'Bu milletvekili olarak üçüncü ve son dönemim. (Bu dönemden sonra)Özel sektörden kendi işimden geldim ve yine kendi işime döneceğim'

 

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Sermaye Piyasası Kanunu Tasarısının alt komisyon çalışmalarının tamamlandığını belirterek, 'Önümüzdeki hafta ayın 17'sinde bu tasarı üst komisyonda görüşülecek' dedi.

 

Babacan, Orta Vadeli Program'daki (OVP) 2013'e ilişkin yüzde 5.3'lük enflasyon hedefi konusunda 'Biz bunun bugün için ulaşılabilir bir rakam olduğunu düşünüyoruz' değerlendirmesinde bulundu.

 

Ali Babacan, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası toplantılarına katılmak için geldiği Tokyo'da, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

 

Dünya Bankası ve IMF toplantılarındaki ana gündem maddesinin ve görüşmelerin içeriğine ilişkin soru üzerine Babacan, en önemli konu küresel ekonomik görünüm olan toplantılarda, Avrupa'da safhalar değiştirerek devam eden krizin yanı sıra ABD ve Japonya ekonomilerinin geleceği gibi hususların da ele alındığını söyledi.

 

'Gelişmekte olan ülkelerin ekonomileri de son dönemde aşağı doğru revize edilmeye başlandı' diyen Babacan, Çin, Hindistan ve Brezilya gibi ülkelerin de geçen yıl öngörüldüğü gibi yüksek oranda büyümeyeceğini ifade etti.

 

'Toplantılarda AB hakkında atılan adımlar konusunda bir miktar olumlu hava gördüğünün' altını çizen Babacan, 'Avrupa'da önemli kararlar alındı, önemli adımlar atıldı. Dolayısıyla bunların sonucunu bir süre sonra alacağız diye bir beklenti var' dedi.

 

Sadece kararlar alınmasının değil bunların uygulanmasının da önemli olduğunu vurgulayan Babacan, gelecek dönemde AB için en önemli konunun 'uygulama' olacağının altını çizdi.

 

Toplantılardaki diğer önemli bir gündem maddesinin, ABD ekonomisinin 2013'teki seyri olduğunu belirten Babacan, 'ABD'de seçimler sonrasında hem yapısal reformlar açısından hem de bütçe politikaları açısından bazı zor kararlar verilmesinin gerekeceğini' söyledi.

 

Ali Babacan, toplantıların bir başka önemli maddesinin de yönetim yapısı olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

 

'Yani yönetim yapılarının kompozisyonun nasıl oluştuğu ve ülkelerin bu kuruluşlardaki hissesi. Biz Türkiye olarak IMF ve Dünya Bankasında hissemizi iki tur artırdık. Türkiye'nin dünya ekonomisindeki ağırlığı arttıkça, bu kuruluşlardaki hissesinin de benzer şekilde artması gerekiyor. Ama önümüzdeki dönemde bir tur daha hisse ayarlaması yapılacak. Bunların pazarlık ve müzakereleri başlıyor. Yani yeni bir dalga, yeni bir tur daha hisse ayarlaması olacak. Bu da hem bu toplantılarda hem de Kasım başında Mexico City'de yapılacak G-20 toplantılarında önemli bir gündem maddesi olacak.'

 

Başbakan Yardımcısı Babacan, Sermaye Piyasası Kanunu Tasarısına ilişkin soru üzerine, tasarının alt komisyon çalışmalarının tamamlandığını belirterek, 'Önümüzdeki hafta ayın 17'sinde bu tasarı üst komisyonda görüşülecek' dedi.

 

'Halktan para toplamak suretiyle yapılan proje ve yatırımların önemli bir konu' olduğunu ifade eden Babacan, 'Bir yandan bunun desteklenmesinin devam etmesi gerekiyor bir yandan da kötü niyetli olabilecek yaklaşımlara engel olmak gerekiyor' dedi.

 

'Tarihimizde bununla alakalı pek çok kötü tecrübe söz konusu' diyen Babacan, bu tür girişimlere engel olunması gerekliliğini vurguladı. Bu konuların alt komisyonda bir miktar çalışıldığını belirten Babacan, Türkiye ile bu konuda telefonla da istişarelerde bulunduğunu söyledi.

 

Türkiye'ye döndükten sonra ilgili kişilerle tekrar toplanıp bu konuyu görüşeceklerini kaydeden Babacan, 'Nihayetinde plan bütçe komisyonunda belirli bir çerçeveye kavuştururuz. Ama bugün için çalışmaların son şeklini verdiğimizi söylemek doğru değil' dedi.

 

Orta Vadeli Program (OVP) öngörülerinin gerçekçi olmadığı yönündeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine Babacan, OVP'de bu yıl için enflasyon tahmininin yüzde 7,4, gelecek yıl için ise yüzde 5,3 olduğunu hatırlattı.

