Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İl Başkanları Toplantısı’nda gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

İşte Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

Hangi makamda olursa olsun, hangi iktidarı elinde bulundurursa bulundursun bizim davamız her meseleyi istişare etmeyi gerektirir. Bu istişareleri de Kızılay meydanında yapacak halimiz yok. Bunun kararını biz veririz. Meseleler karşısında ne gücenenlerden ne de fikrini saklayanlardan oluruz. Bu hareketin temelinde istişare vardır. Biz kendi içimizde özgürce tartışan ama dışarı çıktığımız zaman da istişareler sonucu parti disiplinine uygun davranan partiyiz.

İnsanın belini kırmayan her darbe bizi güçlendirir

Fırsatçılar bu bina içinde, bu hareket içinde nifak doğması için her an ellerini ovuşturuyorlar Her farklı sesi fitne gibi gösteren bundan medet uman çaresizler var. Bizimle milletin huzurunda rekabet edemeyenler belden aşağı vurmak suretiyle bizi devirmek istediler. İnsanın belini kırmayan her darbe bizi güçlendirir. Bizim arkadaşlarımız tribünlere oynamak için değil millet için söz söylemiştir. Bizim arkadaşlarımız dışarıda elini ovuşturanlara fırsat vermek için değil sorun çözmek için fikir ortaya koymuştur. Biz ne millet ne de ülke düşmanlarını sevindirenlerden olmayacağız.

Kaybettiği tazminatlarla Kayseri sucuğa doydu

Türkiye’de çok ciddi bir muhalefet boşluğu olduğunu söyledim. İktidar ne kadar önemliyse muhalefet de önemlidir. Muhalefet etmenin kalitesi de önemlidir. CHP, MHP ve BDP’nin başkanları birer saat konuştu dün. Ne dediler? Hangi yol gösterici, yapıcı eleştiriyi ortaya koydular? Sadece saldırgan bir üslup içinde iktidara vurdular.  Başka sermaye yok çünkü, altyapı yok. TV karşısında bir şeyler yapması lazım. Bunlara gönül veren arkadaşlarıma sesleniyorum. Bu ülke için, çıkış için ne gösteriyorlar.Dün bu salonda sadece birkaç hafta içinde kaydettiğimiz 4 rekoru anlattım size. Biz bölgesel meseleleri dünyada değerlendirirken muhalefet kendi kıvrımlarının dışına bile çıkamadı. CHP Genel Başkanı konu sıkıntısı çekiyor ki her zamanki gibi çamur atmaya başladı. Yolsuzluk yapmak ne kadar suçsa delili olmadan yolsuzluk ithamında bulunmak da o kadar insanlık dışı suçtur. CHP Genel Başkanı 2,5 yıldır her kürsüye çıktığında yolsuzluk diyor. Biz yola 3Y ile çıktık. Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele. Bugüne kadar bir tek yolsuzluğu belgelendirebilmiş değil. Kayseri’de yolsuzluk var dedi, kaybettiği tazminatlarla Kayseri sucuğa doydu.

CHP Genel Başkanı’na tavsiyede bulunuyorum

ÖSYM’de yolsuzluk var dedi, rezil oldu. Havuzlu villa dedi, kendi havuzlu villası çıkınca yine rezil oldu. CHP Genel Başkanı’na tavsiyede bulunuyorum: Ak Parti’ye yolsuzluk suçlaması yapmak CHP’li belediyelerdeki yolsuzluk ithamlarını örtmez. Öyle bir genel başkan ki bütün bu yapılanları görmüyor. 6100 km bölünmüş yol devralıyorsun 79 senede. Buna 10 yılda 15 bin 800 km bölünmüş yol ilave ediyorsun. Tarihinde yok ama tarihi bilmiyor ki. Bunlar neyle yapıldı ya. Bunlar senin kitabında var mı ya, hayal dünyanda var mı? Yok böyle bir şey. 10 yıllık dönemde bir Van depremi yaşadık. Söz verdiğimiz zaman içinde Van’ı adeta yeniden inşa ettik. Yolsuzluklar içinde olan bir iktidar bunları yapamaz. Hani yetişemediği üzme koruk der meselesi var ya bunlar da öyle. Simav’da deprem oldu, onlar geldiler sürekli Simav ne oldu dedi Meclis’te. Ben ve arkadaşlarım sürekli Van’dayız. Bunun raporunu Bakanlar Kurulu’nda ele almışızdır. Yeni bir Simav inşa ettik. Okulu, hastanesi, konutlarıyla çok daha farklı bir Simav’ı yeniden inşa ettik. Ey benim Kürt kardeşim, sana hizmet gelmesini engelleyen siyasi partiye nasıl destek veriyorsun? Duracak mıyız, durmayacağız. Hakkari’de o havalimanını yine yapacağız. Şırnak’ta bakın yapıyoruz. Kimin aklına gelirdi Şırnak’a havalimanı yapılacağız. Biz bölgesel milliyetçilik yapmadık.

