Aydın: Basına darbe Operasyonu

MHP Trabzon Milletvekili Koray Aydın'ın 14 Aralık tarihinde gerçekleştirilen operasyonla ilgili açıklamalarda bulundu.Yapılan operasyonların basına darbe operasyonu olduğunu belirten Koray Aydın, açıklamalarını şöyle sürdürdü;Adını her ne koyarlarsa koysu

Aydın: Basına darbe Operasyonu

MHP Trabzon Milletvekili Koray Aydın'ın 14 Aralık tarihinde gerçekleştirilen operasyonla ilgili açıklamalarda bulundu.

Yapılan operasyonların basına darbe operasyonu olduğunu belirten Koray Aydın, açıklamalarını şöyle sürdürdü;

Adını her ne koyarlarsa koysunlar, hangi makul şüpheyi öne sürerlerse sürsünler, yapılan operasyon basına darbe operasyonudur. Çağdaş demokrasilerde yasama, yürütme ve yargının ardından temel erkler arasında yer alan basın, bugün bir yürütme darbesiyle karşı karşıyadır. Dün milli iradenin tecelligahı parlamentoda hırsıza hırsız dediğimiz gibi, bu gün de basına yapılan darbeye, darbe diyeceğiz.

OPERASYONUN AMACI 17/25 ARALIK SORUŞTURMALARINI VE YILDÖNÜMÜNÜ UNUTTURMAKTIR

Hangi gerekçeyi ileri sürerlerse sürsünler, operasyonun amacı 17/25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Haftası etkinliklerini gölgelemektir. Muhalefet partileri ve çeşitli STK’ların organize edeceği Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele etkinlikleri unutturmak isteyen AKP’nin çırpınışları boşunadır. Basına darbe operasyonu yapabilmek için kamuoyunda “makul şüphe düzenlemesi” olarak bilinen 6572 Sayılı Kanun onaylanmış ve 12 Aralık 2014 tarih ve 29203 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.

AKP’NİN YENİ TÜRKİYE’SİNDE MUHALİF OLAN HERKES ARTIK MAKUL VE OLAĞAN ŞÜPHELİDİR

Böylece, şüphelilerin ev ve işyerlerine arama yapabilmek için 'somut delile dayalı kuvvetli şüphe' yerine 'makul şüphe' yeterli sayılacaktır. Böylece, AKP’ye muhalif olan her kişi, grup, ya da kesim makul şüpheli sayılacaktır. Böylece, AKP’ye karşı olan herkes, olağan şüpheli olacaktır. İşte AKP’nin “Yeni Türkiye”si hukukun rafa kaldırıldığı, demokrasinin askıya alındığı, güçlerin tek elde toplandığı “parti devletidir.” AKP’nin Yeni Türkiye’si kelimenin tam anlamıyla seçilmiş diktatörlüktür.

“AKP NE DERSE TERSİ DOĞRUDUR” ŞEKLİNDEKİ TEZİM, ARTIK DOĞRULANMIŞTIR

Daha önce gerek TBMM kürsüsünde, gerek yurdun çeşitli yerlerindeki konuşmalarımda açıkça ifade ettim, AKP artık dediklerinin tersini yapan bir partidir. Dönemin Başbakanı “Öcalan’la görüşen şerefsizdir” diyordu, bugünün Başbakanı “yoğun görüşmeler sürüyor” diyor. Çözüm süreci dedikleri aslında, kelimenin tam anlamıyla bir çözülme ve bölünme sürecidir. Halkı susturmak için “analar ağlamasın” diyenler, yarın 6-7 Ekim benzeri bir isyanda, bir iç savaşta bu milletin “daha çok anasını ağlatacaklardır”.

Başbakan Yardımcısı’ndan sözcüsüne, yandaş medyasından liberal görünümlü aydınlara kadar herkes “basına operasyon söz konusu değil” diyordu, işte basına darbe operasyonu gerçek oldu. Demek ki; AKP’nin yalanladığı “AKP’ye muhalif bütün unsurlar, cemaatler, tarikatlar, Türk milliyetçileri, ülkücüler MGK’da paralel yapı sayıldı” haberi de doğrudur. Hele hele Başsavcı’nın ve Başbakan Yardımcısının haberinin olmadığı operasyon tam bir garabettir.

Konu geçtiğimiz günlerde Başbakan Yardımcısı Arınç’a sorulmuş, “benim haberim yok, olmamasını temenni ederim, doğruysa vahim” demişti. Tecrübelerime dayanarak, Sayın Arınç’ın açıklamasını “haberim var, olmasını temenni ederim, ortada vahim bir durum da yok” şeklinde okuyabiliriz. Nitekim Sayın Arınç’ın açıklaması bana da sorulmuş, “aslında operasyonu doğruluyor” şeklinde demeç vermiştim. Keza 12 Aralık Cuma günü “hakkınızda bir soruşturma yok” bilgisini ve belgesini veren İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının durumunu da artık Türk milletinin vicdanına bırakıyorum.

DİZİ EKİBİNE YÖNELİK OPERASYON, AKP’NİN ALNINDA KARA BİR LEKEDİR

Muhalif gazeteci, yapımcı, senarist ve sanatçılara darbeci demek akıl tutulmasıdır.
Gazetecilerin silahı haber, yapımcıların film ya da dizi, senaristlerin senaryo, sanatçıların ise rolleridir. Bebek Katili ile dost, eli kanlı ve silahlı eşkıya ile sarmaş dolaş olan AKP iktidarının, kaleme, sanata ve basına düşman olması ne hazin bir garabettir.
Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünü esas alan diziler ve filmlerin yapımcıları da artık AKP ve çözüm ortağı PKK’nın hedefindedir. Tek Türkiye ve Sungurlar gibi dizilerinin ekipleri bölücü örgütle yürütülen müzekereler sonucu mu operasyona dahil edilmiştir?
Dizi ekibine yönelik bir operasyon, belki de bir ilk olarak tarihe geçecek ve AKP’nin alnında Rüşvet ve Yolsuzluk operasyonları gibi kara bir leke olarak kalacaktır.

AKP’YE DESTEK VEREN VATANDAŞLARIMIZ İÇİN KARAR ANI GELMİŞTİR

AKP’ye oylarıyla destek veren vatandaşlarımız için artık karar anı gelmiştir. Kararın uygulanacağı yer sandıktır ve ilk seçimlerdir. Ya “yaptıkları yolsuzlukların, rüşvetin ve haksızların üzerine İslami değerleri bir şal gibi örten dikta rejimine” destek olacaklar, ya da “hakkın, adaletin, demokrasinin” yanında yer alacaklardır. Ya, rüşvet ve yolsuzlukta suçüstü yakalananların yanında olacaklar, ya da “beytül mala uzanan el, kızım Fatıma’nın eli de olsa keserim” diyen Hz. Peygamber Efendimizin düsturunu esas alacaklardır. AKP’ye oy veren vatandaşlarımız ya “vatanın bölünmez bütünlüğünden” yana tavır alacaklar, ya da İmralı-Kandil hattında pazarlık masasında “baklava gibi dilimlenen vatandan”, özerklikten, federasyondan ve Bebek Katili’nin affından yana olacaklardır. Söz bitmiş, artık karar ve icraat zamanıdır.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler