Saadet Partisi il başkanları ve il müfettişleri toplantısında bir konuşma yapan SP lideri Recai Kutan, son terör saldırıları..

Saadet Partisi il başkanları ve il müfettişleri toplantısı, ağır kış şartlarına rağmen geniş katılımla Tes-İş Sendikası Genel Merkezi Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. Toplantının açılışında konuşan Saadet Partisi Lideri Recai Kutan, son terör saldırıları, dış politika, ekonomi ve dünyadaki gelişmelere ilişkin önemli değerlendirmeler yaptı.

Artan terör saldırılarına dikkat çeken Kutan, Sevr arzusundan hiçbir zaman vazgeçmeyen karanlık ellerin hain planlarını 2007 yılında artırarak uygulamaya devam ettiğini kaydetti.

En son Diyarbakır'da patlayan ve masum çocukları hedef alan bombanın bir kere daha terörün iğrenç yüzünü gösterdiğini kaydeden Kutan, şöyle konuştu:

“Bu hain ellerin ülkemiz üzerinde oynamakta olduğu en alçakça oyunlardan biri Türk- Kürt kardeşliğini bozmaya yöneliktir. Bunu taşeron ve ateist PKK terör örgütü eliyle yapmaya çalışmaktadır. Ancak inanıyorum ki, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da bu kardeşliği bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Çünkü Türk-Kürt kardeşliği bu topraklarda yeni yeşermeye başlamış bir filiz değildir”

Kardeşliğin kökünün 1000 yıllık din, tarih ve kültür birliğine dayanan bir ulu çınar olduğunu vurgulayan Recai Kutan, “Bu alçakça oyunlara karşı Türk'üyle, Kürt'üyle hepimiz uyanık olmak zorundayız. Birlik ve beraberliğimizi muhafaza etmeliyiz” dedi.

Meseleyi sadece terör boyutuyla ele almak ve çözümü sadece askeri tedbirlerde aramanın tarihi bir hata olacağını kaydeden Kutan, “Güneydoğu meselesini sadece ekonomik boyutuyla ele almak da yeterli değildir. Dış güçlerin oyun ve planlarını göz ardı ederseniz, getireceğiniz bütün çözüm önerileri sonuçsuz kalmaya mahkum olur” dedi.

Ezberi bozan kitap
Bu sorunun çözümü noktasında en samimi ve en duyarlı partinin Saadet Partisi olduğunu kaydeden Kutan, Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun yeni kaleme aldığı “Kürt Sorunu'nda Ezber Bozmak” adlı kitaba dikkat çekti.

Kitabın başucu eser niteliğinde olduğunu vurgulayan Recai Kutan, “Kitabın içindeki tespit, teşhis ve öneriler titizlikle değerlendirilmesi ve uygulanması gereken önerilerdir. Bu çalışmayı en iyi okuyup değerlendirmesi gerekende elbette AKP iktidarıdır. Çünkü bu terör vahşetinin arkasındaki gücü dürüstçe teşhis ve ifşa etmeden terörle mücadele yapılamaz” dedi. ABD ile stratejik müttefik olma sevdası devam ettikçe bu mücadeleden sonuç alınamayacağını dile getiren Kutan, “AB'ye girme uğruna milli çıkarlarımızı bir kenara bıraktıkça başarıya ulaşılamaz. Çünkü PKK taşeron bir örgüttür. PKK sözde stratejik müttefiklerimizin kucağında büyüyen ve onlara hizmet eden Doğu ve Güney doğuyu İslam'dan uzaklaştırmak isteyen ateist bir terör örgütüdür” dedi.

Başbakanlık üzülme yeri değil
6 YILDIR iktidara olduğu halde başörtüsü ve katsayı sorunu ile insan hakları alanındaki diğer engelleri kaldırmayan AKP'yi sert şekilde eleştiren Recai Kutan, “Mili Eğitim Bakanı TÜBİTAK'taki ödül törenine başörtülü öğrenci getirildi diye bürokratları hakkında soruşturma açtırmadı mı? 2007 yılında yazdığı kompozisyonla ödül kazanan bir kızımız sırf başörtülü olduğu için kürsüden indirilmedi mi! Salondan çıkarılmadı mı? Peki, böylesine vahim bu olay karşısında AKP ne yaptı? Yine kocaman bir hiç” diye konuştu. Başbakan Erdoğan'ın Adana'daki başörtüsü mağduru kız öğrenciyi arayıp “Çok üzüldüm” demesine de tepki gösteren Kutan, şöyle konuştu: “Bu bir acizliğin ifadesidir. Orası ağlama, üzülme yeri değil, icra makamıdır. Başbakanın görevi, üzüntülerini ifade etmek değil bütün milleti üzen bu tür olayların bir daha olmamasını sağlamaktır. Şimon Peres'i çağırırıp Meclis'te konuştururken gösterdiğiniz cesaretin onda birini, başörtülü kızlarımızın hakkını savunurken neden göstermiyorsunuz! Ey AKP! Ya cesur olup, haksızlıkları bir an evvel ortadan kaldırın, ya da milleti oyalamaktan, kandırmaya çalışmaktan vazgeçin.”