SSK’yı batırdın ya, milletim bunu yutmaz

Ben İstanbul’u devraldığımda İstanbul’daki yolsuzluk belediyesini bilirsin. Meşhur İSKİ skandalı falan. Ben İstanbul’un su sorununu, çöp sorununu çözdük. Hava kirliliğini ortadan kaldırdık. İstanbul’da yeni bir dönemi başlattık Sayın Kılıçdaroğlu sen ne yaptın? Türkiye’de AK Parti’ye yolsuzluk ithamında bulunacak bir parti varsa en son parti sizsiniz. En son yolsuzluk ithamında bulunacak kişi geçmişinde SSK’yı batırmaktan başka hiçbir marifeti olmayan CHP Genel Başkanı’dır. Bütün belgeleri ortada. SSK’yı batırdın ya. Milletim bunu yutmaz. Bunun en güzel cevabını da en güzel şekilde sandıkta veriyor.

Şiddet hiçbir zaman ötelenmedi

Bu ülkede terörün uzantıları analiz edilmiyor. CHP sol muhalefet alanını işgal ettiği için aşırı sol daha da marjinalleşiyor CHP solcu görünümünde tatmin edici bir muhalefet sergileyemediği için aşırı uçlar daha da marjinalleşiyor. Marjinal sol teröre sempati ile baktı. Doğrudan ya da dolaylı destekliyor. Terör örgütü ile marjinal sol arasında bir gönül ilişkisi var. Son seçimlerde Hakkari’de yaşadığımız gibi. Şiddet hiçbir zaman ötelenmedi. Güvenlik güçlerine acımasızca eleştiri yapılırken terör örgütünün kadın ve çocuklara yaptığı işkenceler gündeme getirilmedi Ana muhalefet partisi bunları yapamadı. Gizli anlaşmaları var. Terör örgütünün ahlaksızca yürüttüğü eylemler kınanmadı

AK Parti iktidarı niye var?

BDP mazlum rolüne yatarken kimi medya mensupları BDP’yi mağdur göstermek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bunu medya mensupları, patronları yapıyor. Bunları dillendirince beyefendiler rahatsız oluyor. Siz attığınız başlıklarla meydanı boş bulup dolaşacak mısınız? Yoksa size alkış mı tutmamızı bekliyorsunuz. Dağdaki eşkıya ile kucaklaşan BDP’yi onun zavallı milletvekillerini görmezden geliyorsunuz. Hukuk devreye girince parlamento sorumluluk üstlenince BDP’yi mağdur olmakla niteleyebiliyorsunuz. Bu nasıl bir anlayış. Sonrası daha kötü olurmuş. Bir de tehdit ediyor. Bu ülkede hukuk niye var o zaman? AK Parti iktidarı niye var? Benim vatandaşım sokağa çıkmasın diye mi var?

