Ahmet Kaya "Gerçekler gizleniyor" dedi önerilerini sıraladı

CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya açıklamalarda bulundu.

Ahmet Kaya "Gerçekler gizleniyor" dedi önerilerini sıraladı

Haber61 Haber Servisi

CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, yaşanan ekonomik sıkıntılara vurgu yapan bir açıklama yayınladı. Hükümet tarafından gerçeklerin gizlendiğini söyleyen Kaya önerilerini sıraladı. Kaya yerli ürünler için kolaylıklar sağlanması gerektiğini dile getirdi.

"Ülke olarak ağır ekonomik koşullarla karşı karşıyayız." diyen Kaya " Bu noktaya nasıl gelindiği gerçekçi biçimde araştırılmaz, doğru ve etkili kararlar alınmazsa, cumhuriyet tarihinin en büyük ve yıkıcı ekonomik krizine maruz kalacağımızdan endişe duyuyoruz. Saray yönetimi, yaptıkları hatalar nedeniyle ekonomimizin sıkıntıya düştüğünü kabul etmiyor.  Hatta Amerika ile yaşanan papaz krizi bahanesine sığınarak yine mağduru oynamaya ve gerçekleri halktan gizlemeye çalışıyor.  Amerika başta olmak üzere bazı küresel güç odaklarının Türkiye’ye yönelik operasyonlar yaptığı doğrudur. 
Fakat bu operasyonların döviz kuru başta olmak üzere ekonomimiz üzerindeki olumsuz etkileri, 17 yıllık Erdoğan yönetimlerinin sorumluluğunu ortadan kaldırır mı? Ekonomimizi bu kadar kırılgan, bu kadar zayıf, bu kadar iç ve dış müdahalelere açık, bu kadar dışa bağımlı, bu kadar sıcak paraya muhtaç hale kim getirmiştir?    Ne acıdır ki; İçeride üretimi bitirilmiş, ürünü ve üreticisi sahipsiz bırakılmış, demokrasisi ve hukuk sistemi tarumar edilmiş, her şeyin tek adama bırakıldığı bir monarşik düzen, Dışarıda başkalarının küresel ve bölgesel senaryolarının parçası haline getirilen bir Türkiye tablosu ile karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı.

ULUSAL KAYNAKLAR YANDAŞLARA...

Yılbaşından bu yana TL'nin dolar karşısında yüzde 40 civarında değer kaybettiğini söyleyen Kaya "En temel gıda maddemiz un ve suya yüzde 80 civarında zam gelmiştir. İğneden ipliğe her şeyin fiyatı artmıştır. Önümüzde çok zorlu bir kış vardır, zira elektrik ve doğalgaz zamları otomatiğe bağlanmıştır. Vatandaşın gelirleri aynı kalırken, zamlar dayanılmaz hale gelmiştir. Nüfusumuz hızla artarken tarım arazilerimiz azalmıştır. Ülkemizde her 3 birim tarım alanından birinde buğday ekilirken bu oran yıldan yıla azalmış, Nohut ekim alanlarımız yarı yarıya küçülmüştür. TÜİK verilerine göre ülkemizin tarım alanları son 13 yılda %10 azalmış, son 1 yılda dışarıdan aldığımız Buğday miktarı % 234, Nohut % 175, Kuru Fasulye % 267, Ayçiçek tohumu % 145, Pamuk % 41 artmıştır. Peki bu ürünleri dışarıdan almak yerine, her tarafından bereket fışkıran ülkemizin topraklarında yetiştiremez miydik?  Eğer üretime dayalı güçlü bir ekonominiz yoksa, tarımdan ve hayvancılıktan vazgeçmişseniz, rant ve beton her şeyden önemli hale gelmişse, ulusal kaynaklarınızı ülke insanının refahına değil yandaşlara dağıtır hale gelmişseniz, bütün değerlerinizi yabancılara satmayı maharet sayıyorsanız, ülkenin yazgısını dışarıdan gelecek sıcak paraya bağlamışsanız, bu tür tablolarla karşılaşmanız ve ekonominiz kırılgan olması gayet doğaldır!" dedi.

ATATÜRK'ÜN DEDİĞİ GİBİ...

Kaya her koşulda bir çıkış yolu mutlaka olduğunu belirterek "Türk milleti en karanlık dönemlerden ve en zorlu koşullardan çıkıp aydınlık gelecekler kurmayı başarmış bir millettir. Bugün ülkemizin karşı karşıya olduğu ekonomik ve stratejik tehditler her ne kadar iktidarın büyük yanlışlarından veya tercihlerinden kaynaklansa da, sonuçta bu vatan hepimizindir. Bu tür dönemlerde iktidarı ile muhalefeti ile hepimiz bir araya gelmeli ve ulusun çıkarları etrafında birleşmeliyiz.  Nitekim Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ve Parti Sözcümüz değerli ekonomist Faik Öztrak, bu kriz ortamından çıkış için yol gösterici önerilerde bulunmuş, hükümete gerekli uyarıları yapmıştır. Umarız bu öneri ve uyarılarımız dikkate alınır. Yaşanan bu ekonomik krizin aşılmasında “Milli ve Yerli’’ duruşun çok önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu krizin aşılmasında ya da bu kriz ortamından en az tahribatla çıkılmasında yerli ve milli olanı desteklemek-sahip çıkmak belirleyici rol oynayacaktır. Güçlü ekonominin ya da ekonominin güçlendirilmesinin en temel unsurlarından biri üretimdir. Üretmeyen ülkeler her zaman için üreten ülkelere muhtaç olurlar. Bizim ulus olarak her zamankinden daha çok çalışmaya, hem de çok çalışmaya ve üretmeye ihtiyacımız var, üretene ve üretilene sahip çıkmaya ihtiyacımız var.  Büyük Atatürk’ün dediği gibi “Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar.”    Bu ders dolu sözlerin ülkeyi yönetenler tarafından da iyice anlaşılması dileğiyle Hükümete yerli ve milli markalarımızı desteklemeyi, güçlendirmeyi, krize inat üretimi ve istihdamı arttırmayı öneriyoruz." dedi.

Kaya sözlerini şu şekilde sürdürdü;

Kapitalizmin merkez ülkeleri bile kendi yerli ve milli ürünlerini korumak için neredeyse dünyanın geri kalanına savaş açarken, ülkemizde yerli ve milli ürünlerin sahipsizliği, başta iktidar olmak üzere hepimizin sorgulaması gereken acı bir gerçekliktir. Ne yazık ki bugün marketlerde ve perakende satış noktalarında, raflardaki ürünlerin yüzde 80’den fazlası yabancı ürünlerden oluşmaktadır.

Bu nedenle, marketler başta olmak üzere tüm satış noktalarında, yerli ve milli ürünleri öne çıkaran, görünür kılan uygulama ve düzenlemeler yapılmalı ve tüketicileri bilinçlendirme kampanyaları düzenlenmelidir.

Yaptığımız araştırmalarda, yerli ürün satın almak isteyen insanlarımızın barkod kodlarının küçük yazılmış olması ve okunaklı olmaması nedeniyle, yanlışlıkla ithal ürünleri yerli ürün diye satın aldıklarını öğrendik. 

Bu sorunun çözümü için; Yerli ve Milli ürünlerimizin kolaylıkla tanınmasını ve öne çıkmasını sağlayacak bir etiket düzenlemesinin yapılmasını ve Yerli ve Milli ürünlerimizin etiketlerine kalp şeklinde Türk bayraklarının koyulmasını öneriyoruz.

Böylece yerli ve milli ürünlerimiz tüketiciler tarafından kolayca görülecek, tanınacak ve bu ürünleri almaya teşvik edilmiş olacaktır.

Ayrıca; Marketlerin mahalli, yerli ve milli ürünlerden ciro primi, raf parası, dağıtım parası ya almamaları ya da çok cüzi bir miktar almaları sağlanmalıdır. 

Depolamadaki sorunların çözümü konusunda yerli ve milli mallar için kolaylaştırıcı düzenlemeler getirilmelidir. Örneğin, yerli ve milli ürünler görünür ve daha kolay ulaşılabilir yerlerde sergilenerek ön plana çıkarılmalıdır.

Ayrıca başta saray ve devlet kurumları olmak üzere kamuda, yerli ve milli ürünlerin kullanılması sağlanmalı ve tasarruf konusunda ciddi önlemler alınmalıdır.

Yukarıda sıraladığımız önerilerimizin yaşama geçirilmesi ve özellikle Yerli ve Milli ürünlerimizin etiketlerine kalp şeklinde Türk Bayraklarımızın koyulması, halkımızın yerli ve milli ürünlere yönelmesini özendirecek, toplumsal dayanışma duygumuzu en üst düzeye çıkaracak ve belki fiyat artışlarının da belirli bir düzeyde tutulmasını sağlayacaktır.

Unutmayalım ki krizden çıkmak için en etkili çare üretmektir, üreten ellere ve üretilen yerli ürünlere sahip çıkmaktır. 
 

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Önceki ve Sonraki Haberler