AK Parti'den İsveç'teki skandal görüntülere tepki! "Demokrasiye karşı açık bir saldırı"
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş canlı yayına telefon ile bağlanarak İsveç'teki skandal görüntülere ilişkin, "Bu görüntü demokrasiye karşı açık bir saldırı. Buna izin verenler de yapanlar kadar sorumludur." açıklamasında bulundu.
AK Partili Numan Kurtulmuş'un yaptığı açıklamalar şöyle;
Cumhurbaşkanı’na karşı açık bir saldırıdır. Buna izin verenler de yapanlar kadar sorumludur. Hassasiyetimizin ne kadar yerinde olduğunu gösteren bir görüntü. Herhalde İsveçli yetkiler bu görüntüden sonra harekete geçecektir. Sorumlular mutlaka hesap vermeli.
Türkiye'nin şu anki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Halkın oylarıyla seçilmiş şu anda dünyanın en önemli siyasi figürlerinden biridir. Böyle bir görüntü çirkin bir saldırıdır. Bu bizin İsveç'in NATO'ya girme yönündeki hassasiyetimizin ne kadar doğru olduğunun kanıtıdır. Bu kadar ağır bedel ödemiş Türkiye'nin hassasiyetlerine dirayet etmeleri lazımdı. Umarım İsveç, bu görüntülerin ardından gereğini yerine getirir, sorumlular yargı önüne çıkartılır.
Temaslar, görüşmeler yapılır ama önemli olan Türkiye uyarı yapmadan müdahale edilmesidir. Böyle açık bir saldırının müsamaha gösterilmemelidir. Bu İsveç'in kendi demokrasisi bakımından yanlıştır.
Daha önceki seçim öncesinde de Avrupa'nın başkentlerinde bu tarz grupların eylemler yaptıklarını biliyoruz. Bu hazımsızlıktır. Erdoğan ve Türkiye'nin dünyadaki siyasal başarısına yönelik bir hazımsızlıktır.
İsimler üzerinde konuşmaktan ziyade bugünkü görüntü üzerinden konuşmanın daha doğru olduğunu düşünüyorum. İsveç'in yetkilileri birtakım bahanelerin arkasına saklanmak yerine bu görüntüleri engelleselerdi daha doğru olurdu. Türkiye çok zor bir şey mi istiyor? Terörün her kesimine karşı Türkiye'nin duruşunu iyi biliyorlar.
Türkiye bu tavrını ortaya koyarken sadece bir laf olsun diye söylemiyor. Türkiye uzun yıllardır canını yakan bir meseleyi konuşuyor. Can kayıplarımızın olduğu, 2 trilyonun üzerinde maddi kayıplara uğradığı terörden bahsediyor. Türkiye şu terörü bitirelim diye NATO kapsamındaki ülkelerle iş birliği yapmak istiyor. Bu terörün bulunduğu ülkelerde imha edilmesi, ele başlarının Türkiye'ye iade edilmesi gerekiyor. Bu terör örgütlerine destek verenler artık destek vermeyeceklerini ilan etsin. Silah vermesinler, istihbarat vermesinler başkentlerinde ofis açmasınlar. Her ülkenin terör örgütlerine destek vermesinden vazgeçmesi lazım. Bu bizim bölgemizde istikrarı sağlar.
Biz her seferinde ABD'nin PKK unsurlarına destek vermesini dosyalarıyla görüntüleriyle ortaya koyuyoruz. Bizi yok etmeye çalışan silahlı örgütlere destekte bulunacaksınız. Arkadaşlarımız her fırsatta bu belgeleri önlerine koyuyorlar. Burada kimsenin çifte standartlı olmamasını, kimsenin kimseyi de enayi yerine koymaması istiyoruz. Biz 85 milyonun hakkını her platformda koruyoruz, korumak için çalışıyoruz.
SURİYE-RUSYA-TÜRKİYE GÖRÜŞMELERİ
Burada asıl olan yapıcı bir üsluptur. Dışişleri Bakanlarının görüşmesiyle yapıcı bir üslup ortaya konulmuştur. Çok titiz bir şekilde, 11 yıl içerisinde kaybedilmiş mevzilerin yeniden kazanılarak burada hakkaniyetli bir barışın temin edilebilmesi için 3'lü mekanizmanın adımları devam edecek. Sonuçta beklentimiz şudur; Suriye'nin bütün toplumsal kesimlerinin karar sürecine katıldığı, insan hak ve özgürlüklerinin tam olarak korunduğu ve Suriye'nin ulusal bütünlüğünün temin edildiği bir barış olsun. Türkiye bu konuda üzerine düşen görevi titizlikle yerine getirmeye hazırdır. Ama çok zor bir süreç. 11 yıldır bu kadar kan dökülmüş, şehirler harap olmuş. Bunları inşallah en kısa süre içerisinde sonuçlandırmak ve bu meseleyi tamamiyle çözerek bölgedeki istikrarın kapısını sonuna kadar açmak hem Türkiye'nin menfaatinedir, hem de Türkiye'nin vazifesidir.