CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, “Vatandaşa kasım ayında yapılması muhtemel seçimin bir tuzak seçimi olduğunu anlatmamız lazım” dedi.

 

CHP Muratpaşa İlçe Gençlik Komisyonunun 10 günde bir düzenlediği Yaz Söyleşileri’nin konuğu CHP’nin eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal oldu. Değirmenönü Kültür Merkezi’ndeki söyleşide konuşan Baykal, kasım ayında seçim öngörüldüğünü savundu. Ortadoğu’da yaşananlara da değinen Deniz Baykal, Türkiye’de biran önce ciddi bir hükümetin kurulması zorunluluğunun idrak edilmesi ve o doğrultuda adım atılması gerektiğini söyledi.

 

KAN ÜZERİNDEN SİYASET YAPMA HESAPLARI HÂLÂ SÜRÜYOR

 

Suruç’ta yaşanan olaydan sonra şimdi de Suriye sınırındaki manzarayı gördüklerini anlatan Baykal, sözlerine şöyle devam etti:

 

“Böyle devam ederken boş ver kardeşim kan üzerinden siyaset yapma hesapları hâla sürdürülüyor olması gerçekten çok acıdır. Derhal yapılması gereken meclisin toplantıya çağırılması, durumun hemen değerlendirilmesi ve hükümet konusunda yeni bir sorumluluk duygusunun siyasi partilere egemen olmasıdır. ’Ben olmam da olmam, hiçbir şekilde kabul etmem’ laflarının bırakılması, herkesin üzerine düşen sorumluluğu üstlenmeye hazır olması gerekiyor. Dünyanın herhangi bir yerinde bu manzara olsa, böyle bir tablo karşısında bu kadar sorumsuzluk, duyarsızlık ve ilgisizlik kesinlikle kabul edilemez. Ama Türkiye’de devam ediyor. Ben bu olaylar karşısında acaba siyasi kadronun hükümet konusuna daha iyi niyetli ve sonuç alıcı şekilde yaklaşacak mı sorusuyla bakıyorum kafamda. Ama şu ana kadar bir işaret görmedim. Ama umut kesilmez. İnşallah yarın ve yarından sonra bu noktada yeni bir sorumluluk duygusu ortaya çıkar. Yeni bir hükümet şekillenmesi sağlanır.”

 

SEÇİM 7 HAZİRAN’IN RÖVANŞI OLARAK PLANLANIYOR

 

Birilerinin hesabının Türkiye’de hükümet kurmak ve sorumluluk üstlenmek olmadığını belirten Baykal, sözlerine şöyle devam etti: “Ülkeyi sahiplenmek ve son dönemde yaşanan olaylardan çekip çıkarmak gerekir. Öyle gözüküyor ki önümüzdeki Kasım ayında seçim var. Ya Anayasa’nın öngördüğü seçim hükümeti aracılığıyla ya da daha kestirmeden bir işbirliği modeli ile bir seçim var. ’Biz seçimimizi yaptık. Aradan 6 ay bile geçmedi. Şimdi ne oldu? Tekrar geliyorsunuz. Biz milli irade olarak hükmümüzü verdik. Niye gereğini yapmadınız da şimdi tekrar seçim diyorsunuz?’ Bu soruyu vatandaşın kafasında canlandırıp, onun gereğini yaptırtmamız lazım. Bu seçimin, 7 Haziran’ın rövanşı olarak planlandığını, milletin iradesini iptal etmek için ve millete ’Yanlış yaptın’ dedirtmek, attığı adımı geri aldırmak için planlanmış ve uygulanmış bir tuzak seçimi olduğunu net bir şekilde anlatmamız lazım.”