AK Parti ve Erdoğan'dan flaş karar!
CHP hakkında suç duyurusunda bulunuldu
Yayınlanma:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP Parti Meclisi (PM) üyeleri hakkında, 6 Kasım'daki parti meclisi toplantısının ardından yayımlanan bildiride kullanılan ifadeler nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına "Cumhurbaşkanına hakaret", "hakaret", "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" ve "iftira" suçlarından suç duyurusunda bulunuldu.
Parti avukatı Burhanettin Sevencan'ın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği suç duyurusu dilekçesinde, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve PM üyeleri tarafından, toplantının ardından yayımlanan bildiride kullanılan ifadelerle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile AK Parti, parti yöneticileri ve mensuplarına ağır hakarette bulunulduğu belirtildi. Bildirideki ifadelerin, sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti ve yöneticilerine dönük bir saldırı, itham ve hakaret olmadığı, "milyonlarca vatandaşa da yapılmış açık bir hakaret" olduğu belirtilen dilekçede, "Ancak geldiğimiz nokta itibariyle sorumsuz muhalefetin, yıkıcı, ölçüsüz eleştirinin, iftiralarının ve hakaretin muhalefete ve ülkeye bir katkı sağlamadığı, sorunları çözmek yerine derinleştirdiği, birlik ve beraberliğimizi zedelediği bu bildiri ile bir kez daha anlaşılmıştır." değerlendirilmesine yer verildi.
FETÖ MENSUPLARINA DESTEK VEREN CHP...
FETÖ'nün gerçekleştirdiği 15 Temmuz kanlı darbe girişiminden ve milletçe ödenen ağır bedellerden sonra tarihi bir fırsatı yakalandığı değerlendirilen dilekçede, şu ifadelere yer verildi: "CHP 15 Temmuz kanlı darbe girişimi sonrasında toplumdan gelen yoğun baskı sonucu, Yenikapı'ya katılarak darbe ve terör karşısında tutumunu belirlediği izlenimi vermiş, lakin iş bu şikayet konusu bildiriden de anlaşılacağı üzere özlemini duyduğu eski söylemlerine, özüne çok hızlı bir dönüş gerçekleştirmiştir. Hatta öylesine bir dönüştür ki, 15 Temmuz kanlı darbesinden söz ederken şehitleri anmak bile akıllarının ucundan geçmemiştir. Vatanımız ve milletimiz adına çok hazin bir durumdur. Öyle ki şikayet konusu bildiride kullanılan ifadeler ile 15 Temmuz kanlı darbe girişimini, akıl ve izan dışı olarak, 'tiyatro' olarak nitelendirme amacı güderek şehit ve gazilerimizin aziz hatırasına saygısızlıktan da geri durmamışlardır. Fetullahçı Terör Örgütü'nün gerçekleştirdiği 15 Temmuz kanlı darbe girişimi sonrası 'bir milyon mağdur var' diyerek FETÖ mensuplarına destek veren CHP, Parti Meclisi olarak açıkladığı skandal bildiriyle eski günlerindeki gibi terör destekçilerine de sahip çıkmaktadır."
CHP seçmenini "15 Temmuz günü Türkiye'nin geleceğini yok etmek isteyen FETÖ'cülerin farkında" olduğu kaydedilen dilekçede, "Bu taban ve seçmenler Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başbakanımızın ve AK Parti'nin topyekun olarak FETÖ, DEAŞ, PKK ve tüm terör örgütleriyle ciddi ve kararlı bir mücadele yürütüldüğünü, diğer taraftan ana muhalefetin terörün ortadan kaldırılması için bol 'demokrasi' sözcüklerinden yapılmış laf salatasından başka öneri getiremediğini görüyor olmalıdırlar." ifadelerine yer verildi. Şüphelilerin, şikayet konusu imzaladıkları bildiri, iftira, hakaret, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama onur, şeref ve saygınlığı zedeleyici söz ve beyanlar mahiyetinde olduğu ve hukuken himaye edilmesinin mümkün olmadığı belirtilen suç duyurusu dilekçesinde, şunlar kaydedildi: "Şüpheliler, seçilmiş ilk Cumhurbaşkanımız ve kurucu genel başkanımızı, Başbakanımızı, AK Parti ve yöneticilerini hedef alarak yayınladığı yazılı bildiri ile bu kişilerin onur şeref ve saygınlığını rencide edici ifadeler kullanmış, iftira ve suç isnatlarında bulunmuş, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ederek atılı suçu alenen işlemiştir. Aleniyet, atılı suçların belirsiz sayıdaki kimse tarafından bilinip görülebileceği şekilde işlenmesidir. CHP'nin resmi internet sitesinde yayınlanan Parti Meclisi bildirisi ile suça konu ifadelerin birçok kişiye ulaştığı açık olduğundan aleniyet unsurunun gerçekleşmiş olduğu aşikardır." Dilekçede Kılıçdaroğlu ve CHP PM üyeleri hakkında, üzerilerine atılı suçlardan soruşturma yürütülerek, kamu davası açılması talep edildi.
ERDOĞAN DA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve CHP Parti Meclisi üyeleri hakkında, 6 Kasım'daki Parti Meclisi toplantısının ardından yayımlanan bildiride kullanılan ifadeler nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına "Cumhurbaşkanına hakaret"ten suç duyurusunda bulundu.
Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verilen suç duyurusu dilekçesinde, CHP PM toplantısının ardından yayımlanan bildiride Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı "ağır hakarette bulunulduğu" bildirildi. PM toplantısının ardından yayımlanan bildirinin şikayete konu bölümlerine yer verilen dilekçede, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 299. maddesinde düzenlenen "Cumhurbaşkanı'na hakaret" suçunun işlendiği belirtildi. Suç duyurusunda, söz konusu bildiride yer alan, "FETÖ, PKK ve IŞİD terör örgütlerine yardım ve yataklık eden Saray... ve AKP yöneticileri, demokrasimize ve ülkemizin bekasına yönelik en büyük tehdittir. Bu tehdit yurttaşlarımıza demokratik direnme hakkını da vermektedir." açıklamalarına karşılık, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik olarak FETÖ elemanlarının devlet yönetiminin her kademesine yerleştirilerek, ülkemizi bilinçli ve planlı bir şekilde darbe ortamına sürüklemek, 'FETÖ ile mücadele' adı altında saray darbesi gerçekleştirmek, FETÖ, PKK ve IŞİD terör örgütlerine yardım ve yataklık etmek gibi akıl, izan ve insaf dışı suçlamalarda bulunulmuştur." ifadelerine yer verildi.
HAKARET KAMPANYASI
CHP adına yapılan açıklamanın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik yeni ve haksız bir hakaret kampanyasının parçası olarak değerlendirildiği aktarılan dilekçede, şunlar kaydedildi: "Sayın Cumhurbaşkanımız, 29 Temmuz 2016'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nin açılışında yaptığı açıklama ile şahsına karşı her türlü hakareti yapanları bir kereye mahsus olarak affetmiş, davalarını geri çekmiş ve başta siyasetçiler olmak üzere toplumun tüm kesimlerini, ülkemizin içinde bulunduğu hassas duruma uygun şekilde davranmaya davet etmiştir. Bu kapsamda yalnızca Kemal Kılıçdaroğlu hakkında açılmış olan 19 tazminat davasından, 15 savcılık soruşturmasından ve 2 ceza davasından vazgeçmiştir. Bunun dışında başta CHP milletvekilleri olmak üzere birçok partili hakkında da dava ve şikayetinden vazgeçmiştir." Dilekçede, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, FETÖ'nün darbe girişiminin ardından milletin asgari müşterekte buluşması, birlik ve beraberliğin tahkim edilmesi, siyasi hayattaki asgari nezaketin kalıcı olarak tesis edilmesi ümidi ve iradesiyle şahsına yönelik hakaretleri affetmesi ve tüm davalardan vazgeçmesine rağmen "sorumsuz ve düzeysiz muhalefet anlayışının" sürdürülmesinin hayretle takip edildiği belirtildi. Suç duyurusu dilekçesinde şu ifadelere yer verildi: "Şüpheliler, seçilmiş ilk Cumhurbaşkanımızı hedef alarak yaptığı paylaşımlarla Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı onur, şeref ve saygınlığını rencide edici ifadeler kullanmış, kişiliği, saygınlığı ve itibarını hedef alarak atılı suçu alenen işlemiştir. Aleniyet, hakaret suçunun belirsiz sayıdaki kimse tarafından bilinip görülebileceği şekilde işlenmesidir. Basına yönelik yapılan açıklamayla, suça konu ifadelerin birçok kişiye ulaştığı açık olduğundan aleniyet unsuru gerçekleşmiş olup, somut olayda suçun nitelikli hali olan ikinci fıkrasının uygulanması gerekir." Dilekçede Kılıçdaroğlu ve CHP PM üyeleri hakkında üzerlerine atılı suçtan soruşturma yürütülerek, kamu davası açılması talep edildi.
