AK Parti grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan Adana'da MİT TIR'larının durdurulması soruştumada zanlıların serbest bırakılması ile ilgili konuştu.

"MİT'in TIR'larına saldırıldı, MİT mensupları tartaklandı. Bu ülkenin kurumlarına yerleşmiş çete mensupları kendi ülkelerin terörist yaftası yapıştırmak için bunu yaptılar. TIR'ları durduranlar bunu Türkiye'yi uluslararası arenada zora sokmak için yaptılar. Düşman gelse böyle namertçe davranmazdı. Adana’da bir vatansever savcı çıktı soruşturma başlattı. Bazı zanlılar da gözaltına alındı ve tutuklandı.

Bazı zanlılar tutuklandı aradan birkaç gün geçmeden paralel yapının elemanları araya girdi. Zanlılar serbest bırakıldı. Ortada ihanet varken, casusluk faaliyeti varken haklarında güçlü deliller bulunan zanlıların serbest bırakılması düşündürücüdür. Birileri şantaja boyun eğmiş olabilir, birileri tehditlerle sindirilmiş olabilir, birileri de haşhaşı fazla kaçırmış olabilir. Biz bu hukuksuzluğun takipçisi olacağız ve bu çetenin üzerine gideceğiz" dedi.

 İşte Başbakan'ın konuşmasından önemli satır başları;

AK Partili belediyeler sayesinde İstanbul geriye gitmiyor güzelleşiyor. Geçmişin sorunları çözerken büyüyen İstanbul'un ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Büyükşehir başkanımız ve ekibi 30 Mart akşamından itibaren normal mesaiye geçtiler. Görevi tekrar devralan başkanlarımız da çalışmalarını sürdürüyorlar. Yeni gelen arkadaşlarımız hızlı şekilde kollarını sıvadı. Belediye başkanlarımızı her aşamada takip edecek hatalarında uyarılarımızı ileteceğiz. Daha şeffaf yönetimle AK Partili belediyelerin diğerlerinden farkını belirgin olarak ortaya koyacağız.

AK Parti MKYK'da görevler kolay değil. Zor, kutlu ama heyecan verici görev bu değişikliklerin hayırlı olmasını Allah'tan temenni ediyorum.

DÜŞMAN GELSE BÖYLE NAMERTÇE DAVRANMAZDI

İçeride huzura, demokrasiyi, ekonomiye saldırı yapılırken dışarıda da planlı ve art niyetle kampanya başlatıldı. İçeride algı operasyonları yapılırken dışarıda da operasyon gerçekleştirdi. MİT'in TIR'larına saldırıldı, MİT mensupları tartaklandı. Bu ülkenin kurumlarına yerleşmiş çete mensupları kendi ülkelerin terörist yaftası yapıştırmak için bunu yaptılar. TIR'ları durduranlar bunu Türkiye'yi uluslararası aranada zora sokmak için yaptılar. Düşman gelse böyle namertçe davranmazdı. Bu ülkenin bazı yargı mensuplarına kendi ülkelerine bunu yaptılar. Dışarıda bazı haber ve köşe yazıları ile farklı operasyon başlatıldı. Suriye ile Türkiye arasında bağlantı varmış gibi asılsız haberler ortaya atıldı. Türkiye terörü destekliyor gibi algı oluşturulmak istendi. Malum çevre Türkiye ve dünya gündemine taşıyor. ABD'de kara propaganda yapıldı. Ülkelere mektuplar yazılarak karalama kampanyaları düzenleniyor.

Türkiye ısmarlama köşe yazıları ile imajı zedelenecek ülke değildir. Biz imajla değil aktif ön alıcı, samimi, barışçı dış politikamızla varız ve var olmaya devam edeceğiz. Türkiye'yi terör örgütleri ile yan yana gösteren rapor Türkiye'ye ve Türkiye'nin itibarına zarar vermeyecektir. Bu tür saldırıları etkisiz kılmak için çalışmaya devam edeceğiz. MİT'e ait TIR’ların durdurulması, Dışişleri Bakanlığı toplantısının dinlemesini yasadışı dinlemelerini takip ediyoruz.

Adana’da bir vatansever savcı çıktı soruşturma başlattı. Bazı zanlılar da gözaltına alındı ve tutuklandı. Bazı zanlılar tutuklandı aradan birkaç gün geçmeden paralel yapının elemanları araya girdi. Zanlılar serbest bırakıldı. Ortada ihanet varken, casusluk faaliyeti varken haklarında güçlü deliller bulunan zanlıların serbest bırakılması düşündürücüdür. Böcek soruşturmasında da , sınav soruşturmasında da aynı. Adana'da açık casusluk faaliyeti, ihanet var. Yargı içine sızmış çete mensupları ile casusluk lehine karar alabiliyor. Bu mesele sadece benim meselem midir?

Bu ülkenin Dışşişleri Bakanlığı'ndaki en gizli toplantının dinlenmesi ve servis edilmesinden vahim ne olabilir, TIR'ların durdurulmasından daha vahim ne olabilir? CHP, MHP hiç konuştu mu? HSYK bu hukuk cinayeti karşısında daha ne kadar sessiz kalacak? Bu tavırlar daha ne kadar devam edecek? Tek başımıza kalsak ta biz bu ülkenin milletin çıkarlarını hukuka nanmış yargı mensupları ile savunmaya devam edeceğiz.

