CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, sığınma evlerinde kalan kadınların oy kullanabilmesi için sunduğu kanun teklifinin doğrudan gündeme alınması için verdiği önerge üzerinde konuşurken, tartıştığı Ak Parti'li milletvekillerine, "Şeytan diyor ki şu ayakkabıyı çıkar, fırlat. Bir ayakkabıma bakıyorum, bir size bakıyorum ama değmez" dedi.

Nazlıaka, verdiği önerge üzerinde konuşurken, kadınlara yönelik şiddeti ve bunun engellenememesini eleştirdi. Kadına yönelik şiddette hükümetin politikalarının da rolü olduğunu savunan Nazlıaka, bu sırada bazı AK Parti'li milletvekillerine, "Size diyorum, uzaklara bakmayın" dedi.

Bu sırada bazı AK Parti'li milletvekillerinin tepki göstermesi üzerine Nazlıaka, "Şeytan diyor ki şu ayakkabıyı çıkar, fırlat. Bir ayakkabıma bakıyorum, bir size bakıyorum ama değmez" diye konuştu.

Nazlıaka'nın bu sözlerine daha fazla Ak Parti'li milletvekili tepki gösterdi.

Yerinden söz isteyen AK Parti Grup Başkanvekili Belma Satır, "Bir kadın parlamenterin ayakkabısını çıkarıp atması gibi şiddet içeren harekette bulunmasını kınıyorum. Bu arkadaşımızı saygı ve terbiyeye davet ediyorum. Bu hareket hiçbir kadın parlamenter tarafından yapılmamıştır" dedi.

Seçim sisteminin adres kayıt sistemine göre düzenlendiğini ve ikametgah adresine göre oy kullanıldığını anlatan Satır, eşinden şiddet gören sığınma evlerindeki kadınların adreslerinin belli olmaması gerektiğini söyledi. Satır, Cumhurbaşkanı seçiminde can güvenliği riski taşımayan kadınların Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı il müdürlükleri kontrolünde ikametgahlarının bulunduğu yerlerde oy kullandığını, can güvenliği olanların oy kullanamadığını belirtti.

Belma Satır, sonraki seçimde kadın sığınma evlerinde kalanların oy kullanabilmesi için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Yüksek Seçim Kurulu arasında görüşmeler yapıldığını kaydetti.

Sataşmadan söz alan Nazlıaka, tartışmaya neden olan sözleriyle ilgili, "Toplum içinde kahkaha atmayı bile iffetsizlik saydığınız için anlayacağınız dilden cevap vermeye çalıştım. Arzu ettiğimiz şey, demokratik ortamda fikirlerimizi aktarmamızdır. Oturduğunuz yerden kötü sözler söylemeniz değil, kürsüye gelip konuşmanız gerekir" diye konuştu.