadım, tamamen kazaydı. Oğlumla hiçbir sorunum yoktu. Ben onun için yeniden işe başladım bir fabrikada. "Oğlum muhtaç olmasın" diye hamallık yapmaya hazırdım. Her şey kazaydı. Eşim "beni öldürmek istedi" demiş ifadesinde. Eğer eşimi öldürme niyetim olsaydı oğlumu yerde kanlar içinde görünce o sinirle eşimi delik deşik edip doğrayabilirdim" dedi.
Duruşmada müşteki olarak bulunan anne Nagihan Türker de yaşananları anlattı. Eşinin kendisini daha önce de defalarca tehdit ettiğini ve olay akşamı da alkollü olduğunu iddia eden Türker, "Kızımın düğün salonu sahibi aradı, kız kardeşimin kocası vesile olmuştu. Salonu eşimle beraber gidip tutmuşlar. Salon sahibi eniştemi arayıp para istemiş. Daha sonra salon sahibi beni arayıp ağır konuştu. Ben de eşimi arayıp durumu anlattım, "beni muhatap etme" dedim. Yusuf dediği kişi 30 yıllık komşum esnaf komşum. Olay akşamı bana ettiği hakaretler hiç hoş değildi. Ben asla onun iddia ettiği bir kadın değilim. 30 yıllık esnafım. Komşum olan bir esnaftan para istedim. Ruhi bana "akşam gelince konuşuruz" dedi o akşam gelmedi. Sonra geldiği zaman alkollüydü, ben oğluma "baban alkollü" dedim. Hem bana, hem de oğluma defalarca hakaret etti, "gidin bu evden, sizi nasıl öldüreceğimi göreceksiniz" dedi. Ben oğlumu uzaklaştırmak istedim. Evdeki bütün bıçakları saklamıştım. Çünkü daha önce de bana bıçakla saldırmıştı. Nereden aldığını sonradan öğrendiğim bir bıçakla yatak odasına geldi. Biz tartışırken oğlum araya girdi. Oğlum gözümün önünde yere yığıldı. Şikayetçiyim" dedi.
Duruşmada mahkeme heyeti; "oğlumu bıçağı çekerken yanlışlıkla yaraladım" diyen baba Ruhi Türker'e "oğlunun vücudunda 2 kesik olduğunu bunun nasıl olabileceğini" sordu. Baba Türker böyle bir şeyin mümkün olmayacağını söyledi.
Duruşma eksik evrakların tamamlanması ve tanıkların dinlenmesi için ertelendi.