Aleyhinde haber yapmayacağım
TGRT'nin eski sahibi Enver Ören, eski Başbakan Mesut Yılmaz'ın yanına gelerek Kur'an-ı Kerim'e el basıp partisi aleyhinde haber yapmama taahhüdünde bulunmuş...Eski başbakanlardan Rize Bağımsız Milletvekili Mesut Yılmaz, başbakanlık yaptığı dönemde, "eski
TGRT'nin eski sahibi Enver Ören, eski Başbakan Mesut Yılmaz'ın yanına gelerek Kur'an-ı Kerim'e el basıp partisi aleyhinde haber yapmama taahhüdünde bulunmuş...
Eski başbakanlardan Rize Bağımsız Milletvekili Mesut Yılmaz, başbakanlık yaptığı dönemde, "eski TGRT'nin sahibi Enver Ören'in yanına gelerek Kur'an-ı Kerim'e el basıp partisi aleyhinde haber yapmayacağına yönelik taahhütte bulunduğuna" ilişkin iddiaları doğruladı.
Geçen günlerde Yeniçağ gazetesi yazarı Sebahattin Önkibar köşesinde, 28 Şubat sürecinde Enver Ören ile dönemin başbakanı Mesut Yılmaz arasında geçen bir diyaloğa yer vermişti. Önkibar, köşe yazısında şunları kaydetmişti:
"Enver Ören, cebinden küçük bir Kur'an-ı Kerim'i çıkararak aynen şunları söylüyor: Şu Kur'an'ın üstüne yemin ediyorum ki, bundan böyle ben yaşadığım süre içinde, benim gazete ve televizyonumda sizin ve partinizin aleyhine tek bir haber yapılırsa Allah beni kahretsin. Kur'an'ın üzerine yemin ederek söylüyorum ki böyle bir şey asla olmayacak."
Dün akşam Habertürk'e konuşan Yılmaz, söz konusu iddialara ilişkin olarak şunları söyledi:
"Söylenenler doğru. Bunun dışında bir yorum yapmak istemiyorum. Bu başıma ilk gelen şey değil. Ben bunun birçok örneğini yaşadım ve bu da bunlardan bir tanesi. Mehmet Barlas, hem TGRT'de, hem de ondan önce de Sabah gazetesinden ayrılmak zorunda kalmıştı. Bunların faturasını hep bana çıkardı. Hayatımın hiçbir döneminde benim aleyhime yazı yazan kişilerin işten çıkarılmasını istemedim. Hiç kimse hakkında bir isteğim olmadı. Enver Ören'den ne bir talebim ne de bir serzenişim olmadı. Bana gelen somut bir talep yoktu. Altyapı olsun diye belki böyle bir durum söz konusu olmuş olabilir. Somut bir talep geldiğini hatırlamıyorum, gelseydi de böyle bir şey olamaz. Medya gücüyle avantaj sağlanmasını ahlaki bulmuyorum."