Arınç Dağa çıkmakdan vazgeçti (!)
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Biz dağa çıkmayı, dağı bir yol olarak kabul etmeyi hiçbir zaman aklımızın ucundan geçirmedik” dedi BENDE OLSAM DAĞA ÇIKARDIM “Sayın Başbakan benim konuşmama atfen sadece, 'bizim yolumuz bu değil ben olsam dağa çıkmam. H
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Biz dağa çıkmayı, dağı bir yol olarak kabul etmeyi hiçbir zaman aklımızın ucundan geçirmedik” dedi
BENDE OLSAM DAĞA ÇIKARDIM
“Sayın Başbakan benim konuşmama atfen sadece, 'bizim yolumuz bu değil ben olsam dağa çıkmam. Hayır biz kendimize ait yol seçtik' sözlerini ifade ediyor. Çok doğru, ben de dağa çıkmam ve çıkmadım. Ben de siyasi hayatım boyunca çok şükür fiziki işkence görmedim. Ama manevi işkenceleri, psikolojik baskıları üzerimde çok yaşadım. Geçmişime bakıyorum. Gençlik kolları olduğum parti, Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı, dağa çıkmayı düşünmedim. İl başkanı olduğum parti darbeyle kapatıldı dağa çıkmayı düşünmedim. İktidar ortağı olan partim Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı dağa çıkmayı düşünmedim. Fazilet Partisi kapatıldı, dağa çıkmayı düşünmedim. Eşimin kızımın başörtüsünden dolayı horlandım, aşağılandım, küçültülmeye çalışıldım hiçbir zaman dağa çıkmayı düşünmedim. Bizim de yolumuz böyleydi.”
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Biz 10 yıllık iktidarımız döneminde, bütün bu tarihte yaşanmış acı olayların hepsinin üzerine en azından hesaplaşarak çözen ve yine önümüze bakarken de artık bu noktalarda ayrımcı politikalar izlemeyen bir hükümetiz. Bizim görevimiz dağa çıkmaları engelleyecek tedbirler almak ve dağdakilere de artık silah bıraktırarak terör eylemlerinden vazgeçirerek bir şekilde Türkiye'nin huzura kavuşmasıdır” dedi.
Arınç, Çanakkale Polisevi'nde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'de dağa çıkmalar devam ettikçe ve dağdan inmeler olmadıkça terörle mücadelenin sonuna gelinmiş sayılmayacağını bildirdi.
“Dolayısıyla dağa çıkmanın psikolojik faktörlerini mutlaka ortaya koymak ve onlarla mücadele etmemiz gerekiyor” diyen Arınç, ““10 yıllık iktidarımız Türkiye'nin siyasal hayatında en güzel noktadır, en iyi noktadır. Çünkü bu 10 yıl içinde herkes inancını, etnik kökenini, bütün farklılıklarını millet olarak bir arada yaşamanın ve bunu zenginlik olarak kabul etmenin, kabul edildiği bir noktayı görmüştür. Sayın Başbakanımız bir gerçeği ifade ediyor.
Ben de bir gerçeği ifade ediyorum. Evet, Türkiye'de çok eziyet gören, çok ahlaksızca işkencelere maruz kalan, eşiyle çocuklarıyla, olan işini kaybeden, 28 Şubat'ın listelerinde iş yerlerinden olan, sokakta dilenmeye muhtaç kalan pek çok insan olmuştur, ama bunların hiçbirisi dağa çıkmayı düşünmemiştir. Onlar bu ülkeyi seven insanlardı. Bu ülkenin geleceğinden ümitli olan insanlardı. Müspet hareket etmişler ikna ile ve yollarına devam ederek bugünkü noktaya gelmişlerdir. Ama unutmayalım ki geçmişte kendilerine yapılan bu kötü hareketleri kabullenemeyen insanlar da olmuş ve onlar hala Türkiye'nin karanlıkları içerisinde bir kayıp nesil olarak önümüzde durmaktadır.”
Bülent Arınç, “derin devlet” ile ilgili bir soru üzerine, “Artık Başbakanımızın sözlerine yorum getirmek saygısızlık olur. Gayet güzel bir konuşma yaptı akşam. Benim de şahsen her yönüyle paylaştığım bir konuşma oldu. Ama bana bakan yüzünü söylediniz ben de buna cevap vermeye çalıştım. Orada çok farklı konulara da girdi. Hepsiyle ilgili çok güzel çok anlayışlı noktalar ortaya koydu. Sanıyorum kamuoyu da bunları büyük ölçüde paylaşmıştır” diye konuştu.
Gazetecilerin yıpranma hakkıyla ilgili olarak, bir sorusu üzerine Arınç, şunları kaydetti:
“Bu konuda son çalışmayı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız yapıyor. Sayın Başbakanımız onlara talimat verdi. Hemen hemen üzerinde 1 yıldır çalıştığımız bir konudur. Sayın Bakanımız Faruk Çelik, bir bilim kuruluna meseleyi götürdü. Sanıyorum onların çalışması önümüze geldiğinde Bakanlar Kurulu'nda konuyu görüşeceğiz. Ama biz gazetecileri seviyoruz. Doğrudan ilgili bir bakan olarak da bildiğiniz gibi Çanakkale'mize Basın Yayın İl Müdürlüğü'nü kurduk. Müdürümüzü de atamış olduk. İnşallah sizlerle çok daha güzel hizmetler yapacaktır.”
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Benim endişem odur ki, bir kısım medya organları, bu 1,5 saatlik konuşmanın başını sonunu vermeden, sadece bir cümleyi ortaya koymak suretiyle kamuoyu oluşturma gayreti içine girdiler. Bir kısım insanlar başını sonunu okumadan ve dinlemeden sadece 'dağa çıkardım' sözünü ele alarak bunun üzerine eleştiriler yaptılar” dedi.