Bahçeli Erdoğan'a rest çekti!

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ermeni katiller tarafından Hocalı’da yapılan katliamın ‘etnik temizlik harekâtının adı ve tanımı’ olduğunu söyledi.Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, Hocalı’da Ermeniler tarafından

Bahçeli Erdoğan'a rest çekti!

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ermeni katiller tarafından Hocalı’da yapılan katliamın ‘etnik temizlik harekâtının adı ve tanımı’ olduğunu söyledi.

Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, Hocalı’da Ermeniler tarafından 613 Azerinin katledilmesini değerlendirdi. Bühçeli, dost ve kardeş ülke Azerbaycan’ın, Yukarı Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında, 25-26 Şubat 1992 tarihlerinde yaşananların, aklın ve insanlığın iflas ettiği bir zamana tekabül ettiğini ifade etti. Bahçeli, şöyle devam etti:

"Ermeni caniliğinin, gözü dönmüşlüğünün ve ilkelliğinin kanlı yüzü Hocalı’da bir kez daha ortaya çıkmış ve bunun bedeli de ağır olmuştur. Azerbaycan’ın helali ve ayrılmaz vatan parçası olan Kelbecer, Laçin, Kubatlı, Zengilan, Cebrail, Füzuli ve Ağdam’da da kanlı eller ve düşman niyetler boş durmamış ve saldırılarını peşisıra sürdürmüşlerdir. Rus yardımıyla, Ermeni acımasızlığının Hocalı’ya ve Yukarı Karabağ’ın her bölgesine ölüm yağdırması, Türk milleti tarafından asla unutulmayacak ve dünya durdukça da affedilmeyecektir. Bilhassa Hocalı’da kadın, yaşlı, çocuk demeden 613 soydaşımızın alçakça katledilmesi derin bir sızı ve acı olarak milletimizin yüreğine çöreklenmiştir. Düşünebiliyor musunuz; savunmasız, masum, hiç bir suçu ve günahı olmayan Azerbaycanlı gardaşlarımız işkencelerle, akla ve mantığa sığmayan en zalimane yöntemlerle yüz yüze kalmışlardır. Binlerce soydaşımız yaralanmış, kaybolmuş ve Ermeni esaretine maruz kalmıştır. Bu manzara, deyim yerindeyse, Ermeni katiller tarafından yürütülen etnik temizlik harekâtının adı ve tanımından başka bir şey değildir. Bu vesileyle Ermeni gaddarlığıyla hayatını kaybeden tüm soydaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, Hocalı faillerini, azmettiricilerini ve kan döken tüm insanlık artıklarını lanetliyorum. Her şey ortadadır ki insanlığın ufku Hocalı’da kararmış ve Ermeni ölüm makinesi fazla mesai yapmaktan hiç yorulmamış ve vazgeçmemiştir. Yukarı Karabağ yanmış, Hocalı yıkılmış ve Türklük can evinden vurulmuştur. Ermeni işgali sonucunda bir milyon soydaşımız yerinden, yurdundan, ocağından ve toprağından mahrum hale gelmiş ve kaçgın durumuna düşmüştür. Unutmayınız ki Hocalı, Türk milletinin vicdanı ve dinmek bilmeyen feryadıdır. Hocalı, milli taleptir, iddiadır ve kalp atışıdır. Hocalı, onurdur, haysiyettir ve pazarlığı olmayacak şeref konusudur. Bununla birlikte Azerbaycan topraklarının yüzde 20’sinin hala işgal altında bulunması da hepimiz için üzüntü ve elem verici bir durumdur.

"HOCALI’DA KAN DÖKEN KİŞİ BUGÜN ERMENİSTAN DEVLETİNİN BAŞINDA"
Hocalı’da kan döken, katliama ve kıyıma liderlik yapan kişinin, bugün Ermenistan devletinin başında olduğunu vurgulayan Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu şahsın yönetimi altında bulunan Ermenistan, hala vatan topraklarımızla ilgili hak iddia etmektedir. Üstelik Ermeni Anayasası'nda, Ağrı Dağı’nın bağımsızlık sembolü olarak kullanılmasına yüzsüzce, pişkince devam edilmekte ve Doğu Anadolu ısrarla Batı Ermenistan olarak takdim edilmektedir. Ancak AKP hükümeti, bunların hiç birinden rahatsızlık duymamıştır. Bu bağlamda AKP hükümeti, Sarkisyan’ı her fırsatta taltif etmiş, Ermeni açılımıyla kendisine vaatte bulunmuş ve açık çek sunmuştur. Bu eli kanlı Hınçak ve Asala terör uzantısının, tahrik yüklü konuşmalarına ve meydan okuyan tavrına hükümet sürekli sessiz durmuş ve alttan alan bir tutum sergilemiştir."

"ERMENİ GÜÇLERİ ÖNŞARTSIZ GERİ ÇEKİLMELİ"
Karabağ’da işgalci durumdaki Ermeni güçlerinin ön şartsız geri çekilmesini isteyen Bahçeli, “Kafkaslardaki istikrar ve düzen Yukarı Karabağ işgali son bulmadıktan ve Ermeni eziyeti bitmedikten sonra tam olarak sağlanamayacaktır.” diye konuştu. Karabağ sorunuyla ilgili Bahçeli’nin açıkladığı teklifler ise şöyle:

- Emenistan silahlı unsurları, Karabağ etrafındaki yedi reyondan önşartsız geri çekilmeli, burada Azerbaycan egemenliği yeniden tesis edilmelidir.
- Yukarı Karabağ’ın işgal ve esaret altına alınmasından sonra mülteci ve göçmen durumuna düşen soydaşlarımızın evlerine dönmesi, topraklarına kavuşması ve zararlarının ödenmesi mutlaka temin edilmelidir.
- Karabağ meselesinin çözümü amacıyla kurulan ‘Minsk’ üçlüsünün yıllardır süreci oyalamaktan, sündürmekten ve küresel güç merkezlerinin karşılıklı stratejik avantajları ve hedefleri uğruna Karabağ’ı alet etmekten başka bir işe yaramadığı üzeri bastırılamayacak bir gerçektir.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler