MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.

İşte Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar:

Tarih sahnesinde onlar yokken biz vardık. Gün gelecek onlar yine olmayacak ama biz hep var olacağız. Hainler güç birliği yapıyor, üstümüze saldırıyor, hamdolsun dağları deviririz. Taviz vermeyiz, teslim olmayız, yılgınlık göstermeyiz. Terör örgütleriyle görülecek acıklı bir hesabımız vardır. Terörle mücadelede çok boyutlu ve karmaşık bir süreçtir. Seri katillerle değil aynı zamanda onları kiralayan, kullanan, silah, eğitim desteği sağlayan ülkelerle de kıran kırana bir mücadele sürdürmektedir.

Dost ve müttefik sandığımız bu ülkelerin asıl gayreti Türkiye'nin boyun eğmesidir. PKK cinayet ve ihanet kuklasıdır. Bize dost diye seslenen ama postumuza saman doldurmak için zaman kollayan mihrakları biliyoruz. Saf değiliz, dostumuzun da düşmanımızın da her an değişeceğinin nihayetindeyiz. Bizim değişmeyen inancımız ise şudur; Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur. 

"ARA-BUL-YOK ET PAROLASI İLE HAİNLERİN KANLI DEFTERİ DÜRÜLECEKTİR"

Tek nefes olabilirsek Türk milletini ve Türkiye'yi hiç kimse tutamayacaktır. Türkiye düşmanlarının korkusu budur, kaygısı bundandır. Yuvalanan bölücü terör örgütüne darbe üstüne darbe vurulmaktadır. Terör kampları havadan ve karadan ateş altına alınmıştır. İlk önce mıntıka temizliği yapılmıştır. Karadan sızan ayrıca hava hücum harekatıyla giden komandolarımız teröristlerle birlikle sığınakları birer birer imha etmişlerdir. Hainler korkuya kapılmışlar, saklanacak delik aramışlardır. Ara-bul-yok et parolası ile hainlerin kanlı defteri dürülecektir.

Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Milli Savunma Bakanımızı ve komuta kadememizi kutluyorum. Terörle mücadele esnasında şehit olan kahramanlarımıza Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Milli güvenliğimizi tehdit eden kim olursa olsun, hepsi birden üstümüze gelirse gelsin biz bu yoldan dönersek namus bize ar olsun. Milletimizin desteği tamdır, devletin iradesi tam ve eksiksizdir. İnsanlık düşmanlarını acımadan cezalandırmak, barış ve hukuka hizmettir.

KIBRIS KONFERANSI

27-29 Nisan'da BM gözetiminde Cenevre'de yapılacak Kıbrıs Konferansı da milli bir konudur. Kıbrıs'ta bağımsız, eşit, egemen iki devletli çözümden başka bir yol kalmamıştır. Bir çözüm isteniyorsa yegane çare budur. 

Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar papağan değildir. Cesur bir yürektir. Rahatsızlık duyanlar ise Türk düşmanlarıdır. 

Kıbrıs Türk'tür, Kıbrıs mücahittir, Kıbrıs bekadır. Aksini iddia edenler Rumların ajanlarıdır.

Tarih olmakla tarihi olmak farklı anlamlar taşımaktadır. Tarih yazmak en az tarih yapmak kadar bir sorumluluk. Tarih, yalancı şahit olarak kullanılmakta. 

İnsanlık kaos ve kargaşanın uçurumuna yuvarlanacak, kamçılanmış nefretler hakimiyet kuracaktır. Manası, mesajı bakımından geleceğin yol haritası, görmesini bilenler için tarihin vicdanında saklıdır. Her 24 Nisan günü milletimizin taşa tutulduğu iftira sağanağını görüyoruz.

BIDEN'IN 1915 OLAYLARI AÇIKLAMASINA TEPKİ

Tarihimizi sorgulatmayız. Milli şerefimizi sonu ölüm bile olsa tartışmaya açmayız. ABD yeni Başkanı Ermenilerin gözüne girmek için sözde soykırımı tanıyacağını duyurmuştu. Tarih cinayeti işleyerek bunu ispat etmiştir. Reagan'dan sonra açık seçik soykırımdan bahseden ilk başkan olmuştur. Tarihe kara bir leke olarak düşmüştür. Biden, bayat bir tat vermeye başlamıştır. Biden'ın sözde soykırım beyanı hükümsüzdür, açıklaması yalnızca kağıt parçasından ibarettir. Mahçup olacağımız, yüzümüzün kızaracağı bir barbarlığa imza atmadık, böylesi bir yanlışın tarafı olmadık.

'KONSTANTİNOPOLİS' TEPKİSİ

Kendi bastıkları zalim ayak izlerine, kan ve dehşet çukurlarına dikkatle bakmaları samimi tavsiyemdir. Biden, 24 Nisan tarihli yazılı açıklamasının 2 yerinde soykırımdan bahsetmiştir. Nasıl onurlandırdıkları başka bir tartışmanın konusudur. Biden iftiraya kurşun askerlik yapmakla kalmamış, bir de Konstantinopolis kelimesini kullanmıştır. Bizim İstanbulumuz vardır, en büyük Türk kentidir.

Bay Başkan, Beyaz Saray’da 'Cumhur İttifakı’nı nasıl yıkarım, zillet ittifakını nasıl kollarım, Türk tarihini nasıl karalarım' diye hesap yapmayı bırak ve şunu aklından çıkarma ki Türk milletine sözde soykırım iftirası atacak en son ülke bile siz değilsiniz.

Sizin gibilerin bu dünyada olması zuldür, zillettir, ziyandır. Biden bunu önce kendisine, derisinin rengi kızıl veya siyah olduğu için katlettiği suçsuz insanların manevi hatırasına anlatmak zorundadır. Tarih yaprakları 24 Nisan'ı işaret ettiğinde ABD Başkanlarının 1915 olayları hakkında ne söyleyecekleri artık merak konusu olmaktan çıkmıştır. 24 Nisan tarihi bizim için 23 Nisan'ın bir sonraki ve sıradan bir gündür. Biz yolumuzdan dönmeyeceğiz.

"MÜTTEFİKLİK HUKUKUNA AĞIR BİR HASAR VERMİŞTİR"

ABD Başkanı, sözde soykırım suçlamasıyla müttefiklik hukukuna onarımı uzun yıllar alacak ağır bir hasar vermiştir. Dostluğun yalan, stratejik ortaklığın masal olduğunu ayan beyan göstermiştir.

Tarihi vesikalar ortadadır, ortak tarih komisyonu kurulsun dediğimizde kimlerin bu teklife yanaşmadığı bilinmektedir. 1. Dünya Savaşı sürerken Ermenilerden bir bölümünün iç işgal ve ihanet cephesi oluşturmak ve sırtımızdan vurmak için harekete geçtiklerin herkesin malumudur. O dönemde patlak veren Van-Ermeni isyanını bastırmak amacıyla dönemin hükümeti 24 Nisan 1915'te genelge yollamıştır. Genelgede komite merkezlerinin kapatılması ve komite ele başlarının tutuklanması söylenmiştir. 235 kişi tutuklanmıştır. 

Hiçbir şart altında bir soykırım olmamıştır. ABD bu meseleyi her sene ele almak suretiyle Türkiye'yi baskı altında tutmaya çalışmıştır. Bu ülkenin Kızıldereliler konusunda 3 maymunu oynaması çuvaldızı başkasına batırmaktır.

Ortada soykırımın en küçük bir delili yoktur. ABD'nin Japon tehdidini ileri sürerek Japon kökenli vatandaşlarını sürgüne gönderdiği hafızalardadır. 

Ermeni çeteleri 5. kol faaliyet işine girerek 124 bin Müslüman Türk'ü katletmiştir. Bilanço daha da ağırlaşmıştır. Ermeni lobilerinin amacı bellidir. 

ABD Başkanı'nın 'soykırım' demesi siyasidir, hiçbir dayanağı yoktur. Biden nefret suçu işlemiştir. Bize göre ABD ile ilişkiler tarihi bir kavşaktadır. S-400’ü aktif hale getirmek, F-35 projesi için ödediğimiz paraları tahsil etmek bundan sonraki ilk işimiz olmalıdır.  Devletimizin alacağı her karara desteğimizi peşinen söylüyorum, sonucu ne olursa olsun tamdır. Baktığımız yer başkent Ankara'dır, hepimizin Ermeniyiz diyenlere açık açık sesleniyorum: Sizin ne olduğunuz değil, bizim sizi nasıl gördüğümüz önemlidir.

HDP'YE ÇOK SERT TEPKİ: ERMENİSTAN'A İLTİCA ETSİNLER

HDP Merkez Yürütme Kurulu, bu topraklarda yaşandığını şerefsizce iddia etmiştir. Bu hainler korosu Türkiye'nin sözde Ermeni soykırımıyla yüzleşmesini istemiştir. HDP'nin kökü de kimliği de Ermenidir. Türk ve İslam düşmanı olan bu soysuzlarla aynı havayı teneffüs etmek bile haramdır. Bu şer yuvası, bu ASALA temsilcisi hala faaliyetlerine pişkince devam edebilecek midir? HDP'nin kapısına hukukun mührü basılmalıdır.

Bu canilere Erivan'ın kapıları açıktır. Paşinyan da istifa etmiştir. Buyursunlar, çok iyi bildikleri dağ yolundan Ermenistan'a iltica etsinler.

HDP’ye tepki gösteremeyen CHP’si, İP’i ve diğerleri ASALA’nın çizgisindedir, Ermeni çetelerinin izindedir, PKK’nın dibindedir.

Kılıçdaroğlu'na soruyorum: Seni sindiren nedir? Hiç mi utanmıyorsun? Bu CHP'yi ne hallere düşürdün? HDP ile ittifak kuranlar bizim gözümüzde tarihin yanlışı içindedir. Türk milleti bu zillete katlanamaz. Batsın sizin ittifakınız! Bu kadar mı düşmansınız Türkiye'ye? Suyun derin olup olmadığını iki ayağımızla test etmemize gerek yoktur. Aziz milletim oyunu görün, yarın geç olmadan zillete hak ettiği dersi verin, vurun tokatı gitsin bunların alayı.