MHP ile Ak Parti "Kürt açılımı" konusunda fena kapıştı. Önce AK Parti'den atış geldi; basın toplantısı düzenleyip, Öcalan ile ilgili MHP'nin attığı imzayı gösterdiler. Bir de MHP'lileri çıldırtacak, "Erciyes'de kurt, Ankara'da kuzu" tanımlaması yaptılar.

Bu sözler MHP'de kıyametleri kopardı. Hemen arkasından MHP'den jet hızıyla basın toplantısı geldi...

ZEKA DÜZEYİ

AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ'ın "Asıl ihanet kanın akmasını istemektir" sözlerine, MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı'dan yanıt geldi. Paçacı, "AK Parti sözcüleri MHP'nin izlediği politikayı anlayacak zeka düzeyinde değil" dedi.

ZAVALLI SÖZCÜ...

Paçacı, "Bu ülkede kanın akmasını isteyen kim olabilir? Zavallı AK Parti sözcüsü MHP'nin feryadının kan akma ihtimalini önlemek olduğunu anlamıyor"diye konuştu.

MHP'nin amacının bölünmeyi önlemek olduğunu vurgulayan Paçacı, itirazlarının sürece olduğunu belirtti, sürecin farklı etnisiteye bağlı bir bölünme süreci olduğunu öne sürdü.

BÖLÜNMEYİ KONUŞMAYIZ

MHP Genel Sekreteri Devlet Bahçeli'nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görüşme teklifini geri çevirmesini ise, "Türkiye'nin bölünmesini getirecek bir süreci makamı mevkisi ne olursa olsun hiç kimse ile oturup konuşmayız" sözleri ile açıkladı.

İT ÜRÜR KERVAN YÜRÜR

Son açıklama da MHP'li Oktay Vural'dan geldi. Oktay Vural, Muş Havaalanında, yaptığı açıklamada, kardeşlik türküsünü söylemeye devam edeceklerini belirterek, ''İt ürür, kervan yürür. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, tarih ve kader birliği kervanını yürütmeye devam edeceğiz'' diye konuştu.

MHP'Yİ KIZDIRAN AÇIKLAMA
AK Parti MHP'ye karşı hodri meydan dedi. Bugüne kadar eleştirilere cılız tepki veren AK Parti yönetimi adeta patladı..

Meclis'te kameralar karşısına geçen AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Öcalan'ın idamı konusunda eski defterleri açtı..

Öcalan'ı asılmaktan kurtaran Bahçeli'nin imzasını basına gösterdi. Bozdağ ayrıca MHP'nin PKK'yı nasıl muhatap aldığına da açıkladı.
Bozdağ, Bahçeli'yi 2002'de Ertuğrul Özkök'e verdiği röportajdaki sözleriyle vurdu.

Kameralar karşısına geçen Bozdağ, açılımla ilgili MHP'den gelen eleştirilere işte böyle yanıt verdi.
Türkeş DEP ile görüştü

Rahmetli Alparslan Türkeş, DEP heyetiyle görüşme yaptı. 1992'de. Rahmetli Türkeş DEP heyetiyle görüşüyor. O mantıkla sorarsanız. O zaman MHP tam 17 sene önce PKK'yla müzakere başlattı. Böyle bir şey olabilir mi?

Etkin pişmanlıkla ilgili bir takım yasalar çıkarıldı. Bugüne kadar tam 8 tane yasa çıkmış. Bunların 2 tanesi ANAP-DSP-MHP koalisyon hükümetinde çıkarılmıştır. Yani 8 pişmanlık yasası çıkıyor, 4'ünde MHP'nin desteği var.
MHP grubu adına konuşan Kilis milletvekili diyor ki, pişmanlık yasaları terör örgütlerinin çökertilmesi, etkilerinin azaltılması için bir yol bulunduğu konum itibariyle dağılmaya yüz tutmuş örgüte son darbeyi vurmak için en büyük fırsattır. Ama 2003'te biz bir tane çıkardık. O zamanki tavırları, teröristleri serbest bırakmak, şehit ailelerinin boynunu bükmektir dediler. Bu doğru mu?

Erkeklere oy verin dediler

Şimdi bahsediyor Sayın Bahçeli. Esas Amerikan projesi buydu. Bölücü başının boynundan ipi çıkarmaktı ve bu işin taşeronluğunu MHP yapmıştır. Şimdi bakın o süreci hatırlayın. Seçimden önce meydan meydan gezildi. "Ürkeklere değil erkeklere oy verin. Eğer biz gitmezsek Öcalan'ı kimse asamaz. Ama biz gidersek bizim elimizden kimse onu alamaz. Biz asmazsak yağlı ipi biz takar asarız" diyerek oy aldılar.
İşte Bahçeli'nin imzası

12 Ocak 2000'de Başbakanlık'ta 7.5 saat liderler görüşme yaptılar. Başbakanlık'ta dosyanın bekletilmesine dolayısıyla infazının ertelenmesine karar verdiler. Bahçeli diyor ki benim imzamı göstersinler diyor. Bakın Sayın Bahçeli'nin imzası..

