Baykal: O'na dur diyecek yok
CHP Antalya Milletvekili Adayı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın freni olmadığını, herkesi yıldırdığını belirterek, ''Ülkede korku hakim ve kendisine 'Dur' diyecek mevki-makam kalmadı'' dedi.Deniz Baykal, seçim çalışmaları çerçevesinde Antaly
CHP Antalya Milletvekili Adayı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın freni olmadığını, herkesi yıldırdığını belirterek, ''Ülkede korku hakim ve kendisine 'Dur' diyecek mevki-makam kalmadı'' dedi.
Deniz Baykal, seçim çalışmaları çerçevesinde Antalya'nın Kaş ilçesine bağlı Kalkan beldesi, Kasaba ve Karadağ köyünde vatandaşlarla bir araya geldi. Baykal, önce Kalkan beldesinde Belediye Başkanı Ömer Saim Karakurt'u makamında ziyaret etti, daha sonra da CHP ilçe başkanlarıyla basına kapalı toplantı yaptı.
Baykal, toplantının ardından yat limanındaki bir kafede vatandaşlarla bir araya geldi. Dünyanın en pahalı mazotunu Türk çiftçisinin kullandığını vurgulayan Baykal, mazotun CHP iktidarında 1,5 lira olacağını, bunun CHP'nin resmi parti taahhüdü olduğu söyledi. Baykal, icralık duruma düşen çiftçinin en temel girdisi olan mazotta yüzde 100 oranındaki ÖTV'lerin kaldırılmasıyla fiyatın düşürüleceğini anlattı.
Güneydoğu'da yaşanan olaylara da değinen Baykal, ''Kepenkler kapanmış, emniyet müdürlerini tokatlıyorlar. Bundan 9-10 yıl öncesinde böyle olaylar var mıydı? Acı bir manzara'' dedi.
İktidara tekrar görev verilmesi durumunda 'Türk milleti' sözünün kaldırıldığı yeni bir anayasa ve bir ayrışma ortaya çıkmaya başlayacağını savunan Baykal, şöyle devam etti:
''Başbakan Erdoğan, başkanlık rejimine geçeceğim diyor. Zaten sen başbakanlığı o hale getirmişsin. Cumhurbaşkanı'nın 'dur' deme imkanı var mı hiçbir işine Başbakanın? Bugüne kadar bir tek işine 'dur' diyebildi mi? En büyük yanlışını dahi onayladı. Düşünün sınırlardaki mayınların temizlenmesiyle ilgili bir kanun vardı. Mayını temizleme karşılığında 49 yıllığına o araziyi işleme şartıyla İsrail'e verdiler. Anayasa Mahkemesine götürdük ve oy birliği ile iptal edildi. Başbakan'ın freni yok. Herkesi yıldırdı, ülkede korku hakim ve kendisine 'dur' diyecek mevki-makam kalmadı. Anayasa Mahkemesi ve mahkemeler de fren olmaktan çıktı.''
'Ilımlı İslamiyet' ve 'İleri demokrasi' sözlerini de eleştiren Baykal, İslam dininin adının, peygamberinin, Kuran-ı Kerim'in belli olduğunu ve ılımlı İslamiyet denilerek kafalarının ardında başka şeyler yattığını kaydetti. Erdoğan'ın 'İleri Demokrasi' kavramının da 'Mübarek Demokrasisi' olduğunu belirten Baykal, ''Gerçek demokraside yargı yolsuzlukların hesabını sorar. Almanya'da masum Müslüman vatandaşlarımızın paraları ile gemicik alıyorlar, şirket ve televizyon kuruyorlar. Kaplumbağa sırtında Türkiye'ye zorla getirtebildiğimiz Deniz Feneri davasında yolsuzluğu Alman mahkemeleri hükme bağlamış, iki yıl geçti hala iddianame bile hazırlanamadı'' diye konuştu.
MHP'de yaşanan kaset olaylarına da değinen Baykal, tertip ve tezgahlarla MHP'nin kaset olaylarıyla Meclis'e sokulmamaya çalışıldığını belirterek, ''Hile, hurda, pusu kurarak komplo ile değiştirilecek Anayasa'dan, hükümetten hayır gelir mi?'' dedi.
Baykal ve beraberindeki heyet, daha sonra Kasaba ve Karadağ köylerini de ziyaret etti.