Zihinsel engelli adamın başarı öyküsü
İzmir Bornova Hasan Tahsin Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezi'nde 6 yıl özel eğitim alan, yüzde 70 zihinsel engelli Ömer Faruk Yazgan, Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda (EKPSS) gösterdiği başarıyla aynı okulda özel güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başladı.
İzmir Bornova Hasan Tahsin Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezi'nde 6 yıl özel eğitim alan, yüzde 70 zihinsel engelli Ömer Faruk Yazgan, Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda (EKPSS) gösterdiği başarıyla aynı okulda özel güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başladı.
İzmir'de 6 çocuklu bir ailenin en küçüğü olarak dünyaya gelen Faruk Yazgan(25), mental yetersizliği nedeniyle uzun yıllar özel eğitim aldı. 2015 yılında 22 yaşındayken mezun olduğu Bornova Hasan Tahsin Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezi'ne bir yıl sonra memur kadrosundan dönen Ömer, özel çocukların fırsat verildiğinde neler başarabileceğinin en güzel örneklerinden biri oldu.
Bornova Hasan Tahsin Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezi'nde kendi kendine yetebilen, sosyal hayatın her alanına uyum sağlayan ve üretime katkıda bulunan bir birey olmayı öğrenen Ömer Faruk Yazgan, engelli olmanın bir özür değil sadece farklılık olduğunu gösterdi. Mezun olduktan sonra kurslara devam eden ve EKPSS'de başarılı olan Yazgan, ikinci evi olarak gördüğü okulunda işe başladı.
'HER MÜDÜRÜN ARAYIP DA BULAMAYACAĞI BİR PERSONEL'
Bornova Hasan Tahsin Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezi Müdürü Sadettin Akçi, zihinsel yetersizliği bulunan öğrencileri öncelikle çeşitli testlerden geçirerek hangi mesleğe yatkın olduklarını tespit ettiklerini söyledi. Devletin sağladığı imkanlar doğrultusunda öğrencileri topluma yararlı bir birey yapmak için çalıştıklarını anlatan Akçi, bunun en iyi örneklerinden birinin Ömer olduğunu ifade etti. Akçi, "Ömer buraya geldiğinde hiçbir vasfı yoktu. İş psikolojisi, zaman kavramı ve sorumluluk duygusu gibi birçok konuda ona eğitim verdik. Mezun olduktan sonra Ömer'i destekleme kurslarıyla yetiştirdik. Daha sonra sınavı kazandı. Biz İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü ile görüşerek Ömer'i kendi okulumuza istedik" dedi. Ömer'in çok iyi bir çalışan olduğunu ifade eden Akçi, "Ömer pırlanta gibidir. Asla görev yerini terk etmez, kaytarmaz, yalanı, ikiyüzlülüğü yoktur. Her müdürün arayıp da bulamayacağı bir personel" diye konuştu.
BU OKUL ÖMER'İN İKİNCİ EVİ
Ömer'in 12 yaşındayken babasını kaybettiğini belirten anne Gülten Yazgan, onu tek başına büyük zorluklar içinde yetiştirdiğini anlattı. Ömer'in kardeşlerinin herhangi bir sağlık sorunu olmadığını dile getiren Yazgan, en küçük oğlunun eğitimi için çok emek verdiğini söyleyerek şöyle konuştu:
"Bu okula okuması için vermiştim. Bu günlere geleceğimizi hiç düşünmemiştim. Tüm idareciler ve öğretmenleriyle birlikte onu hayata kazandırdık. Ömer sabahları kendi kalkar, giyinir, işine gelir. Çok mutlu ve isteyerek geliyor. 4 sene lisede okudu, 2 yıl el becerisi kursuna geldi. 2 yıldır da çalışıyor. 8 yıldır bu okulda. Burası onun ikinci evi gibi oldu. Elbirliğiyle onu bu konuma getirdik."
ÖĞRETMENLERİYLE İŞ ARKADAŞI OLDU
İşini çok sevdiğini söyleyen Ömer Faruk Yazgan, gün boyu ziyaretçilerle ilgilenerek kimlik sorgusu yaptığını belirtti. İşe gelirken çok mutlu olduğunu dile getiren Yazgan, "Müdürüm bana güvendi, ona teşekkür ediyorum. Benden izinsiz kimse okula giremiyor. Öğretmenlerimin hepsini tanıyorum. Bana yıllarca emek verdiler. Şimdi onlarla aynı işyerinde çalışıyorum. Onları çok seviyorum" dedi.