 

'Özellikle gelecek yıl için 'yüzde 5,3 oranı tutturulabilir m?' konusunda bazı kesimlerde soru işareti oluşmuş olabileceğini' ifade eden Babacan, şöyle konuştu:

 

'Biz bu çalışmayı sadece tahmin olarak yapmadık, aynı zamanda politika olarak ne uygulayacağımızı kendimiz iyi bildiğimiz için yüzde 5,3'ü rahatlıkla yazabildik. Enflasyona etki eden enerji ve gıda fiyatları gibi birçok dış faktör de var. Dünyada enerji ve gıda fiyatlarında ani hareketler olduğunda bu Türkiye'yi de Türkiye'deki enflasyonu da etkileyebiliyor. Dolayısıyla bizim varsayımlarımızda enerji ve gıdada olağanüstü bir hareket olmayacağını ve bütçe disiplini içerisinde düzgün para politikaları uygulayarak 2013 yılında yolumuza devam edeceğimizi varsaydık. Biz bunun bugün için ulaşılabilir bir rakam olduğunu düşünüyoruz.'

 

2013 yılında yeni vergiler getirilip getirilmeyeceğine ilişkin soru üzerine Babacan, Türkiye'nin enerji konusunda dışa bağlı bir ülke olduğunu hatırlattı.

 

'Petrolümüzün hemen hemen tamamına yakınını ithal ediyoruz' diyen Babacan, bunun yanı sıra 'petrol ürünleri ve doğalgazın tamamının ithal edildiğini' belirtti. Babacan, 'Böylesine dışa bağlı olduğumuz ürünler gerçekten bizim genel ekonomik yapımız açısından çok dikkatli politikalar gerektiriyor. Diğer yandan Türkiye 2011 yılında dünyanın en yüksek cari açığını veren ülke oldu. Cari açığın en önemli sebebi de bu enerji kalemleri ithalatı. Bugün için kendi petrolümüz, doğalgazımız olsa cari açığımız sıfır. Tam başa baş noktadayız' diye konuştu.

 

Babacan, 'İthalat nedeniyle bu yılı yine yüzde 7 civarında cari açıkla bitireceğiz. Böylesine dışa bağımlı olduğumuz ürünlerde politikamızı ona göre uyarlamak gerekiyor' dedi.

 

İMKB'nin özelleştirilmesiyle ilgili sürecin ne zaman biteceğine de değinen Babacan, SPK yasasının içerisinde İMKB'nin de bir anonim şirket haline gelmesiyle ilgili maddeleri koymak istediklerini, İMKB'nin anonim şirket olmasının ardından bir hisse yapısına kavuştuktan sonra halka arzın söz konusu olacağını söyledi.

 

'İMKB'de özelleştirme dediğimiz aslında halka arzdır' diyen Babacan, burada konunun İMKB'nin kendi hisselerinin de alınıp satılan ve ticarete konu olan hisseler haline gelmesi olduğunu, bunun da gelecek bir yıl içinde yapılacağını ifade etti.

 

Babacan, 'Burada İMKB'nin özelleştirilmesinden bizim beklediğimiz gelirden öte, İMKB'nin piyasa şartlarına göre çalışan ve dünyaya açık bir borsa olması çok önemli. Asıl önemli olan İMKB'yi modern bir yönetim ve hisse yapısına kavuşturmak' dedi.

 

Babacan, gelir vergisi reformunun ne zaman yapılacağının sorulması üzerine, bu konuyla ilgili Maliye Bakanlığı'nın çalışmalarının hazır olduğunu söyledi. Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda bu konuyu gündeme aldıklarını belirten Babacan, 'Güzel bir hazırlık var. Üzerinde en son rötuşlar yapıldıktan sonra biz en kısa zamanda TBMM'nin gündemine gelsin isteriz' dedi.

 

Dolaylı vergilerin ne zaman düşeceğinin sorulması üzerine Babacan, Türkiye'nin doğrudan vergilerinin, yani gelir ve kurumlar vergisinin tahsilatının çok düşük olduğunu kaydetti. Bu nedenle bütçe harcamalarının ağırlığını dolaylı vergilerle yani tüketimin üzerinden alınan vergilerle karşıladıklarını anlatan Babacan, 'Bu uzun vadede çok sıhhatli bir yapı değil, bunu kabul etmemiz lazım' dedi.

 

'Kısa vadede bütçe dengelerimiz açısından bizim bütçe açığımızı kapatacak, mali disiplinlerimizi koruyacak tedbirleri mutlaka yürütmemiz lazım' diyen Babacan, 'Ne zamanki Türkiye'de kayıt dışı azalır ne zaman ki Türkiye'de gelir üzerinden vergi tahsilatı yükselir, o zaman dönüp dolaylı vergileri azaltma imkanı ortaya çıkacaktır' değerlendirmesinde bulundu.

 

Yerel seçimlerin öne alınmasını öngören Anayasa değişikliği teklifinin referandum eşiğinde kabul edilmesine ilişkin soru üzerine Babacan, Tokyo'da olduğu için konuyu yakından takip edemediğini ancak 367 sayısına ulaşılamadığını söyledi. Babacan, bu durumda tekrar bir değerlendirme yapılacağını ifade etti.

 

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olup olmayacağı sorusuna ise Babacan, 'Siyasetle ilgili uzun vadeli programlarım yok. Bu üçüncü ve son dönemimiz. Bu dönemden sonra kendi işime döneceğim. Özel sektörden kendi işimden geldim ve yine kendi işime döneceğim' yanıtını verdi.