Ali Kemal Bozdemir: “İflas kapıda”
Deva Partisi Ortahisar ilçe Teşkilatı Ekonomi Politikaları Çalışma Başkanı Ali Kemal Bozdemir, açıklamalarda bulundu.
Deva Partisi Ortahisar ilçe Teşkilatı Ekonomi Politikaları Çalışma Başkanı Ali Kemal Bozdemir, ekonomik durum ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Bozdemir şunları söyledi;
“Yaşanan ekonomik krizi ve beceriksizliklerini gizlemek için küresel krize bağlayıp kendini aklama yoluna giden AKP hükümetinin uyguladıkları ekonomik politikaların beka sorununa dönüştüğünü, iflasın eşiğine geldiğini göremeyecek kadar kibir ve EGO ile yönetilmeye çalışılan bir ülke haline geldik.
Ekonomist olmaya gerek olmadan bile net bir şekilde iflasın eşiğinde olduğumuz aşikârdır. Hal böyleyken popülist söylemlerle kendini aklıma derdindeki tek adam yönetimine artık DUR deme vaktidir.
Real finansal verileri göz ardı edip, talimatlı yapay veriler ile piyasayı kontrol edebileceğini düşünmek ahmaklığın ta kendisidir. Bu ülkenin değerli ekonomistleri yok sayılarak, liyakatsiz ekiplere ekonominin başına getirip gözlerindeki ışıltıyı aratmak bu milletin aklıyla alay etmekten öte sayılamaz. Evet dünya genelinde pandemi ve diğer nedenlerden ötürü ekonomik durgunluk var. Lakin bizim ülkemizde durgunluk değil iflasın çığlıkları var.
Genel başkanımız Sayın Ali Babacan resesyon (durgunluk) sonucunda iflasın kaçınılmaz olduğu uyarısını defalarca dile getirmesine rağmen dikkate alınmayarak aynı hataların üstüne ısrarla gidilen yönetim anlayışı ile ülkeyi uçuruma sürüklemeye devam etmekteler.
Önümüzdeki aylarda küresel stagflasyon olup olmayacağını belirlemede etkisi olacak küresel ekonomideki yavaşlama Türkiye'deki ihracatı aşağıya çekerek dolar/ TL kuru üzerindeki baskıyı daha da artıracaktır.
Yüksek seyreden enerji fiyatlarına karşı imalat sanayi reel kesim güven endeksi düşüyor. Ülkemizdeki ödemeler dengesindeki sorunlar büyüyor. Maalesef sadece ihracat değil ithalat rekoru kırılıyor. 6 aylık dış ticaret açığı bu yılın Haziran ayı verilerine göre en yüksek seviyede.
Türkiye'ye belirgin bir sermaye girişi olmadığından, kısmen rezerv satarak cari açık vermeye devam ediyor. TCMB"nın rezervleri düşünüldüğünde bu sürdürülebilir bir şey değil kur şoklarına yol açarak kurdaki artışı enflasyona yansıtarak emek kesiminin gelirlerini eritmeye devam edecektir dahası kur şokları kur korumalı mevduat yükünü artırarak, devletin varlıklı kesime daha fazla servet aktarmasına yol açacaktır.
Faiz için "nas" var deyip (evet var ama oran vermiyor) döviz kurul u kontrolsüzce bir yılda yaklaşık üç katı artırılarak ülkenin kaynaklarını, iş gücünü diğer ülkelere peşkeş çekmekten öte olmayacaktır. Konum itibarıyla tüm dünyayı doyuracak tarım alanlarına sahip ülkemiz maalesef 1 TL'ye mal edilen buğdayı 0.58 kuruş kendi çiftçisine taban fiyat verirken savaşta olan Ukrayna'dan 4,5tlye almayı alkışlanacak başarı görüyor. Tarım Bakanımız" tarımın bu ülkeye getirisi 50 milyon dolardır" deyip ülkeden götürüsünü örtmeye çalışıyor. Artık sanayi ve tarım ülkesi olmaya üreten ülke olmaya dönülmelidir.
OLMAYAN MAL VE SERMAYE İLE ULUSLARARASI FİNANSAL OYUN KURUCU OLAMAZSIN.
Genel Başkanımız Ali Babacan'ın söylediği gibi bu tek adam hükümeti bunu başaramayacaktır. Bir an önce elini ekonomiden çekerek uzmanına bırakmalıdır.