Restorasyon çalışmasında tarih çıktı
Antalya'da Tekeli Mehmet Paşa Camii’ndeki restorasyon çalışmalarında özgün ve altın kaplamalı süslemeler bulundu.
Antalya’nın siluetini oluşturan eserlerden olan Tekeli Mehmet Paşa Camii’ndeki restorasyon çalışmalarında ortaya çıkan eşine az rastlanır özgün ve altın kaplamalı süslemeler bulundu. Çalışmalarda İbni Nahvi’nin 40 beyitlik Kaside’i Münferice’sinin çinilere yazılmış halinin üzeri sıvayla kapatılmış 2 beyiti de bulundu.
Tarihi Kaleiçi’nde bulunan ve 1500’lü yılların sonunda yapıldığı tahmine dilen ve Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde “çoksüslü ve ziynetli” olarak bahsettiği Tekeli Mehmet Paşa Camii’nde 2018 yılında başlayan restorasyon çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Caminin bu yıl Ramazan ayında tekrar ibadete açılması bekleniyordu ancak çalışmalar sırasında ortaya çıkan yeni eserler ve bulgular süreci geciktirdi. 11’inci yüzyılda yaşamış dönemin önde gelen din alimlerinden İbni Nahvi’nin çinilere yazılmış 40 beyitlik Kaside’i Münferice’sinin bulunduğu camide, eserin sıvayla kapatılmış 2 beyiti de yapılan çalışmalarda ortaya çıkarıldı. Çalışmalar sırasında eşine az rastlanan özgün ve altın kaplamalı süslemelerde bulundu.
ÇİNİLERE YAZILMIŞ KASİDE
Çalışmalar sırasında daha önce hiçbir yayında olmayan özgün motiflere rastladıklarını söyleyen Antalya Vakıflar Bölge Müdürü Hüseyin Coşar, şöyle dedi: “Burada kaybolan çinilerimiz vardı. 11’inci yüzyılda yaşamış İbni Nahvi’nin, 40 beyitlik Kaside-i Münferice’si var. Hemen mihrabın solundan başlıyor mihrabın sağından devam edip dış mekana kadar uzanıyor. Çalışmalara başladığımızda çini üzerinde yazılı iki beyit yoktu. Kadınlar mahfilindeki tamamen sıvayla kaplı alanda yaptığımız çalışmalarda özgün çinilere ulaştık. Bu beyitleri sergileyeceğiz. Bunların bir kısmı klasik dönemde Rumi dediğimiz motifler bulunmakta. Klasik dönem süslemelerin üzerine tekrar süslemeler yapılmış bunlara ulaştık” dedi.
Roma dönemine ait olduğunu düşünülen mozaikler bulunduğunu belirten Müdür Coşar, şöyle konuştu:“Kubbe kasnakların da ise Fetih Suresi baştan sona yazılmış. O kısmın üst bölümünde bitkisel motifler vardı ancak çok nitelikli değildi.Burada da yaptığımız çalışmalarda özgün motiflere ulaştık ve ortaya çıkardık. Avludaki betonarme şadırvanı yıktık, altından sarnıç çıktı. Burada Roma Dönemi’ne ait olduğu düşünülen mozaikler ortaya çıktı. Onları da koruyacağız ve camla sergileyeceğiz. Bulunan mozaikler cami kotunun 1 metre altında çıktı. Aynı kazı da avluda 4 adet mezar bulduk ve bu mezarları da koruyacağız.”
ALTIN KAPLAMALI ÖZGÜN MOTİFLER
Evliya Çelebi Seyahatnamesinde bu camiden çokça bahsedildiğini söyleyen Coşar, şöyle devam etti: “Çelebi, Seyahatnamesi’nde çok süslü ve ziynetli bir cami olduğundan bahsediyor. Biz restorasyona başladığımızda bunu anlayamıyorduk, bunu destekleyecek bir motif göremedik. Restorasyona başladıktan sonra tam dediği gibi olduğunu gördük. Müezzin mahfilinde çok özgün süslemeler var. Belki başka hiçbir camide yok. Edirnekari bir üslupla ve her bir korkulukta farklı bir işçilikle altın varakla yapılmış süslemelere rastladık. Mahfilin yine çıtalarında da çok güzel süslemeler var. Bu kadar ince sanatlı süslemelerin başka bir camide olduğunu sanmıyorum.”