AKP ile yapılan kayıkçı kavgası
Demokratik Sol Parti (DSP) Trabzon İl Başkanı Av. Sibel Suiçmez, Genel Merkez yetkilileri ile parti binasında basın toplantısı yaptı. MAYINLA İLGİLİ KENDİMİZİ SORGULAMALIYIZ DSP Trabzon İl Başkanı Av. Sibel Suiçmez, 17 Mayıs kurultayından sonra örgütlerin
Yayınlanma:
Demokratik Sol Parti (DSP) Trabzon İl Başkanı Av. Sibel Suiçmez, Genel Merkez yetkilileri ile parti binasında basın toplantısı yaptı.
MAYINLA İLGİLİ KENDİMİZİ SORGULAMALIYIZ
DSP Trabzon İl Başkanı Av. Sibel Suiçmez, 17 Mayıs kurultayından sonra örgütlerinde bir değişiklik olduğunu söyledi. Suiçmez, örgütsel çalışmalara hızlı bir şekilde başlandığını belirterek; Bu çerçeve içerisinde ilimizde parti merkezinde uzun süredir görev yapan şimdi genel sekreter yardımcılığı görevini yapan Soydan Sılay ve Mustafa Uysal partimizi ziyaret etmiştir dedi. DSP Genel Sekreter Yardımcısı Soydan Sıla, Ülkeye iki tane acı haber düştüğünü belirterek; mayınlı arazilerde ölenlere Allah'ta rahmet diledi. Mayınlı arazilerde 4 tane sivil yurttaşımızın hayatını kaybettiğini belirterek; Mayınla ilgili kendimizi sorgulamamız gerekir. Mayınlanmış olan bölgelerin mayından nasıl arınması gerektiğinin çok yönlü olarak gündeme getirilmesi gerekmektedir diye konuştu.
BUNU HİÇ BİR SİYASETÇİ YAPMAZDI
29 Mart Yerel seçimlerinden sonra Türkiye'deki siyasi partilerin parti içi demokrasiye bağlayan tek parti olduklarının altını çizerek; Parti meclis üyelerimizin konuşması olarak katıldığı değerlendirme toplantısından sonra Parti Başkanımız Sayın Zeki Sezer bey Türkiye'deki hiçbir siyasetçinin yapmadığı bir şeyi yaparak bu başarısızlık benim tek başına aldığım bir başarısızlıktır diyerek görevden ayrılmıştır. DSP'de Masum Türker'i seçerek Genel Başkan olarak yapmıştır. Sayın Türker Türkiye'nin 2001 krizinden çıkmasında en etkili bakan olarak biliniyor. Sayın Türken ekonomisi ile siyasi partilerde genel başkanlığı yapan tek ekonomisttir. Ülkemizin sorunlarından ancak iyileştirici ekonomi programları ile çıkarılabilir. Bugün bizim başbakanımız Türkiye'nin en iddialı başbakanıdır şeklinde konuştu. 17 Mayıs kurultayından sonra genel sekreter seçmeleri gerektiğini belirten Sıla; 4 Haziran tarihinde ise Genel başkan yardımcılıklarına Dr. Serdar Savaş'ı atadı. Serdar Savaş Dış İlişkilerden sorumlu siyasi işler İstanbul Milletvekili Hasan Macit, Aydın'dan Önder Aksakal, Örgütten Sorumlu Ankara'dan Tufan Vural atanmıştır dedi.
DSP TÜRKİYE'NİN OMURGASIDIR
DSP'nin devrimci bir parti olduğunu vurgulayan Sıla; DSP'nin örgütü hem özverili hem ülkesini düşünen hem fedakar kendisi için hiçbir talepte bulunmayan partizanlığa asla ve asla yeltenmeyen yapıya sahip bir örgüttür. Türkiye'nin omurgası en sağlam olan parti DSP'dir. Bu örgüt Türkiye'nin kaderini değiştirecek bir örgüt olacaktır. Bu örgüt kurulduğundan beri ayağına çelme takılmaya çalışılmıştır ama bir şey olmamıştır. DSP Türkiye'den kaldırılırsa Türkiye'nin omurgası kırılır. Özellikle 2001 yılından sonra DSP içinde çok büyük oyunlar oynanmıştır. Ama biz inanç ve dirençle bu partiyi ayakta tutup iktidara taşıyıp bu kutsal görevimizi yerine getireceğiz ifadelerini kullandı.
Sıla 29 Mayıs'tan beri gezi içinde olduklarını hatırlatarak; Karadeniz gezisinde ise Trabzon'da ilçe başkanlarını ziyaret ede ede gideceklerini belirterek toplantıya Rize'de devam edeceklerini söyledi.
TÜRKİYE AYAKLANMAYA GİDECEKTİR
Fındık üzerinde oyun oynandığını iddia eden Sıla; 2002 seçiminden sonra her yıl üreticiyi eksi durumuna gelen piyasalar kapanmıştır. Tarım Merkezinde yaşayan insanlarımız kent merkezinde yaşayan insanlardan daha aciz duruma düşecektir. Köyde yaşayan insanlarımız imece usulü ile geçimini sağlayacaktır. Buda Türkiye'de ayaklanmaya gidecektir kelimelerine yer verdi.
ÜRETİCİ YOK EDİLMEK İSTENİYOR
Çay ve fındıkta üreticinin yok edilmeye çalışıldığını iddia eden Sıla, Çayda taban fiyat 95 kuruş olarak açıklandı oysa üreticiyi kurtaracak fiyat 1,5TL o zaman üretici 55 kuruş zarar edecek fındıkta ise 2003 yılından beri fındık üreticisinin aciz düşürülmesi ve sonunda da neredeyse fındığın yok edilmesi amaçlanan bir serüven geçirilmiştir. FİSKOBİRLİK üzerinden oyunlar oynanmıştır. FİSKOBİRLİK'i saf dışı bırakarak FİSKOBİRLİK'in dağılmasını amaçlamışlardır. FİSKOBİRLİK'in yerine TMO'yu getirmişleridir. TMO hükümet ve devletten aldığı desteklerle fındık almıştır. FİSKOBİRLİK gibi cazibe bir merkez yok edilmeseydi fındığın durumu bugün ki gibi olmazdı. Fındık süreç ilerledikçe 2 TL'ye kadar düşmüştür. 2009 yılında Ziraat Odalarından açıklamasıyla fındığım maliyeti 3 TL fındığa 5 TL verilirse üretici ancak kurtarılabilir. 5TL'nin altında verilen her fiyat üreticiyi bitirme noktasına getiren kasıtlı bir davranıştır. FİSKOBİRLİK yok edildi, çayda taban fiyat denilen bir şey kalmadı fındık üreticisi yok edilmeye çalışıldı kentlerde ise OSB'lerde ki işyerlerinin yüzde 51'i kapanma durumunda KOBİDER'ler de ise yüzde 25 iş yeri kapanmayla burun buruna bu işyerleri kapanmayla burun buruna geliyor.
İŞSİZLİK DİZ BOYU ARTIYOR
İstihdam yok olunca İşsizlik diz boyu artıyor. Bunun neticesinde ise kentten göç başlıyor. Trabzon verdiği bu göçlerle bundan dolayı 8 tane milletvekili çıkaracağına 6 tane milletvekili çıkaracak. Trabzon teşvikle 4. bölge ilan edilince bu Trabzon için sevindirici ve geleceğe umutla bakılması gereken bir olgu. Ancak bu teşviklerin içi başbakan tarafından doldurulmadı. İçi doldurulmadığı gibi hukuki altyapısı da hazırlanmadı. O zaman Trabzon 2010 yılında 2009 yılından daha zor bir yıl geçirecektir. Trabzon'daki bu durum Türkiye'nin geneline yansımıştır. Uzun bir süredir basında mahkemelerde uçuşan belgeler var. Türk insanı adliyenin önünde dilekçe yazan konuma getirilmiştir. Bunların hepsi Türkiye'nin içinde bulunan sosyo-ekonomik çözüntünün bir oyunudur. Nasıl olsa gün gelir unuturlar şeklinde düşünüyorlar. Türkiye yüzde 13 küçülmüş. Türkiye dünyada küçülmede 13. sırada yer alıyor. Türkiye'de kendine özgü yapı olmasa Türkiye'nin ticari hayatı olmasaydı bu Türkiye'de küçülmede dünya birincisi olacaktık. Türkiye'yi iki tane siyasi partiden başka parti yokmuş gibi Türk Halkını hak ve özgürlüklü duruma sokmaya çalışıyorlar şeklinde konuştu.
YAPTIKLARI KAYIKÇI KAVGASI
Bir tarafta AK Parti bir tarafta kavga etmek istemediğimiz bir parti yaptıkları ise tam bir kayıkçı kavgası.
DSP kavgacı değil uzlaşmacı bir partidir. DSP sonuç olarak Türk Halkının özlediği bir partidir. Türkiye onu tek başına iktidar yaparak genel başkan sayın Masum Türker'i başbakan yapacak bir partidir.
BAŞBAKAN'IN YANDAŞLARI KENDİNİ DÜŞÜNÜYOR
Başbakan çok şey söyler başbakan ayakları yere basarak yaşayan bir insan değil başbakan yaşadığı Ankara'nın İzmir Caddesine gitsin ve orada kapanan iş yerleri görsün. Fındık Almanya'da Hamburg'da dünya piyasası fiyatı belirleniyor. Başbakanın yandaşları kendini düşüneceğine Türkiye'nin fındık çıkarları için üzerlerine düşen görevlerini yapsınlar ve üreticiyi mağdur etmesinler dedi.
MAYINLA İLGİLİ KENDİMİZİ SORGULAMALIYIZ
DSP Trabzon İl Başkanı Av. Sibel Suiçmez, 17 Mayıs kurultayından sonra örgütlerinde bir değişiklik olduğunu söyledi. Suiçmez, örgütsel çalışmalara hızlı bir şekilde başlandığını belirterek; Bu çerçeve içerisinde ilimizde parti merkezinde uzun süredir görev yapan şimdi genel sekreter yardımcılığı görevini yapan Soydan Sılay ve Mustafa Uysal partimizi ziyaret etmiştir dedi. DSP Genel Sekreter Yardımcısı Soydan Sıla, Ülkeye iki tane acı haber düştüğünü belirterek; mayınlı arazilerde ölenlere Allah'ta rahmet diledi. Mayınlı arazilerde 4 tane sivil yurttaşımızın hayatını kaybettiğini belirterek; Mayınla ilgili kendimizi sorgulamamız gerekir. Mayınlanmış olan bölgelerin mayından nasıl arınması gerektiğinin çok yönlü olarak gündeme getirilmesi gerekmektedir diye konuştu.
BUNU HİÇ BİR SİYASETÇİ YAPMAZDI
29 Mart Yerel seçimlerinden sonra Türkiye'deki siyasi partilerin parti içi demokrasiye bağlayan tek parti olduklarının altını çizerek; Parti meclis üyelerimizin konuşması olarak katıldığı değerlendirme toplantısından sonra Parti Başkanımız Sayın Zeki Sezer bey Türkiye'deki hiçbir siyasetçinin yapmadığı bir şeyi yaparak bu başarısızlık benim tek başına aldığım bir başarısızlıktır diyerek görevden ayrılmıştır. DSP'de Masum Türker'i seçerek Genel Başkan olarak yapmıştır. Sayın Türker Türkiye'nin 2001 krizinden çıkmasında en etkili bakan olarak biliniyor. Sayın Türken ekonomisi ile siyasi partilerde genel başkanlığı yapan tek ekonomisttir. Ülkemizin sorunlarından ancak iyileştirici ekonomi programları ile çıkarılabilir. Bugün bizim başbakanımız Türkiye'nin en iddialı başbakanıdır şeklinde konuştu. 17 Mayıs kurultayından sonra genel sekreter seçmeleri gerektiğini belirten Sıla; 4 Haziran tarihinde ise Genel başkan yardımcılıklarına Dr. Serdar Savaş'ı atadı. Serdar Savaş Dış İlişkilerden sorumlu siyasi işler İstanbul Milletvekili Hasan Macit, Aydın'dan Önder Aksakal, Örgütten Sorumlu Ankara'dan Tufan Vural atanmıştır dedi.
DSP TÜRKİYE'NİN OMURGASIDIR
DSP'nin devrimci bir parti olduğunu vurgulayan Sıla; DSP'nin örgütü hem özverili hem ülkesini düşünen hem fedakar kendisi için hiçbir talepte bulunmayan partizanlığa asla ve asla yeltenmeyen yapıya sahip bir örgüttür. Türkiye'nin omurgası en sağlam olan parti DSP'dir. Bu örgüt Türkiye'nin kaderini değiştirecek bir örgüt olacaktır. Bu örgüt kurulduğundan beri ayağına çelme takılmaya çalışılmıştır ama bir şey olmamıştır. DSP Türkiye'den kaldırılırsa Türkiye'nin omurgası kırılır. Özellikle 2001 yılından sonra DSP içinde çok büyük oyunlar oynanmıştır. Ama biz inanç ve dirençle bu partiyi ayakta tutup iktidara taşıyıp bu kutsal görevimizi yerine getireceğiz ifadelerini kullandı.
Sıla 29 Mayıs'tan beri gezi içinde olduklarını hatırlatarak; Karadeniz gezisinde ise Trabzon'da ilçe başkanlarını ziyaret ede ede gideceklerini belirterek toplantıya Rize'de devam edeceklerini söyledi.
TÜRKİYE AYAKLANMAYA GİDECEKTİR
Fındık üzerinde oyun oynandığını iddia eden Sıla; 2002 seçiminden sonra her yıl üreticiyi eksi durumuna gelen piyasalar kapanmıştır. Tarım Merkezinde yaşayan insanlarımız kent merkezinde yaşayan insanlardan daha aciz duruma düşecektir. Köyde yaşayan insanlarımız imece usulü ile geçimini sağlayacaktır. Buda Türkiye'de ayaklanmaya gidecektir kelimelerine yer verdi.
ÜRETİCİ YOK EDİLMEK İSTENİYOR
Çay ve fındıkta üreticinin yok edilmeye çalışıldığını iddia eden Sıla, Çayda taban fiyat 95 kuruş olarak açıklandı oysa üreticiyi kurtaracak fiyat 1,5TL o zaman üretici 55 kuruş zarar edecek fındıkta ise 2003 yılından beri fındık üreticisinin aciz düşürülmesi ve sonunda da neredeyse fındığın yok edilmesi amaçlanan bir serüven geçirilmiştir. FİSKOBİRLİK üzerinden oyunlar oynanmıştır. FİSKOBİRLİK'i saf dışı bırakarak FİSKOBİRLİK'in dağılmasını amaçlamışlardır. FİSKOBİRLİK'in yerine TMO'yu getirmişleridir. TMO hükümet ve devletten aldığı desteklerle fındık almıştır. FİSKOBİRLİK gibi cazibe bir merkez yok edilmeseydi fındığın durumu bugün ki gibi olmazdı. Fındık süreç ilerledikçe 2 TL'ye kadar düşmüştür. 2009 yılında Ziraat Odalarından açıklamasıyla fındığım maliyeti 3 TL fındığa 5 TL verilirse üretici ancak kurtarılabilir. 5TL'nin altında verilen her fiyat üreticiyi bitirme noktasına getiren kasıtlı bir davranıştır. FİSKOBİRLİK yok edildi, çayda taban fiyat denilen bir şey kalmadı fındık üreticisi yok edilmeye çalışıldı kentlerde ise OSB'lerde ki işyerlerinin yüzde 51'i kapanma durumunda KOBİDER'ler de ise yüzde 25 iş yeri kapanmayla burun buruna bu işyerleri kapanmayla burun buruna geliyor.
İŞSİZLİK DİZ BOYU ARTIYOR
İstihdam yok olunca İşsizlik diz boyu artıyor. Bunun neticesinde ise kentten göç başlıyor. Trabzon verdiği bu göçlerle bundan dolayı 8 tane milletvekili çıkaracağına 6 tane milletvekili çıkaracak. Trabzon teşvikle 4. bölge ilan edilince bu Trabzon için sevindirici ve geleceğe umutla bakılması gereken bir olgu. Ancak bu teşviklerin içi başbakan tarafından doldurulmadı. İçi doldurulmadığı gibi hukuki altyapısı da hazırlanmadı. O zaman Trabzon 2010 yılında 2009 yılından daha zor bir yıl geçirecektir. Trabzon'daki bu durum Türkiye'nin geneline yansımıştır. Uzun bir süredir basında mahkemelerde uçuşan belgeler var. Türk insanı adliyenin önünde dilekçe yazan konuma getirilmiştir. Bunların hepsi Türkiye'nin içinde bulunan sosyo-ekonomik çözüntünün bir oyunudur. Nasıl olsa gün gelir unuturlar şeklinde düşünüyorlar. Türkiye yüzde 13 küçülmüş. Türkiye dünyada küçülmede 13. sırada yer alıyor. Türkiye'de kendine özgü yapı olmasa Türkiye'nin ticari hayatı olmasaydı bu Türkiye'de küçülmede dünya birincisi olacaktık. Türkiye'yi iki tane siyasi partiden başka parti yokmuş gibi Türk Halkını hak ve özgürlüklü duruma sokmaya çalışıyorlar şeklinde konuştu.
YAPTIKLARI KAYIKÇI KAVGASI
Bir tarafta AK Parti bir tarafta kavga etmek istemediğimiz bir parti yaptıkları ise tam bir kayıkçı kavgası.
DSP kavgacı değil uzlaşmacı bir partidir. DSP sonuç olarak Türk Halkının özlediği bir partidir. Türkiye onu tek başına iktidar yaparak genel başkan sayın Masum Türker'i başbakan yapacak bir partidir.
BAŞBAKAN'IN YANDAŞLARI KENDİNİ DÜŞÜNÜYOR
Başbakan çok şey söyler başbakan ayakları yere basarak yaşayan bir insan değil başbakan yaşadığı Ankara'nın İzmir Caddesine gitsin ve orada kapanan iş yerleri görsün. Fındık Almanya'da Hamburg'da dünya piyasası fiyatı belirleniyor. Başbakanın yandaşları kendini düşüneceğine Türkiye'nin fındık çıkarları için üzerlerine düşen görevlerini yapsınlar ve üreticiyi mağdur etmesinler dedi.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.