Size kim engel oldu Sayın Bahçeli?
Ne mani oldu Sayın Bahçeli? Millet size yalvardı mı dosyayı Başbakanlık'ta tutun diye. Millet aman Öcalan'ı asmayın diye mi yalvardı. Analar babalar bize yalvardı mı asmayın diye. Size kim ricada bulundu. İzah eder misiniz. Dosyayı göndermediler..

PKK'yı muhatap alan üç partiden biri MHP
Türkiye'de ilk ve son defa PKK'yı muhatap alanlar bunlardır. Resmi belgenin bir kısmında diyor ki, "Genel başkanlar hukuka saygı içinde aldıkları bu kararın terör örgütü ve yandaşı çevrelerce milleti ve devletiyle Türkiye'nin yüksek menfaati aleyhine kullanılmak istendiğinin değerlendirilmesi halinde erteleme süreci kesilerek infaz sürecine derhal geçilmesi hususunda görüş birliğine varmışlardır."
Örgüte şantaj iddiası

Resmi belgede terör örgütüne çağrı yapılıyor üç tane genel başkan "terörü devam ettirirseniz bölücü başını asarız" diyorlar. Acaba terörün 99'dan 2002'ye kadar sıfıra inmesinde bunun etkisi varmı yok mu bilmiyorum. Onu da sormak lazım.

Milletin yanında erkek Meclis'te ürkek
Terör örgütünü resmen muhatap olan bunlar. Şimdi kalkıp oradan buradan gürlüyorlar. İktidarda gürlemek lazım. Erciyes ovasında kurt olup Ankara'da kuzu olmamak lazım. Orada uluyorsan Meclis'in çatısı altında da uluyacaksın. Öyle yağma yok. Milletin yanında erkek Meclis'te ürkek olacak tavrı biz hiç benimsemedik. Hiç bir zaman da kabuil etmedik

Ulusal programda söz verdiler
İdam cezası 2002'den önce kaldırıldı o yıl sadece usuli işlemler yapıldı. 2000 yılında AB Belgesi katılım ortaklığı belgesinde siyasi kriterler bölümünde diyor ki "ölüm cezasıyla ilgili fiili moratoryumun devam etmesi." Orta vadede idamı kaldırın diyor. Mart 2001'de Türkiye ulusal programı yayınlıyor. Ulusal programın altında Bahçeli ve bakanların imzası var. Peki ne diyor? Aynen ifade şu: "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na göre kesinleşmiş idam cezalarının yerine getirilmesi yetkisi muhhasıran TBMM'dedir."

Muhatap Türk milletidir
Bu sorunun tek muhatabı vardır, o da Türk milletidir. İnsanlar kendi sorunlarını çözerken muhatap aramazlar. Görüşmelerin tamamı muhatap arayışı değil, sadece çözümü birlikte hayata geçirme arayışıdır. Terörle bugüne kadar 72 milyon insanımızla mücadele ettik. Terör sorununun çözümünü yine ve ancak milletle beraber başarabiliriz. Bir kez daha ilan ediyorum, fikri olan kim varsa lütfen susmasın. Akan kanı ve gözyaşını dindirmeye bir kez daha katkı vermeye davet ediyorum.

Bahçeli kompleksli

Bu proje milli projedir. Devletin güvenliğinden sorumlu en üst kurul MGK diyor ki "bu bir milli projedir" diyor. Bütün bunlara rağmen Bahçeli'nin "bu Amerikan projesidir" demesi kabul edilemez. Bahçeli Türk milletini ve Türk devletini küçük görüyor. Yabancı parmağı aramaktan vaçgeçmelidir. Çünkü milliyetçilik kompleksi reddeder. Milletine ve devletine güveni esas kabul eder. Ancak hayatları siyaseti talimatla dizayh ile geçenlerin milli proje karşısında komplekse düşmeleri kadar normal bir şey yoktur.
Bahçeli: İmzalarımıza sadık olacağız

Sayın Bahçeli'nin 25 Haziran 2002 tarihli gazetesinde sayın Ertuğrul Özkök'le röportaj yapıyor. Getirin şu dosyayı Meclis'te oylayın derse ne olacak? Bahçeli'nin cevabı şöyle:

İdam cezaları uygulanmayacak diyen o moratoryumu kim imzaladı? Altında bizim imzamız yok mu? Elbette imzalarımıza sadık olacağız. Biz asmayacağız, imzamıza sadık kalacağız. Siz sadık kalıyorsunuz da, bu millete seçim meydanlarında verdiğiniz söze sadakat vazifeniz değil mi? AB'ye sadakatle bağlı, millete aldatıcı yalancı bir yaklaşım. Esas milliyetçilik millete verilen sözde sadık olmaktır.