Buna eyvallah edemeyiz

Hakkari’de mitinge gideceğim benim vatandaşım sokağa çıkamıyor. Yasak koymuşlar. Vatandaşım perdeyi aralayarak bizi seyrediyor. Buna eyvallah edemeyiz. Hukuka saygı göstermeyenler gidiyor terörü bir yöntem olarak gösteren BDP’ye saygı gösteriyorlar.Bu yazıları yazanlar Molotof atıldığı için ölen kardeşlerimizle ilgili acaba ne yazdılar? Okullara Molotof atan terör örgütünü göremiyorlar. Hiç kimse bu nasıl siyasi mücadele demedi bunlara. Ama bugün çıkıyorlar özgürlükten, parti kapatmaktan bahsediyorlar. Kendiniz ektiniz, kendiniz biçiyorsunuz. Şiddeti överek siyaset yapılmaz. Elinde silah olanı meşrulaştıramaz. Siyaset şiddeti dışlamaktır. Şiddeti övmek siyaset dışı, ilkel bir tutumdur. Şiddeti yedeğine almak isteyenler, ölmek ve öldürmekten medet umanlar siyaset dışı gayri medeni bir alana kaymış olurlar.

Düşünsün benim Kürt kardeşim, bunları iyi düşünsün

BDP siyasi bir aktör olmak istiyorsa meşru siyasetin dilini kullanmak zorundadır. Terör ve şiddet hak arama mücadelesi yöntemi değil. Ahmedi Hani ile bu teröristler aynı kefede olabilir mi? Düşünsün benim Kürt kardeşim, bunları iyi düşünsün. Alnı secdeye varan bir insan bunlarla aynı yöne bakabilir mi? Bu toprakların ezanla, camiyle, secdeyle yoğrulmuş bir tarihi var. Malazgirt’ten Kurtuluş Savaşı’na kadar bu topraklarda ezan özgürce okunsun diye mücadele ettik Kürtlerin temsilciyiz demek bunlar için iltifat mercisi mi oluyor. Bunlar hiçbir zaman Kürt kardeşlerimin temsilcisi olmadı. Bunlar size hangi hizmeti getirdi? Artık Kürt kardeşlerimin yeter artık demesi gerekir.

AK Parti iktidarında ret politikası bitmiştir

30 Eylül’de AK Parti’nin 4. Büyük Kongresi’nde Kürt kardeşlerime ‘samimiyetimizi görün’ dedim. AK Parti iktidarında ret politikası bitmiştir, ayaklar altına alınmıştır. Bizim iktidarımıza kadar Kürt ifadesini ağzına alamayanlar bizimle beraber bu ifadeyi kullanmaya başlamışlardır. Biz iktidarımızın daha ilk aylarında OHAL’i kaldırdık. İktidar olmak budur, bunu gösterdik. Sosyo ekonomik noktada sıkıntıları var bölgenin dedik. Dönem içerisinde bölgeye yaptığımız yatırımlar eski rakamla 38 katrilyonu buldu. 81 vilayetin 81’inde de üniversite olacak dedik. Tunceli’de de üniversite var şu anda. Üniversite oldu da bunu soran zat bir teşekkür mü etti? Hayır. Biz onun teşekkürünü bekleyerek hizmet etmedik. Biz bölgesel ve etnik milliyetçiliğe hayır demiş bir partiyiz. Biz üniversite yapıyoruz, onlar üniversite yakıyor. Aradaki fark bu.

Devlet eliyle böyle kurs var mı ya

Anadil dediler, hemen kurslar açtık. Önce bir yüklendiler sonra bir anda buralar sıfırlanma noktasına geldi. Bunu devlet yapsın dediler. Devlet eliyle böyle kurs var mı ya. Herkes dernek vasıtasıyla açıyor. Dert başka ama.  Üniversitelerde bununla ilgili bölümler açtık. Şimdi 4+4+4 ile ilgili seçme dersler arasında Kürtçe de var. Yeter ki 10 öğrenci o sınıfta olsun. Kürtçe yayın yapmak için yarım saati zor ayırıyorlardı. Böyle bir ürkeklik vardı. Biz TRT Şeş ile 24 saat yayına başladık. Bunlar zaten bizim yol haritamızın içinde vardı. Kürt kardeşim bırak sen bölücü terör örgütünün siyasi destekçisinin ağzını. Sende olmayan ne var. İstihdam diyorsan onun vebali sende. Sen girişimcinin doğuya gelmesine katkıda bulunacaksın. Bölücü terörün karşısına dimdik dikileceksin.