Miting çalışmalarını sürdüren AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir'de halka seslendi.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları... - Balıkesir Seyit Onbaşı'nın şehri. Hepsinden Allah razı olsun, mekanları cennet olsun. Allah bizi onların mertebelerine layık kılsın. Ben bugün Balıkesir'de özellikle gençlerimizi ilgilendiren bazı önemli hususlara dikkat çekeceğim. Balıkesir'li gençlerin tüm Türkiye'nin dikattalerini buraya çekmek istiyorum. Balıkesir Lisesi eski adıyla Balıkesir Sultanisi, 1916-1917 öğretim yılında hiç mezun vermedi. Nedenini biliyor musunuz çünkü lisenin tüm talebeleri Çanakkale cephesine vatanı savunmaya gittiler. Bu çok önemli. Hiçbiri geri dönmedi. Hepsi şehadet diploması aldı. İşte biz böyle bir neslin evlatlarıyız. Bizi kimse tutabilir mi tutamayacaklar. Biz bu gençlerle hep gurur duyduk ve gurur dguymaya da devam edeceğiz. Bu ülkenin gençleri herşeyi fazlasıyla hak ediyorlar.

Biz AK Parti döneminde gençlerimizi düşünerek 163 bin yeni derslik inşa ettik. Ne varsa onlarda var. Onları iyi yetiştirmemiz lazım 89 yeni üniversite kurduk. Şuanda 165 üniversitemiz var. Üniversitesi olmayan ilimiz kalmadı. Neden bizim inandığımız dinin ilk emri 'OKU', seni yaradan rabbinin adıyla oku.

Dünya bilgisayar kullanıyor bizde yok. Ne yaptık süratle bilişim teknolojisi sınıflarını açtık. Her okula bilgisayar göndermeye başladık. Şimdi çıraklık ve kalfalık adımının ardından ustalık döneminin adımını atıyoruz. Şimdi attığımız adım kara tahtaları kaldırıyoruz. Artık akıllı tahtaya geçiyoruz. Bu akıllı tahtalar bilgisayar donanımlı olacak. İnternet ağı ile dünyaya bağlanacağız. Bu projenin adı FATİH projesi.

Her öğrencimize elektronik kitap vereceğiz. Bu belki daha da küçülecek. Bunu ücretsiz vereceğiz. İstersen kitapsız git ama Başbakan Amca ben nostalji olsun diye defterimi de yanıma alabilir miyim diyenler olabilir onu da al götür ama herşey bu hazinede olacak. Bu adımı atıyoruz. Sevgili kardeşlerim yeni bir sıçramayı yeni bir çağı gençliğimiz için bunlarla atıyoruz. Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Onu söylüyorum.

İlme bu denli önem veren bir medeniyetin dinin mensupları olarak buna önem vermemiz gerekiyor. Milli eğitim bütçesi şu an bütçede birinci sırada yer alıyor. İstiyoruz ki gençler kendi illerinde eğitim görsünler.

Bizden önce kim vardı iktidarda? MHP vardı, CHP'nin yavrusu DSP vardı ve ANAP vardı. Burs ne veriyorlardı 45 lira. Bu gençler dilenci mi? Biz 240 lira veriyoruz.

Sen benim vatandaşlarımın ilaçlarını bile veremedin şimdi nasıl konuşuyorsun. Bakınız sayın Kılıçdaroğlu o dönemde öyle yolsuzluk yapmış ki belge açıklayacağım. Bu belgeyi açıklıyorum. Diyor ki 'ÖSYM tarafından sınav günlerinin dolu olduğu 1998 yılından sonra sınavların yapılması halinde atamaların gecikebileceği söz konusunda pozisyonlarda görev almak isteyenlerin atamalarının gerçekleşmesi uygun olacağı düşünülmektedir.' Tarih 1998 Kılıçdaroğlu imzası. Ben soruyorum nasıl oluyor da ÖSYM sınav yapamıyor. Bunun cevabını ver? Nasıl oluyor da yeterli başvuru alınamıyor. Esas soruya geliyorum, SSK'ya bu şekilde kimleri atadınız o atananlar kimler? Sizinle bir akrabalıkları var mı? Soyadları sizin eski soyadınızla eşinizin eski soyadıyla aynı olan kaç kişi işe alındı? Bu sorulara cevap verin.

ŞİFREYİ AÇIKLIYORUM

Son zamanlarda YGS sınavı üzerinden bir kampanya yürütülüyor. Bunun ardında başka bir şifre var. Şimdi bu şifreyi açıklıyorum: AK Parti'ye karşı karalama kampanyası. Bu kadar düşüncesiz, pervasız. Savcılık iddiaları soruşturdu her hangi bir şifre olmadığına karar verdi. şimdi ben Kılıçdaroğlu'na Bahçeli'ye candaş medyalarına soruyoru: Yüzünüz kızardı mı? Ama onların yüzü kızarmadı.

Mail denen olay şu: Kılıçdaroğlu'nun da adına da gönderilir. Facebook falan bunlar çirkin berbat teknoloji. Neymiş ÖSYM'ye mail gönderilmiş. Bakan torpil istemiş. Bu kadar basit mi? Bir insan bu kadar utanmaz bu kadar yalanı nasıl söyler? Eğer yürüyen yalan görmek istiyorsanız Kılıçdaroğlu'na bakın!