Bahçeli: "İhale çaycıya kalacak"

MHP grup toplantısında Genel Başkan Devlet Bahçeli gündeme ilişkin konuları değerlendirdi.İşte MHP lideri Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları: ÖCALAN GÖRÜŞMELERİ Milletçe karşı karşıya kaldığımız bugünkü tehlikeler anormal boyutlara ulaşmıştır. Türk mi

Bahçeli: "İhale çaycıya kalacak"

MHP grup toplantısında Genel Başkan Devlet Bahçeli gündeme ilişkin konuları değerlendirdi.

İşte MHP lideri Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları:
 
ÖCALAN GÖRÜŞMELERİ
 
Milletçe karşı karşıya kaldığımız bugünkü tehlikeler anormal boyutlara ulaşmıştır. Türk milletinin varlığı vahim şekilde tırpanlanmaktadır. Çıkış merkezi malum nifak bulutu milli birliğimizi sıkıntıya sokmuştur.
 
Millilik hissiyatına tahammülsüz çevreler kendilerine sunulan imkanları kullanmaktadırlar. AKP hükümeti tüm belaların ana halteri haline gelmiştir.
Abartısız söylemek isterim ki Türkiye dört bir koldan kuşatılmıştır. Yıkım ve çöküş süreci her tarafı kapsamıştır. Medya iktidarın borazanı haline gelerek milletimizi bölmeye destek çıkmaktadır. iş dünyası da sadece karını düşlünerek her şeye onay vermektedir.
 
Manevi değerlerimiz yanlışı ve yozlaşmayı kabullendirmek için malzeme yapılmaktadır. İsminin başına aydın ekleyerek kalemlerini silah gibi kullanan grup yüzsüzce ihanet projelerini kabul etmektedir.
 
Türkiye içinde AKP'nin bulunduğu malum çevreler tarafından sona doğru itilmektedir. Yasadışı iddialar pıtrak gibi çoğaşmaktadır. Söyler misiniz bana Türk milleti yüzyüze kaldığı alçaklıkları nasıl telafi edecektir? Hangi yollarl üstesinden gelecektir. Mİlli damalrlarımızı kesmeye çalışan Türklüğü yok etmeye çalışanlara nasıl tahammül edecektir? Yaşanmadık daha ne kalmıştır? Daha ne kadar Türk milleti aldatılacak?
 
Açıktır ki Türkiye iş bilmez, kötü bir yönetim altındadır. Milletimiz feryat etmekte ve şikayetler artmaktadır. Bugün Türkiye kanlı terörün itibar kazandığı ve bölücülüğün üst düzeye çıktığı bir haldedir.
 
AKP hükümetinin politikalarıyla milli değerlerimiz aşılmış, linç edilmiştir. Birlikte yaşama idealimiz zayıflatılmıştır. Dilimiz sahipsiz bırakılmıştır. Üniter devlet yapımız saldırılara açık hale getirilmiştir. Bölücülük kutsanmış ve terör aşama aşama amaçlarını kullanma kulvarına sokulmuştur.
 
AKP, BDP, PKK VE CHP BİRLEŞİK HUSUMET ÇETESİ
 
Gelişmelerden anlaşılmaktadır ki insan öldürmekle amaçlarını gerçekleştirmek isteyenler AKP'ye yön vermektedir. AKP, BDP, PKK ve CHP birleşik husumet çetesi ülkeyi bölmektedir.
 
AKP hükümeti İmralı canisi ile görüşmelerine çözüm kılıfı giydirmiştir. Türk milletinin teröristbaşıyla yapılan görüşmeleri makul karşılaması için yoğun çaba gösterilmesidir.
 
Başbakan'ın kötülüğün günahın fitnenin meşrulaşması adına analardan dua istemesi münafıkça bir tavırdır. Acaba Başbakan İmralı canisi lehine dua istediğinin farkında mıdır?
 
BDP'LİLERİN KANDİL GÖRÜŞMESİ
 
-BDP ile işbirliği halinde Kandil ve İmralı'ya köprü vazifesi görülmesi milletimizde infial uyandırmıştır.
 
İnanıyorum ki BDP'lilerin Kandil görüşmesi görüntüleri lanetlenmiştir. Bir paçavra altında toplanılması rezalettir Türk milletine meydan okumaktır. Kandil'deki Karayılan başköşeye tünemiş, TBMM üyesi olan sözde milletvekili suretleri de terbiye edilecek çocuk edasıyla yere çökmüştür. Bu manzara geçtiğimiz ağustos ayında BDP'li 9 vekille PKK'lılarla sarmaş dolaş olmalarından hiçbir farkı yoktur. BDP'liler Hakkari'deki kucaklaşmalarını ileri taşımışlar özlemlerini Kandil'de gidermişlerdir.
 