BUNUN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ

Birileri şantaja boyun eğmiş olabilir, birileri tehditlerle sindirilmiş olabilir, birileri de haşhaşı fazla kaçırmış olabilir. Biz bu hukuksuzluğun takipçisi olacağız ve bu çetenin üzerine gideceğiz. Suç işleyenler yargının karşısına çıkacaklar. Suçun üzerini örtenler de bunun hesabını verecekler. Kimsenin şüphesi olmasın adliye koridorlarının da o çeteleri temizleyeceğiz. Bunun akşamdan sabaha derseniz o kadara kolay değil. 35 yıllık sürecin temizliğini yapacaksınız. Kimsenin yaptığı yanına kar kalmaz. Yargıda tuzun kokmasına müsaade etmeyeceğiz. Vazifelerini ihmal edenlere de vazifelerini hatırlatmak bizim sorumluluğumuzudur.

Partiler kendilerini sorgulamasa parti yönetimlerini sorgulamaya başlayacaktır. Vatana ihanet içindeki paralel yağı ile işbirliği yapmanın bedeli olmalıdır. CHP ve MHP kendi tabanlarına bunun hesabını vermelidir. Bu ihanetin, bu ittifakın üzerinin örtülmesine izin vermeyeceğiz. Siz o sesi çok çıkanlara aldanmayın. Bu ülkede biz eser siyasetinin plan ve proje siyasetinin temsilcisi olduk onlar gerilim siyasetinin temsilcisi oldular.

MHP'YE 3 KEZ TALEBİMİZ OLDU

Her seçim sonrasında başta medya olmak üzere bizde balkon konuşması yapmamız istediler. Gerilimi düşürmek için bizde yaptık. Gün hesaplaşma değil helalleşme günüdür dedik. Biz bu büyüklüğü gösterirken ne CHP, ne MHP, ne BDP'den aynı olgunluğu göremedik biz elimizi uzattık onlar yumrukları ile karşılık verdiler. Gidelim partilerinde ziyaret edelim dedik o nezaketi bile göstermediler. MHP bizim 3 kez böyle talebimiz olmuştur. Gerilimin tarafı kimdir? Biz CHP'yi de ziyaret ettik. Anlaşırız anlaşmayız orası ayrı. Biz oturalım konuşalım diyoruz ama hayır. Bunlarda insani ilişkileri konusunda da böyle bir şey beklemeyin. Ben Bahçeli ile ilgili ifade kullandım. Beyefendiler rahatsız olmuş.

Sen bu ülkenin Başbakanına hakarette bulunacaksın biz bir yanağına tokat atıldığında öbür yanağını uzatanlardan değiliz. Biz uysal koyun değiliz. Ve bugüne kadar olan süreçte gösterdiğimiz bundan sonra aynı devam etmeyecek. Bu nasıl hesap kazanan biziz, zafere ulaşan biziz ama adete özür dilememizi bekler gibi balkon konuşması yapması beklenen de bizi. Onlarda çıksın bir balkon konuşması yapsınlar. Gerilimi kim üretiyorsa gerilimi düşürecek olan da odur. Bizi itham edenler gidip aynaya baksınlar. Şuanda gerilim üreterek başarısızlıklarını, beceriksizliklerini örtmek istiyorlar.

CUMHURBAŞKANLIĞIS EÇİMİNE 4 AY KALA BAYAT SENARYOLARA BAŞVURANLAR OLABİLİR

Biz Türkiye'nin cumhurbaşkanlığı seçimlerine de, genel seçimlere de olgunluk içinde gitmesini arzu ediyoruz. Önümüzde 4 ay var. Biz ilkeli, onurlu, omurgalı duruşumuzu muhafaza edeceğiz. Siyaset omurgalı duruş,ilkeli duruş gerektirir. Seçimlere 4 ay kala 17 Aralık'ta senaryo yazdılar. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de 4 ay kala bayat senaryolara başvuranlar gerekli cevabı alırlar. Bu seçim hep sancılı oldu. Biz bu sancılı seçimleri sona erdirmek için Cumhurbaşkanlığı seçimini halk tarafından sağlanmasını sağladık. Geçmişte olduğu gibi bugün de cumhurbaşkanlığı seçimlerinin krize dönüştürülmesine izin vermeyiz.Biz faiz lobisini milletimizi sömürtmeyeceğiz bunun kararlığı içindeyiz ilk seçimlerini başarı ile gerçekleşecek ve demokratik kültürle ilk adımı atmış olacağız.

BALKON KONUŞMASI BEKLİYORUZ

Muhalefetten balkon konuşması bekliyoruz Muhalefetin Türkiye'yi kucaklamasını bekliyoruz. Bizim 1 il hariç yüzde 20'nin altında oy aldığımız il yok.

Biz milletimizi kucakladık, milletimizi Allah için sevdik bağrımıza bastık. Yenilgiler yetimdir ama zaferlerin sahibi çoktur.