MHP Lideri Bahçeli, 'Millet ve Devlet Bekası İçin Güçbirliği' toplantısına katıldı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ankara Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen, "Millet ve Devlet Bekası İçin Güçbirliği" toplantısına katıldı.

“Cihan hakimiyetine gönül verenlerin son kalesi yıkılmak istenmektedir “diyen Bahçeli “Biz bunların benzerlerine daha önce de şahit olduk . Birileri top oynarken, ülkücüler ölümle sınandılar” dedi. MHP lideri konuşmasını şöyle sürdürdü:

“1968 yılınin Ocak ayının dördünde damarlarındaki kanın en hızlı aktığı zamanda kahpe kurşunlara hedef olan ilk öğrencimiz Ruhi Kılıçkıran’ı aklımızdan bir an olsun çıkarmadık. 12 Eylül 1969’da şehit edilen Mustafa Bilgi’yi asla unutmayız. 8 Haziran 1970’de şehit edilen Yusuf İmamoğlu’nu yüreğimizde taşırız. Bu ülkü abidelerini unutamayız. Unutsak Allah affetmez, kul bağışlamaz ”

“AKP İKTİDARI, CUMHURİYETİ YIKMAYA ÇALIŞANLARLA KOL KOLADIR”

Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bu yana hiç bu kadar karanlık ve tehlikelerle dolu bir dönemden geçmediğini belirten Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ı eleştirdiği konuşmasında şunları söyledi:

“Cumhuriyeti yıkmaya ve milletimizi parçalamaya hazır olan mihraplar, emel ve eylem birliği içinde zehir saçmaktadır. AKP iktidarı da bunlarla kol koladır. Türkiye, bu iktidarla ezilmiş ve yıpratılmıştır. AKP ile birlikte krizlerin normalleşme, devlete meydan okumanın özgürleşme, yoksulluğun rahatlama, yıkımın açılım, bölücülüğün insan hakları, eşkiyalığın kimlik arayışı, farklılaşmanın ise sözde kucaklaşma olarak çarpıtıldığı aldatma ve kandırmadan ibaret bir dönem yaşanmıştır. Karşımızda 1000 yıllık kardeşliğimizin zedelenmek istendiği, aziz millet fertlerinin problemlerinin her geçen gün ağırlaştığı ve umutlarının kaybolduğu hazin bir ülke tablosu vardır. Milli değerlerimiz tahrip edilmiş, milli kimliğimiz yıpratılmıştır. Devletimiz kuşatılmış, hukuk siyasallaştırılmıştır. Kurumlar çatıştırılmış ve itibarları tükenmiştir.

Her sorun alanı, istismar edilmiştir. Başörtüsü sorunu, inanç gruplarımızın sorunları bunlar arasındadır. Şimdi de bu kervana CHP’de katılmış, AKP’nin yanında yer almıştır. 8 yıl içinde terör sıfır noktasından hızla tırmanmıştır. ‘Analar Ağlamasın’ sloganı dağdaki caniyi gözetirken, Mehmetçik’i umursamamıştır. Analar AKP ile daha çok ağlamıştır. Bayrağa sarılı şehitler, vatan topraklarına açılım denen rezaletin gölgesinde verilmiştir”

“BAŞBAKAN BUNDAN SONRA ŞEREFTEN NASIL BAHSEDECEK?"

“Referandum öncesinde AKP’nin İmralı canisiyle ve terör şebekesiyle pazarlık yaptığını söylediğimizde Başbakan kendini kaybetmişti. Bizim bu iddiamızı şerefsizlikle suçlamıştı. Artık canilerle yapılan pazarlıkların bütün yönleri kamuoyunda ifşa ediliyor. Kandil’deki bölücü elebaşlarının kirli beyanatları gazetelerde çarşaf çarşaf yer buluyor. Başbakan Erdoğan, teröristleri umutlandırıyor. Bizim iddiamızı şerefsizlikle suçlayarak reddeden Başbakan, bundan sonra şereften nasıl bahsedecektir? Siyasi namus ve haysiyeti ağzına nasıl alacaktır?"

“TÜRK MİLLETİ, KİŞİLİKSİZ VE SİLİK BİR HALK YIĞININA DÖNÜŞECEK”

“Kendi geleceğini kurtarmak için Türkiye’yi ateşe atmaya hazırlanan Başbakan, bu hükümetin başkanıdır. Yıkım projesinin ihale sahibi okyanus ötesidir. Destekçileri peşmerge reisidir. Yardımcıları, Kandil fitnesidir, İmralı canavarıdır. Eğer PKK açılımındaki inat devam ederse, Türk milleti etnik depremle felakete uğrayacak. İki milletli, iki dilli, iki bayraklı ve çok kültürlü bir devlet yapısının doğmasıyla milli devletimiz ölümcül bir darbe alacaktır. Türk milleti, kişiliksiz ve silik bir halk yığınına dönüşecektir"

"Son dönemde yaşanan en önemli hadiselerden biri de, anayasa değişiklikleridir. Sözde hukukun üstünlüğünü sağlamak amacıyla, her türlü yalan ve riyaya başvurmuşlardır . Biz başından beri AKP’nin gizli gündem olduğunu söyledik. Yolsuzlukların hesabını vermekten kaçmak ve yandaş yargı oluşturmak için yola koyulduğunu söyledik. Aynı zamanda yıkım projesinin, hukuksal altyapısının şekillendirilmesinin planlandığını da ifade ettik. Biz bu konuklarda müsterihiz"

“RAHMETLİ ÜLKÜDAŞLARIMIZIN ADINI AĞZINA ALMAK, PKK İLE AYNI ÇİZGİDE BULUŞAN ZİHNİYETİN HADDİ DEĞİL”

“Referandumdaki hayır tercihimiz eleştirildi. Yandaş basın ve kalem sahipleri kinlerini kustular ve 12 Eylülle ilgili akıl vermeye yeltendiler. Her fırsatta şerefli mensuplarımıza kafatasçı, uluyanlar, faşist, ırkçı, mafya, namaz kılmayanlar diyerek aslında kendisinin ve yanında bulunanların sıfatlarını sayan Recep Tayyip Erdoğan, birdenbire ‘ülkücü kardeşlerim’ diyerek sahte gösteriler yaptı. İşi daha da ileri götürüp meclis grup toplantısında, rahmetli dava şehidimiz Mustafa Pehlivanoğlu’nun mektubunu okuyarak timsah gözyaşları döktü. Başbakana hatırlatmak isterim ki; 12 Eylül rejiminde darağacına gönderilen yalnızca Pehlivanoğlu değildir. Alçakça ve kalleşçe idam edilen ülküdaşlarımız içimizde hala derin bir sızıdır. Buradan Başbakan Erdoğan’a seslenmek isterim: Cevdet Karakuş’un sevdasını sen nereden bileceksin? Darağacımda vedalaştığımız İsmet Şahin’in Türk-İslam davasına kendini adamışlığını nereden bileceksin? Bizim ülkü şehitlerimizin mücadelelerini anlamak, şerefli isimlerini ağzına almak PKK ile aynı çizgide buluşan bir zihniyetin haddi değildir. Kahramanlar, AKP’nin oyuncağı ve politika vasıtası olmayacaktır. 12 Eylül’ün acılarını yaşamamış, hiçbir sıkıntı çekmemiş, sadece yeşil sahalarda top koşturmuş olan Başbakan Erdoğan elini dava şehitlerimizden ve ülküdaşlarımızdan çekmelidir. Kirli niyetler, karanlık odaklar, katil eller, Türklük değerlerine ve İslam inancına düşman çevreler biz ağlarken arkamızdan gülüyordu"

“2023 YÜKSELEN GÜÇ TÜRKİYE’Yİ HEDEFLİYORUZ"

2011 seçimlerinin, Türkiye ve Türk milleti için her anlamda bir kader seçimi olduğunu belirten MHP lideri Bahçeli, “Bu seçimler, Türkiye’nin son şansıdır. Bu seçimlerden sonra 2023 yılına kadar 25. ve 26. Türkiye Büyük Millet Meclisi dönemleri içinde iki genel seçim daha söz konusu olacaktır” dedi ve iktidarı hedeflediklerini ifade etti. Bahçeli şöyle konuştu:

"24–25 ve 26. yasama dönemlerindeki MHP iktidarlarında, Türkiye’nin önce milli güç, sonra bölgesel güç ve nihayet de Küresel güç olması gerçekleştirilecektir. MHP’nin Türkiye vizyonu, '2023 Yükselen Güç Türkiye' amacında yer ve anlam bulmaktadır”