Bakan Bayraktar'dan müjde!
Bayraktar, Çevre Dostu Binalar Derneğinin düzenlediği Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi'nin açılışında konuştu.Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, ''Marmara Bölgesi'nden başlamak üzere doğuya doğru önemli olan vilayetlerimizde becerisi olan be
Bayraktar, Çevre Dostu Binalar Derneğinin düzenlediği Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi'nin açılışında konuştu.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, ''Marmara Bölgesi'nden başlamak üzere doğuya doğru önemli olan vilayetlerimizde becerisi olan belediye başkanlarımızla beraber hareket etmek üzere afet riski altındaki alanların dönüştürülmesini başlatacağız'' dedi.
Bayraktar, Çevre Dostu Binalar Derneğinin düzenlediği Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi'nin açılışında yaptığı konuşmada, dünyada şehirleşmenin arttığı bir sürecin yaşandığını, Türkiye'de de nüfusun yüzde 78'inin şehirlerde yaşadığını söyledi.
Karbon salınımının, sera etkisinin azaltılmasının önemine işaret eden Bayraktar, ''Bizim ülkemizde binalar yüzde 38-40 oranında enerjiyi emiyor. Ülkemizde fosil yakıtlara ödediğimiz para 55 milyar dolar. Türkiye'nin şöyle bir avantajı, sorumluluğu var; yeşil binalar üreterek, binalarımızda çok daha iyi yalıtımla binalarda yüzde 50'ye varan bir enerji tasarrufu sağlayabiliriz. Yeni yapılan binalarda eskiye göre enerji tasarrufu yüzde 20 ile yüzde 80 arasında artıyor'' dedi.
2012 yılı başından itibaren yeşil bina enerji tasarrufu sertifikası vermeye başladıklarını hatırlatan Bayraktar, yaklaşık 10 bin binaya bu sertifikayı verdiklerini, bunun artması gerektiğini kaydetti.
Bayraktar, ''8-10 milyon arasında ülkemizde bina var. Bunların yaklaşık 2.5 milyonu yeni bina, 7.5-8 milyonu da eski bina. Eski bina enerjiyi savuruyor, yalıtımı çok kötü. Binalarda enerji tasarrufu önemli'' diye konuştu.
Enerjiyi üretmek, temin etmek kadar enerjiyi savurmamanın, karbondioksit salınımını azaltmanın da o derece önemli olduğunu vurgulayan Bayraktar, karbondioksit salınımının artmasında sadece günah keçisinin konutlar da olmadığını, sanayinin, teknolojinin, atıkların, enerjiyi kötü kullanmanın da burada etkili olduğunu kaydetti.
Erdoğan Bayraktar, ''19. yüzyılın başından itibaren 1970 yılına kadar başta Avrupa, Amerika ve Uzak Doğu'da karbondioksit salınımı çok yoğundu, şimdi dünya insanlığı başını iki elinin arasına koydu, çok ciddi şekilde düşünüyor, ciddi tedbirler almak için çalışmalar yapıyor'' dedi.
Türkiye'nin de bunların hepsine büyük oranda uymaya çalıştığını ifade eden Bayraktar, Türk insanının bu konuda sorumluluğunu büyük ölçüde yerine getirme noktasında olduğunu söyledi.
Türkiye'de yaklaşık 19 milyon konut stoku bulunduğunu, bunun 14 milyonunun eski olduğunu, bunların da enerjiyi savuran, yapım tarzları bakımından uygun olmayan, depreme dayanıklılık bakımından istedikleri ölçüde dizayn edilmediğini söyleyen Bayraktar, ''Fakat 1999'dan itibaren adım adım yönetmeliklerle, tüzüklerle, yeni teknolojilerle yapım usullerini geliştiriyoruz. Biz Türkiye Cumhuriyeti'nin özel sektörü devlet sektörü olarak iddia ediyoruz ve çok net ifade ediyorum, dünyanın en ileri ülkelerinde üretilen çevre dostu inşaat malzemeleri Türkiye'de de üretiliyor. Şu anda her bakımdan dünyada ilk 5'in içerisindeyiz kim ne derse desin'' şeklinde konuştu.
-''TOKİ Türkiye'nin 170 noktasında kentsel dönüşüm yapıyor''-
Hükümetin planlı kentleşme ve konut üretimi programı kapsamında TOKİ'nin bir taraftan konut ürettiğini bir diğer taraftan da şu anda Türkiye'nin 170 noktasında kentsel dönüşüm yaptığını belirten Bayraktar, kentsel dönüşümün çok zor bir iş olduğunu, burada açık gözlerin, gettolaşmış grupların, menfaat gruplarının piyasaya çıkabileceğine, siyasi baskılar olabileceğine işaret etti.
Erdoğan Bayraktar, şunları kaydetti:
''Şimdi bu kentsel dönüşümü afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi kapsamıyla bütünleştirerek Türkiye'de daha da yaygınlaştıracağız. Bugüne kadar Erzincanda, Karsta, Ankarada, İstanbul'da Küçükçemece'de, Türkiye'nin bir çok yerinde Diyarbakır'da, İzmir'de kentsel dönüşümler yaptık. Şimdi tüm Türkiye'de yoğun nüfus olan yerden başlamak üzere ve deprem aksı üzerinden başlamak üzere ki, Türkiye'de ana deprem aksı 15 bin kilometre, Afyon'a giden, İzmir'e giden kanatlarla birlikte Türkiye 24 bin 500 kilometrelik bir deprem aksı üzerine oturuyor, Marmara Bölgesi'nden başlamak üzere doğuya doğru önemli olan vilayetlerimizde becerisi olan belediye başkanlarımızla beraber hareket etmek üzere afet riski altındaki alanların dönüştürülmesini başlatacağız. Burada kararlıyız. Hükümet olarak kararlıyız, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak kararlıyız. Tüm bakan arkadaşlarımız olarak, başta Başbakanımız olarak bu işe çok net bir şekilde kararlıyız.''
Bunun salt bir kentsel dönüşüm, salt afet riski altındaki binaların dönüştürülmesi olmadığını, bundan sonra çevre dostu, yeşil, enerjiyi savurmayan, tasarruf eden binalar olacağını belirten Bayraktar, bunun ikinci adımı olarak artık dünyanın yaptığı gibi fosil kaynaklı enerji yerine dönüşebilir, çevre dostu enerjilerden istifade edileceğini vurguladı.
Bayraktar, 2023 yılına kadar Türkiye'de harcanan enerjinin yüzde 23'ünü güneş, rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerjilerden ve yağmur atık suların tasarruflarından üretme yoluna gidildiğini de belirtti