Hakkari'ye köpüren Başbakan Kandil'e ses çıkarmamıştır. Oysa ki Başbakan'ın geçen yazki o görüntülere söylediği sözler hafızamızdadır. Erdoğan demiştir ki "Milletvekilleri kardeşler olarak birbirine sarılabiliyorlar, medya tespitini yaptı bu ne muhabbettir, bunlar siyasetçi olmaktan çıktılar, ben nasıl siyasetçiyim, 9 vekilin gösterdiği tablo yenilir yutulur değil.
 
Milletin gözünün önünde gittiler efendilerine sırtlarını sıvazlattılar. Kameralar olmasa ellerini öperlerdi. Kalkacaksın teröristlerle kucaklaşacaksın sonra merhaba dedik diyeceksin. bu parlamento yol geçen hanı değildir. bu parti ismimin aksine barış isteyen değil barışı engelleyen bir partidir. Gidip teröristlerle kucaklaşacak kadar bu ülkeden kopmuşlar.
 
Ya Kandil'e ya Meclis'e gideceksin. Kandil'in emirlerini talimatlarını sorgulayabilecek bile kendi ayakları üzerinde duramadılar. Bu BDP yönetiminden itaatten başka bir şey beklenemez. Meclis'e geldiğinde bunların dokunulmazlıklarını kaldırmakla cevap vereceğiz. Sonrası yargıya aittir "
 
Üstünkörü baktığımızda Başbakan'ın bu sözlerle BDP'lilere çok kızdığı görülmektedir. Ancak bu sahnenin daha ağırı Kandil'de gerçekleşmiş ve Başbakan'ın sesi çıkmamıştır. Peki sorarım size haksızlık karşısında susan dil şeytan değil midir? Merakımız Başbakan'ın yeni bir dokunulmazlık resti çekip çekmeyeceğidir. Kendisi mileti yalanlarla kandırmaya alışmıştır.
 
TBMM çatısı altında vekil olan kişilerin teröristlerle görüşmesi en büyük ihanetlerdir. Buna göz yuman kim olursa olsun ihanete kasten ve bilerek tam teşebbüsten çanak tutmuştur. İhanet kuşağının kara yüzleri günü geldiğinde bunun hesabını vereceklerdir. teröristbaşı Öcalan'ın verdiği üç mektubun ulaştırıldığı malumumuzdur. İmralı canisi söz konusu mektuplarda deklare ettiği yol haritalarını kısaltarak çözüm önerilerinin 21 Mart'a kadar geçirilmesini beyan etmiştir.
 
Yürütülen pazarlıkların bir ucunda terörist başı otururken diğer ucunda Başbakan Erdoğan vardır. Bize göre tam bir çöküş sürecinde Türkiye'nin kör düğüm içine kıstırılacağı görülmektedir.
 
PKK'nın silah bırakması imkansızdır. AKP bu gidişle ateşkese razı olacak PKK iktidarı eline alacaktır. BDP'Liler çıldırmış gibi konuşmakta, sıkılmaz, utanmaz bir güruh gibidirler. Bu bölücü kadronun bildik üslupları kullandıkları görülmektedir. AKP İmralı amigoluğuna soyunmuştur. Türk milletine yan bakan bu iki siyaset adresi çirkinlikte sınır tanımamaktadır. Başbakan ise hiçbri şey olmamış gibi davranmaktadır.
 
Bir gazeteye sızan İmralı canisinin beyanatlarının kimler tarafından servis edildiğini kafaya takan Erdoğan kendi yaptığını görmemektedir. PKK'nın tavizsizliği orata çıkmıştır. Oysa Başbakan açıklayın ancak ben açıklarım diyerek tehdit etmiştir. Görülüyor ki sızıntının ihalesi BDP'deki çaycı yada fotokopiciye kalacaktır.
 
Başbakan Erdoğan katıldığı her programda her ziyarette yaptığı her konuşmada İmralı canisinin beyanetlerini kastederek yalana itibar edilmemesini istemektedir. Güven beklemektedir. Kısa süre önce BDP'lilerin dokunulmazlıklarını kaldırmak isteyen mi yoksa BDP'lilerle yapışık ikiz olan Başbakan'a mı güvenilmelidir.
 
Teröristbaşını kastederek "Ben olsam asardım" diyen Başbakan'a mı yoksa görüşmeleri başlatan Başbakan'a mı güvenilmelidir? 
 

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler