Ahmet Kaya'dan Revi'ye cevap - "En büyük zararı siz verdiniz"

CHP Milletvekili Kaya'dan Haydar Revi'ye cevap.

Ahmet Kaya'dan Revi'ye cevap - "En büyük zararı siz verdiniz"

Haber61 – Haber Servisi - CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, AK Parti Trabzon İl Başkanı Haydar Revi’ye cevap verdi.

“En Büyük zararı siz verdiniz” diyen Kaya şunları söyledi;

“AKP Trabzon İl Başkanı Haydar Revi, milletvekili arkadaşlarımla Trabzon'da dolaşmamızdan, halkın sorunlarını dinlememizden rahatsız olmuş.

Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Trabzon'u çok önemsiyor. Bu nedenle Genel Mekrez'imizin görevlendirmesiyle çok değerli milletvekillerimizle birlikte Trabzon'a geldik ve ziyaretlerde bulunduk.

Haydar Bey, niye dolaşıyorsunuz, şehre yatırımcı mı getirdiniz diye soruyor!

Trabzon'da dolaşmak için size mi soracağız Haydar Bey?

Bu şehir en büyük zararı sizin iktidarınızdan gördü.

Bu şehri 61 Proje vaadi ile aldattınız.

2009 yılında Çömlekçi Kentsel Dönüşüm Projesi dediniz, aradan 10 yıl geçti Çömlekçi'nin hali ortada.

Çömlekçi prestij projenizdi en büyük mağduriyet projesi oldu.

Kanuni bulvarı bitti diyorsunuz, neyi bitti?

Kanuni Bulvarını değil; Çukurçayır, Gölçayır, Düzyurt, Kutlugün ve Gözalan'da ata, dede topraklarını bedavaya elinden almaya çalıştığınız insanları bitirdiniz.

Size sorsalar Çömlekçi projesi de bitti, Gülcemal projesi de.

Milletin parasını çarçur etmekte üstünüze yok!

Her işiniz, her projeniz yarım yamalak.

Trabzon'umuzun simge yerlerinden Boztepe'nin böğrüne hançeri sapladınız.

Sahillerimizi, denizimizi bilinçsizce yapılan dolgularla yok ettiniz, balıkların yaşam alanlarını, üreme alanlarını yok ettiniz. Balıkçılığımızı bitirdiniz.

Trabzon'u büyükşehir yaptınız. Büyükşehir beraber bazı sıkıntılar da beraberinde getirdi.

Mahalle olan köylerde hala;

Kanalizasyonlar açıktan akıyor.

Su sıkıntısı var, yol sıkıntısı var. Üstüne yüz yıllık göze sularına sayaç takıp para almaya çalışıyorsunuz milletten!

Biz bunları dile getirdik.

Kent içi trafiğimiz keşmekeş, yol kenarlarını otopark yaptınız.

Karadeniz Bölgesi'nin marka değeri KTÜ Tıp Fakültesi Hastanemizi batırdınız, şimdi millet tedavi için Rize'ye gider oldu.

Patates soğan kuyruğunu meydanın göbeğine getirdiniz.

Güney Çevre Yolu sözünüz vardı; raylı sistem, teleferik, yeni terminal binası sözünüz vardı! Ne oldu o sözleriniz? Hangisini yaptınız?

Trabzon'umuzu dolaşıyoruz, insanlarımızla konuşuyoruz.

Bu neden zorunuza gidiyor?

Emeklilerimiz "geçinemiyoruz" diyor, bunun nesi yalan?

Turizmcilerimiz dert küpü, tahrip ettiğiniz doğamız, tarihimiz nedeniyle,

Kaçak olarak turizm işi yapan Suriyeliler nedeniyle!

Esnafımız, sanayicimiz, iş adamımız, fındık üreticilerimiz dert küpü.

Milletimizin dertlerini dinlememizden, bu dertlere çare aramamızdan neden rahatsız oldunuz?

Doğruları duymaktan korkmayın Haydar Bey!

Milletimiz size iş yapın diye yetki vermiştir. Söylenenleri çarpıtın, yüreği yanarak şehri için doğruları söyleyenlere iftira atın diye değil.

Sizin tuzunuz kuru, keyfiniz yerinde, bunu biliyoruz ama Millet kan ağlıyor, kan.

Mahvettiniz güzel ülkemizi, mahvettiniz güzel şehrimizi.

Betona, ranta, talana açtınız; eski Trabzon yenisinden çok daha güzeldi. Huzurluydu, mutluydu.

Trabzon'a sizin iktidarınız kadar hiç kimse zarar vermedi.

Bu şehirde Tekel vardı, Fiskobirlik vardı, balık yağ fabrikası vardı, süt kurumu vardı, tütün üretimi vardı. Milletin denize girdiği sahilleriniz vardı. Hepsini sattınız, kapattınız, yok ettiniz. Limanımızı özelleştirdiniz.

Tüm bu hataları yaparken siz zarar vermediniz, ama biz söyleyince zarar verdik öyle mi?

Bizim sözlerimizden Trabzon zarar görmez, Trabzon'umuzun zarar göreceği hiçbir söz bizim ağzımızdan çıkmaz.

Ülkeyi ve Trabzon'u yıllardır siz yönetiyorsunuz. Gerek ülke gerekse Trabzon'umuz büyük sıkıntılar içinde.

Biz, Trabzon'umuzun adı büyük, yönetenlerin becerisi küçük dedik, bu sözü size söyledik, beceriksiz yönetiminize söyledik!

Kabahatiniz çok büyük.

Biz Trabzon diyoruz, Trabzon'un sorunlarına çözüm arıyoruz. Siz konuyu Diyarbakır'a çekmeye çalışıyorsunuz. Bizim ziyaretimizle bu konunun ne alakası var?

Ama madem bu konuyu açtınız söyleyelim.

Osman Öcalan'ı devletin televizyonuna çıkarıp konuşturan siz,

Terör örgütü liderinin mektubundan, mesajından medet uman siz,

PKK ile açılım yapan siz,

Fetöcülerle kol kola yürüyen siz,

17 yıldır yönettiğiniz ülkenin vatandaşlarını devletten değil de, bir siyasi partiden medet umar hale getiren siz; suçlu biz öyle mi?

Vicdan diyorum, ahlak diyorum.

Siyaset bu kadar çirkin yapılmamalı. Terör örgütünün kaçırdığı evlatları için ağlayan analarımızın acısı hepimizin acısıdır.

17 yıldır ülkeyi siz yönetiyorsunuz. Hangi büyük hatalarınız, hangi yanlışlarınız işi bu noktaya getirmiştir?

Bunları düşünün ve utanın, utanın!

Biz terörle mücadele edilir derken müzakere edenler hangi yüzle konuşuyor?

Akil adamlarınız vardı, aklınız yetmiyorsa onlardan akıl alın.

Anaların acısı üzerinden şov yapmayın, anaların feryadını çirkin siyasetinize alet etmeyin.

İktidar olarak görevinizi yapın, içi yanan anaların evlatlarını terör örgütünün elinden kurtarın.

Bizim milletimizle iç içe olmamızdan, gerçekleri duymaktan neden rahatsız oluyorsunuz?

Saltanatınız yıkılacak diye mi korkuyorsunuz?

Korkunun ecele faydası yok.

Korktuğunuz başınıza gelecek ve boş çuval gibi yıkılacaksınız. Milletimiz ilk fırsatta sizi de; lüks düşkünü, israf düşkünü şatafatlı iktidarınızı da sırtından kaldırıp atacaktır."

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Önceki ve Sonraki Haberler