Annapolis masalı
ABD ve İsrail tarafından gerçekleştirilen ve Türkiye'nin desteklediği Annapolis toplantısına da değinen Kutan, “Biz sizin bu toplantılarınızı çok gördük. Bu masallara artık karnımız tok” diye tepki gösterdi.

Kutan, iktidara şu uyarılarda bulundu: “Kendinize gelin! Yüz kere söyledik. Bin kere söyledik. Yine söylüyoruz: Amerika'nın, İsrail'in ipiyle kuyuya inilmez. Domuzdan post bunlardan dost olmaz. Avrupa Birliği'ne, Amerika'ya bağımlı olmaktan vazgeçin. Türkiye'ye Batı'ya kuyruk olmak değil, İslam coğrafyasına lider olmak yaraşır. Bin yıllık tarihimiz bize bu misyonu yüklemiştir” dedi. Benazir Butto suikastinin Büyük Ortadoğu Projesi'nin bir parçası olduğuna dikkat çeken Kutan, “Tetiği kimin çektiği önemli değildir. Önemli olan arkasındaki eldir. Ve bu karanlık el, bu suikastle Benazir Butto'yu değil, bir İslam ülkesi olan Pakistan'ı hedef almıştır” dedi.

Hatipoğlu: Hedef Türk Kürt Kardeşliğidir

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ömer Vehbi Hatipoğlu, Diyarbakır'da masum insanları hedef alan bombanın, “Türk-Kürt kardeşliğini hedef aldığını” vurguladı. Terör ve Güneydoğu sorunu üzerine araştırmalarıyla tanınan Hatipoğlu, önemli uyarılarda da bulundu.

Hatipoğlu, “Diyarbakır'da gerçekleştirilen bombalı eylemler terörün yeni bir stratejik safhaya geçtiğinin işaretleridir. Terör artık metropollerde sansasyonel eylemlerle gerginliği tırmandırmaya, düşmanlık duygularını etnik temelli ayrışmaya yönlendirmeye çalışacaktır. Bunun ardından ikinci adımda seçilmiş terör dediğimiz bilinçli suikastlar dönemi başlayacaktır. Bu dönemi de 'sivil itaatsizlik' diye adlandırılan safha takip edecektir. Başta hükümet olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlar bu stratejiyi boşa çıkarma gayreti içinde olmalıdırlar” dedi.

Saldırıyı nefretle kınıyoruz
3'ü çocuk 5 vatandaşımızın ölümüne ve onlarca vatandaşımızın yaralanmasına neden olan Diyarbakır'daki bombalı saldırı üzerine bir açıklama yapan Saadet partisi Genel Başkan Yardımcısı Ömer Vehbi Hatipoğlu, bu saldırıyı nefretle kınadıklarını belirti. İster dini, ister ırki hiçbir gerekçenin terörü meşrulaştıramayacağını vurgulayan Hatipoğlu, son saldırının provokatif bir amaç taşıdığını vurguladı.

Hatipoğlu; “Masum ve savunmasız kitlelere yönelik bu şiddet gösterileri ebette ki provokatif eylemlerdir ve sansasyon amacı taşımaktadır. Ancak Türkiye'de bu eylemlerin kardeşliğe atılmış bombalar olduğunu bilen milletimiz her zaman sağduyusunu muhafaza etmiş ve oyuna gelmemişlerdir. Şiddet ve kan üzerinden siyasi ve ekonomik rant elde etmek isteyen çevrelerin çabaları boşunadır. Türkiye bu belanın üstesinden elbette gelecektir.

Biz Allah'ın kardeş kıldığı, bir tarağın dişleri gibi eşit hak ve sorumluluklara sahip insanlarız. Çünkü Müslümanlar kardeştir ve hiç birinin diğerine üstünlüğü yoktur. Bu nedenle de ırk veya başka bir unsur bizi birbirimize düşüremez. Terör ve şiddet eylemleri gerçekleştirerek bir iç çatışma ve gerginlik havası yaygınlaştırmak isteyenlerin çirkin oyunlarına alet olamayız” değerlendirmesinde bulundu.

KAN VE GÖZYAŞI İLE NETİCEYE VARILMAZ
KAN ve gözyaşı ile bir neticeye varılmasının mümkün olmadığını kaydeden ve etnik kimliği ne olursa olsun vatansever ve barıştan yana olan herkesi teröre karşı elbirliği yapmaya davet eden Ömer Vehbi Hatipoğlu şunları söyledi:

“Türk ve Kürt kökenli vatanseverler bugün seslerini yükseltmelidirler. Birlikte yaşama iradesini en gür şekilde haykırmalıdırlar. Bugün hiçbir hain tezgahın bu iradeyi yıkamayacağını, kardeş kavgasına fırsat verilmeyeceğini dosta da düşmana da gösterme günüdür.”