Parti avukatı Burhanettin Sevencan'ın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği suç duyurusu dilekçesinde, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve PM üyeleri tarafından, toplantının ardından yayımlanan bildiride kullanılan ifadelerle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile AK Parti, parti yöneticileri ve mensuplarına ağır hakarette bulunulduğu belirtildi. Bildirideki ifadelerin, sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti ve yöneticilerine dönük bir saldırı, itham ve hakaret olmadığı, "milyonlarca vatandaşa da yapılmış açık bir hakaret" olduğu belirtilen dilekçede, "Ancak geldiğimiz nokta itibariyle sorumsuz muhalefetin, yıkıcı, ölçüsüz eleştirinin, iftiralarının ve hakaretin muhalefete ve ülkeye bir katkı sağlamadığı, sorunları çözmek yerine derinleştirdiği, birlik ve beraberliğimizi zedelediği bu bildiri ile bir kez daha anlaşılmıştır." değerlendirilmesine yer verildi.
FETÖ MENSUPLARINA DESTEK VEREN CHP...
FETÖ'nün gerçekleştirdiği 15 Temmuz kanlı darbe girişiminden ve milletçe ödenen ağır bedellerden sonra tarihi bir fırsatı yakalandığı değerlendirilen dilekçede, şu ifadelere yer verildi: "CHP 15 Temmuz kanlı darbe girişimi sonrasında toplumdan gelen yoğun baskı sonucu, Yenikapı'ya katılarak darbe ve terör karşısında tutumunu belirlediği izlenimi vermiş, lakin iş bu şikayet konusu bildiriden de anlaşılacağı üzere özlemini duyduğu eski söylemlerine, özüne çok hızlı bir dönüş gerçekleştirmiştir. Hatta öylesine bir dönüştür ki, 15 Temmuz kanlı darbesinden söz ederken şehitleri anmak bile akıllarının ucundan geçmemiştir. Vatanımız ve milletimiz adına çok hazin bir durumdur. Öyle ki şikayet konusu bildiride kullanılan ifadeler ile 15 Temmuz kanlı darbe girişimini, akıl ve izan dışı olarak, 'tiyatro' olarak nitelendirme amacı güderek şehit ve gazilerimizin aziz hatırasına saygısızlıktan da geri durmamışlardır. Fetullahçı Terör Örgütü'nün gerçekleştirdiği 15 Temmuz kanlı darbe girişimi sonrası 'bir milyon mağdur var' diyerek FETÖ mensuplarına destek veren CHP, Parti Meclisi olarak açıkladığı skandal bildiriyle eski günlerindeki gibi terör destekçilerine de sahip çıkmaktadır."
CHP seçmenini "15 Temmuz günü Türkiye'nin geleceğini yok etmek isteyen FETÖ'cülerin farkında" olduğu kaydedilen dilekçede, "Bu taban ve seçmenler Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başbakanımızın ve AK Parti'nin topyekun olarak FETÖ, DEAŞ, PKK ve tüm terör örgütleriyle ciddi ve kararlı bir mücadele yürütüldüğünü, diğer taraftan ana muhalefetin terörün ortadan kaldırılması için bol 'demokrasi' sözcüklerinden yapılmış laf salatasından başka öneri getiremediğini görüyor olmalıdırlar." ifadelerine yer verildi. Şüphelilerin, şikayet konusu imzaladıkları bildiri, iftira, hakaret, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama onur, şeref ve saygınlığı zedeleyici söz ve beyanlar mahiyetinde olduğu ve hukuken himaye edilmesinin mümkün olmadığı belirtilen suç duyurusu dilekçesinde, şunlar kaydedildi: "Şüpheliler, seçilmiş ilk Cumhurbaşkanımız ve kurucu genel başkanımızı, Başbakanımızı, AK Parti ve yöneticilerini hedef alarak yayınladığı yazılı bildiri ile bu kişilerin onur şeref ve saygınlığını rencide edici ifadeler kullanmış, iftira ve suç isnatlarında bulunmuş, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ederek atılı suçu alenen işlemiştir. Aleniyet, atılı suçların belirsiz sayıdaki kimse tarafından bilinip görülebileceği şekilde işlenmesidir. CHP'nin resmi internet sitesinde yayınlanan Parti Meclisi bildirisi ile suça konu ifadelerin birçok kişiye ulaştığı açık olduğundan aleniyet unsurunun gerçekleşmiş olduğu aşikardır." Dilekçede Kılıçdaroğlu ve CHP PM üyeleri hakkında, üzerilerine atılı suçlardan soruşturma yürütülerek, kamu davası açılması talep edildi.
ERDOĞAN DA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve CHP Parti Meclisi üyeleri hakkında, 6 Kasım'daki Parti Meclisi toplantısının ardından yayımlanan bildiride kullanılan ifadeler nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına "Cumhurbaşkanına hakaret"ten suç duyurusunda bulundu.
Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verilen suç duyurusu dilekçesinde, CHP PM toplantısının ardından yayımlanan bildiride Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı "ağır hakarette bulunulduğu" bildirildi. PM toplantısının ardından yayımlanan bildirinin şikayete konu bölümlerine yer verilen dilekçede, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 299. maddesinde düzenlenen "Cumhurbaşkanı'na hakaret" suçunun işlendiği belirtildi. Suç duyurusunda, söz konusu bildiride yer alan, "FETÖ, PKK ve IŞİD terör örgütlerine yardım ve yataklık eden Saray... ve AKP yöneticileri, demokrasimize ve ülkemizin bekasına yönelik en büyük tehdittir. Bu tehdit yurttaşlarımıza demokratik direnme hakkını da vermektedir." açıklamalarına karşılık, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik olarak FETÖ elemanlarının devlet yönetiminin her kademesine yerleştirilerek, ülkemizi bilinçli ve planlı bir şekilde darbe ortamına sürüklemek, 'FETÖ ile mücadele' adı altında saray darbesi gerçekleştirmek, FETÖ, PKK ve IŞİD terör örgütlerine yardım ve yataklık etmek gibi akıl, izan ve insaf dışı suçlamalarda bulunulmuştur." ifadelerine yer verildi.
HAKARET KAMPANYASI
CHP adına yapılan açıklamanın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik yeni ve haksız bir hakaret kampanyasının parçası olarak değerlendirildiği aktarılan dilekçede, şunlar kaydedildi: "Sayın Cumhurbaşkanımız, 29 Temmuz 2016'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nin açılışında yaptığı açıklama ile şahsına karşı her türlü hakareti yapanları bir kereye mahsus olarak affetmiş, davalarını geri çekmiş ve başta siyasetçiler olmak üzere toplumun tüm kesimlerini, ülkemizin içinde bulunduğu hassas duruma uygun şekilde davranmaya davet etmiştir. Bu kapsamda yalnızca Kemal Kılıçdaroğlu hakkında açılmış olan 19 tazminat davasından, 15 savcılık soruşturmasından ve 2 ceza davasından vazgeçmiştir. Bunun dışında başta CHP milletvekilleri olmak üzere birçok partili hakkında da dava ve şikayetinden vazgeçmiştir." Dilekçede, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, FETÖ'nün darbe girişiminin ardından milletin asgari müşterekte buluşması, birlik ve beraberliğin tahkim edilmesi, siyasi hayattaki asgari nezaketin kalıcı olarak tesis edilmesi ümidi ve iradesiyle şahsına yönelik hakaretleri affetmesi ve tüm davalardan vazgeçmesine rağmen "sorumsuz ve düzeysiz muhalefet anlayışının" sürdürülmesinin hayretle takip edildiği belirtildi. Suç duyurusu dilekçesinde şu ifadelere yer verildi: "Şüpheliler, seçilmiş ilk Cumhurbaşkanımızı hedef alarak yaptığı paylaşımlarla Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı onur, şeref ve saygınlığını rencide edici ifadeler kullanmış, kişiliği, saygınlığı ve itibarını hedef alarak atılı suçu alenen işlemiştir. Aleniyet, hakaret suçunun belirsiz sayıdaki kimse tarafından bilinip görülebileceği şekilde işlenmesidir. Basına yönelik yapılan açıklamayla, suça konu ifadelerin birçok kişiye ulaştığı açık olduğundan aleniyet unsuru gerçekleşmiş olup, somut olayda suçun nitelikli hali olan ikinci fıkrasının uygulanması gerekir." Dilekçede Kılıçdaroğlu ve CHP PM üyeleri hakkında üzerlerine atılı suçtan soruşturma yürütülerek, kamu davası açılması talep edildi.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.