Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin kalkınmasında AB'nin olumlu rolü olduğunu, AB'yi bir diyetisyen gibi görmek gerektiğini söyleyerek, "Diyetisyenin kendisinin morali bozuk, kilolu olabilir. Kendisi asabi, kafayı dağıtmış da olabilir. Ama reçetesi iyiyse, ben o reçeteyi uygularım" dedi.

Bazı televizyon kanallarında hafta sonu programlarına katılan Bağış, AB ile ilişkiler ve diğer bazı konulara ilişkin soruları yanıtladı.

Bakan Bağış, AK Parti iktidarı döneminde gerek hava gerekse demiryolu ulaşımı alanlarında çok büyük ilerlemeler kaydettiklerini belirterek, "Bu ülkede (demir ağlarla ördük) diye bize marşlar söylettiler ama ortada demir ağ falan yapıldığı yoktu" diye konuştu. Ankara-İstanbul hızlı demiryolu hattının tamamlanması ile bu iki şehir arasındaki mesafenin 2,5 saate ineceğini hatırlatan Bağış, bütün bunlarda ve diğer kalkınma hamlelerinde AB'nin de çok büyük etkisi olduğunu belirtti.

Egemen Bağış, AB'nin Türkiye için bir diyetisyen olduğu yönündeki benzetmesini tekrarlayarak, "Diyetisyenin kendisinin morali bozuk, kilolu olabilir. Kendisi asabi, kafayı dağıtmış da olabilir. Ama reçetesi iyiyse, ben o reçeteyi uygularım" dedi.

Bağış, AB'nin kendi reçetelerini uygulamadığına, AB ülkelerinden 16'sının Maastricht kriterlerine uymadığına da işaret ederek, "Yani yengen olma durumu biraz oradan geliyor, kendi kurallarını tamamen esnetmiş durumdalar" dedi. Bağış, Türkiye'nin şu anda kişi başına düşen gelir açısından AB ülkesi 6 ülkeden daha zengin durumda olduğunu da söyleyerek, 2023 için kişi başına 25 bin dolar gelir hedefi koyduklarını da hatırlattı.

AB ülkelerinin Türkiye'ye uyguladığı vize konusuna ilişkin soru üzerine Bağış, bunun Avrupalı liderlerle her görüşmelerinde "suratlarına resmen vurdukları" bir konu olduğunu belirtti. Bakan Bağış, bugün 193 milyon nüfuslu Brezilya vatandaşlarının AB'ye vizesiz girebildiğini, ancak müzakere yürüten Türkiye'nin vatandaşlarının giremediğini söyleyerek, bazı AB ülkelerinin "işi komediye vurarak" vize muafiyet belgesi vermek istediğini ancak bu belgeyi almanın vize almaktan daha zor olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin 65 ülke ile vizeleri kaldırdığını hatırlatan Bağış, eninde sonunda AB ile de kaldıracaklarını söyleyerek, AB ülkelerinin Türkiye ile vizeleri kaldırmanın kendi çıkarlarına olduğunu anlamakta zorlandığını, sanki bütün Türklerin Avrupa'ya doluşacağını sandıklarını, ancak zamanla onların da bunun kendi çıkarlarına olacağını anlayacaklarını anlattı. Bağış, ekonomik açıdan son zamanda kaydedilen gelişmelere dikkat çekerek, "Artık vatandaşlarımızın Avrupa ülkelerine gitmesine gerek yok, çünkü umut artık Türkiye'de, Avrupa'da değil" diye konuştu.

Bakan Bağış, twitter'ı çok etkin kullandığının anımsatılarak, kendisini eleştirenlere karşı nasıl hareket ettiğinin sorulmasına karşılık, twitter'ı 6 aydır kullandığını ve şu anda yaklaşık 41 bin takipçisi olduğunu belirtti. Bağış, şu ana kadar 3 kişiyi blokladığını, çünkü o kişilerin de çok ağır hakaret ettiğini kaydetti. Bağış, bir keresinde de şehit cenazesinden dönerken yaşadığı duyguyu paylaştığını, buna karşılık "İnşallah sen de şehit olur, ölürsün" twiti aldığını, ancak bu kişiyi bile bloklamadığını bildirdi.

BAKAN BAĞIŞ GENÇLERLE

Bakan Bağış, katıldığı ikinci programda canlı yayında AB Klübü üyesi gençlerle bir araya gelerek, sorularını yanıtladı. AB ülkelerinin uyguladığı çifte standart ile Türk vatandaşlarını kızdırdığının hatırlatılması üzerine Bağış, vatandaşların AB'ye kızmakta haklı olduğunu bazen kendisinin de görüşmelerde çok strese girdiğini söyleyerek, o anlardaki duygularını "O süreci en stresli yaşayan kişilerden biri benim. Bazen Avrupalılarla toplantı sırasında önümdeki bardaktaki suyu acaba üstüme mi döksem, onlara mı atsam diye stresten kendi kendimi yediğimiz zamanlar oluyor" esprisi ile anlattı.

Bağış, bununla birlikte "papaza kızıp oruç bozmamak, elma ile armudu karıştırmamak" gerektiğini söyleyerek, AB ile ilişkilerde asıl önemli olanın sonuç değil, sürecin kendisi, Türkiye'nin her açıdan gelişmesi olduğunu kaydetti. Bakan Bağış, AB ülkelerinin aslında giderek büyüyen ve gelişen Türkiye'den çekindiğini, aynı zamanda çok da imrendiğini kaydetti.