''Böyle muhalefete can kurban''
CHP lideri Deniz Baykal'ın, 'Başbakan'ın moralini anketler bozuyor' sözlerine tepki gösteren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Sen niye bu kadar dayatıyorsun ya? Bırak! Artık senden sosyal demokratlar da memnun değil. Niye oturuyorsun hala' dedi, Baykal'ı '
CHP lideri Deniz Baykal'ın, 'Başbakan'ın moralini anketler bozuyor' sözlerine tepki gösteren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Sen niye bu kadar dayatıyorsun ya? Bırak! Artık senden sosyal demokratlar da memnun değil. Niye oturuyorsun hala' dedi, Baykal'ı 'halüsinasyon görmekle' suçladı. Erdoğan, AKP grup toplantısında şöyle konuştu:
BLAIR'A SCHRÖDER'E BAK: Sayın Baykal, bizim oy oranımız seni niye bu kadar meşgul ediyor? Çok mu yükseldi yoksa? Sosyal demokratlar senin değerlendirmeni yapıyorlar. Ne diyorlar? 'Dünyanın hiçbir yerinde bir sosyal demokrat parti eğer bir seçime girdi, kazanamadı, ikincisine girdi kazanamadı, o lider partisinin başında durmaz.' Sen niye oturuyorsun? Bu koltuk ne kadar tatlıymış... Tony Blair, Başbakan olarak görevine devam edebilirdi. Oylarının düştüğünü görünce, çekildi, arkadaşına bıraktı. Gerhard Schröder seçimi ikinci bitirdi, hemen çekildi. Sen niye bu kadar dayatıyorsun ya? Bırak!
HALÜSİNASYON GÖRÜYOR: Ben bundan memnunum. Senin gibi ana muhalefet liderine can kurban! Yeter ki orada kalıver ya... Psikoloji biliminde Sayın Baykal'ın bu yaklaşımına 'yansıtma' derler. Bir savunma mekanizmasıdır. Kişi, kendisindeki olumsuz durumları başkasına yansıtır. Yalnız Sayın Baykal'a bir tavsiyem var. Yansıtmanın ileri derecesi düşünce sapmasıdır ki en tehlikelisi de halüsinasyondur. Yani kendini darı ambarında görmeye başlamaktır.
HİZİPÇİLİKTE MAHİR: Sayın Baykal, hizipçilikte mahir olduğu için, her kurum içinde hizipler oluştuğu iddiasıyla kurumları hükümetin üzerine nasıl gönderirim diye hesap yapıyor. Bu çabalar beyhudedir.
KÜFÜR ANTOLOJİSİ: MHP liderinin konuşmalarına yansıyan hırçınlık, siyasetin seviye kaybetmesine neden oluyor. Bu kadar hakaret cümlesi, küfür ifadesi yer alan başkaca bir konuşma olduğunu sanmıyorum. Adeta küfür, hakaret antolojisi oluşturuldu. Sayın Bahçeli'nin üslubu, siyaset tarihine en çirkin üslup olarak geçecektir. Bu ifadeler, problemli bir ruh halini gösteriyor. Bir siyasi hareketin böyle bir üsluba layık görülmüş olması elem veriyor.
NE OLURSAN OL GEL: Diyor ya '1 metreden daha yakın olmayacaksınız.' Ama bizim sıralarımıza gelebilirsin. Ne olursan ol, yine gel. Bu ülkenin hükümetini 9. Haçlı Seferi yapmakla suçlamak, dengesini hafsalasını kaybetmiş olmanın bir göstergesidir.
ÇOCUKLARA TAŞ ATTIRANLARIN YÜREĞİ TAŞ TUTMUŞ
ERDOĞAN, 15 Şubat'ta Öcalan'ın yakalanışının yıldönümü sebebiyle meydana gelen olaylar hakkında şöyle konuştu: 'Bu illegal gösterilerde küçücük çocukları karanlık emellere alet etmek büyük bir vicdansızlıktır. Çocukları kullananlar, demokrasi arayanların yüreklerini de taşa tutmaktadır. Çocuk masumiyeti hiçbir mücadeleye alet edilemez. Bu ancak yüreği taş tutmuşların vicdanına sığar.'
GENSORU YALAMA OLDU
ERDOĞAN, Baykal'ın 'yandaş yargı' oluşturma suçlamasına şöyle yanıt verdi:
İMRALI'DA ADLİYE Mİ VAR: Sayın Baykal şimdi tutmuş Habur Sınır Kapısı'ndaki yargılamalar hakkında bir takım hezeyanlara kapılmış. Gensoru önergesi vereceklerini ifade ediyor. Affınıza sığınyorum, gensoru da artık bu ülkede yalama oldu. İkide bir gensoru. Ergenekon davasının Silivri'de görülmesi, Abdullah Öcalan'ın davasının İmralı'da görülmesi, açık ve net örneklerdir. İmralı'da Adalet Sarayı mı vardı? Sayın Baykal'ın iddia ettiği sözler tamamen uydurmadır, yalandır.
DERİN DİNLEME ALETLERİ: Devamlı dinlendiklerini söylüyorlar. Ahmet Türk ile Beşir Atalay görüşürken, derin dinleme aletleriyle içeriyi mi dinledi? Ne konuştuklarını nereden biliyor? Sayın Türk diyor ki 'Böyle bir konuşma olmadı', Atalay aynı şekilde.
YANDAŞ CHP ZİHNİYETİ: Cumhuriyetçilikle sizin uzaktan, yakından alakanız yok. Sadece tabelanızda var. 1940'lı yılların otoriter devlet telakkisiyle yoğrulan CHP için demokrasi de zaman zaman hatırlanan bir araçtır. Kurumları ve yargıyı, 'yandaş', 'yandaş olmayan' diye ayırmak bu zihniyetin uzantısıdır.
Adlarını ağzıma almayacağım
BAŞBAKAN, grup toplantısında en çok alkışı 'Her türlü hakareti, tehdidi yapanları kendi yanlışlıklarıyla baş başa bırakıyorum. Bundan sonra fevkalade bir durum olmadıkça, ne Sayın Baykal'ı, ne Sayın Bahçeli'yi ağzıma kolay kolay alacağım' sözleriyle aldı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, geçen haftaki grup toplantılarında yaşanan yoğun gerginlikten sonra Hindistan'da gazetecilere 'Birkaç gün haber yapmayın bakalım ne olacak' diyerek, sükunet mesajı vermişti.