CHP lideri Kılıçdaroğlu'ndan 5 tavsiye

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Hiçbir kurumun esamisi okunmuyor. Bütün yetkiler bir kişide toplanmış. O kişi Türkiye'yi sorunlar yumağı içine sürükledi. Nasıl çıkacağız? Çok iyi niyetlerle yapıyorum" diyerek 5 tavsiyesini sıraladı.

CHP lideri Kılıçdaroğlu'ndan 5 tavsiye

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. 6 liderin ikinci kez görüşmesi hakkında bilgi veren Kılıçdaroğlu, "6 lider bir araya geldik. Aslında toplumun bütün kesimleri orada temsil ediliyor. Devletin karar alma mekanizmalarının bir kişiye teslim edilmesinin getirdiği olumsuzluğu hepimiz geriyoruz. Türkiye'nin bu bataktan çıkması lazım. Biz parlamentoyu yeniden işler hale getirmek istiyoruz" dedi.

"Bir bildiri yayınladık" diyen Kılıçdaroğlu, "5 temel mesaj var: Birincisi, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'e geçiş sürecini belirlemek için çalışma grubu oluşturulması kararı alındı. İkincisi, birlikteliğimizi bozmayı amaçlayan seçim kanunu hakkında görüştük. Seçim güvenliğini sağlamak amacıyla bir çalışma grubu daha oluşturduk. 'Buradan tüm vatandaşlarımıza seslenmek istiyoruz; bizler Türkiye'yi karanlık günlerden çıkarma gayreti içindeyiz. Umutlarımız ve inancımız umutları aşacaktır' diyoruz. Hedefimiz istişare ile derin sorunlarımıza son vermek, her bir vatandaşımızı insan haklarına uygun hayat standartlarına ulaştırmaktır" diye konuştu.

"TÜRKİYE'Yİ İNŞA ETMEK İSTİYORUZ"

CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Toplumun her kesimi sorunları bizim dillendirmemizi istiyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'ndan ulaştılar. Ek ders karşılığında çalışanlar. Bunlar, bu isim adı altında bakanlıkta görev yapıyorlar. Aralarında sosyologlar, öğretmenler, hemşireler var. Diğer memurlar gibi görev yapıyorlar. İş güvenlikleri yok. Tam çalışmalarına rağmen izin hakları yok. Aynı işi yapıyorlar ama aylıkları düşük. 21. yüzyılın çağdaş kölesi gibi çalıştırıyorlar. Bunun Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı içinde olması" ifadelerini kullandı.

"Devleti yönetemiyorlar" diye sözlerini sürdüren Kılıçdaroğlu, "Ekonomiyi, kurumları yönetemiyorlar. Sorunların altında eziliyorlar, çözüm üretelim derken başka sorun patlamış oluyor. Devlet akılla, bilgiyle, birikimle, liyakatle yönetilir. Siz bunları yapmazsanız devleti sağlıklı yönetemezsiniz. Biz hem sorunları çözmek hem insanların huzur içinde yaşayabileceğini bir Türkiye inşa etmek istiyoruz. Devletin sosyal olması gerektiği, devletin içinde gelir dağılımın dengeli olması gerektiği, her ailenin belli bir güvencesi olması gerektiğini devletin bilmesi gerekir. Devleti yönetenler devleti adaletle yönetsinler" dedi.

5 TAVSİYE

Kılıçdaroğlu, "Hiçbir kurumun esamisi okunmuyor. Bütün yetkiler bir kişide toplanmış. O kişi Türkiye'yi sorunlar yumağı içine sürükledi. Nasıl çıkacağız? Çok iyi niyetlerle yapıyorum" diyerek 5 tavsiyesini sıraladı:

"Maceracı para ve kur politikalarından vazgeçin. Devlet macerayla yönetilmez. Merkez Bankası'na arkeolog atarsanız liyakat yok demektir. İşi ehline teslim etmek gibi inancımızda da yer alan bir kural var. 128 milyar dolar gitti mi, nereye gittiğini bilen var mı, yok? -45,3 milyar dolar Merkez Bankası'nın rezervi. Bu devletin itibarını sarsmaktır. Borç para almak için Körfez ülkelerine tura çıkıyoruz. Merkezi Yönetim Borcu'nun yüzde 68'i dolar, yüzde 18'i enflasyona endeksli. Bu hükümeti uyarmak zorundayım. bu Türkiye'yi felakete götürür.

İkinci tavsiyem, kur korumalı mevduata derhal son verin. Türkiye'yi felakete sürüklüyorsunuz. Fakirden alıp, zengine veriyorsunuz. Dövizi sabit tutamıyorsun. 3 ay için ödenen faiz yüzde 17,75. Devletin kesesinden çıkan, yıllık yüzde 92. Nass dediler, din dediler, iman dediler peki yüzde 92'nin neresinde var? Faiz veriyorsun yüzde 92 vergi almıyorsunuz. Pendemi döneminde çiftçilere karşılıksız para verdiler. Şimdi bunu vergiliyorlar. Ama yüzde 92 faiz alan hiç vergi ödemeyecek. Yüzde 92 faiz verdiğin adamın gelirini vergileyeceksin. İlahiyatçılara da sesleniyorum, niye konuşmuyorsunuz?

Üçüncü tavsiyem, döviz garantili inşaatlar. Derhal bunu Türk Lirası'na çevir. Biz 5'li çeteye değil, 84 milyona hizmet etmek istiyoruz. Sen 84 milyona hizmet iste her türlü desteği veririz. Milleti açlıkla, yoksullukla sınama. Sen krallar gibi yaşıyorsun, yandaşların krallar gibi yaşıyor. O paraların tamamını bu memlekete getireceğim. Sanki enflasyon, dolar yetmiyor bir de ABD'deki, Almanya'daki enflasyonu da bu milletin sırtına yıkıyorsun. Erdoğan'ın cesur olmasını istiyorum; 'Ben soyguna izin vermem' de, 'Fakirden, emekten yanayım' de. Sen tavrını 5'li çeteden yana koyuyorsun. Şehir hastanelerinin maliyeti 12 milyar dolar, 97 milyar dolar ödeyeceğiz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü 3 milyar dolara mal olmuş 9 milyar dolar veriyoruz. Osman Gazi Köprüsü 1,2 milyar dolar veriyoruz 15 milyar dolar. Zafer Havaalanı, 50 milyon euroya mal olmuş, 208 milyon euro ödeyeceğiz. Bu paraları söke söke getireceğim Türkiye'ye. Şimdi Zafer Havalimanı için Eskişehir'deki havalimanını kapatıyorlar. İstanbul Havalimanı için 6,3 milyar euro garanti vermişler. Devlete 2,1 milyar euro ödeyeceklerdi, ödemediler. Erdoğan tek imzayla sildi. Çiftçiye verdikleri yardımdan daha fazlasını bir kalemde sildiler. Diyeceksin, bunların tamamına son veriyorum, 'Kılıçdaroğlu'nun tavsiyeleri doğrudur, gereğini yapacağım' de, 'Biz de destek veriyoruz' diyeceğiz.

Dördüncü tavsiyem; Katar aşkından vazgeçin. Tank-paleti verdin. Adamların tank üretmeleri mümkün değil, onu verdiniz. 2018'de tankımız olacaktı, 2022 tank yok. Ordumuza yapılmış ihanettir. Arsalar, araziler verdiler. Bir devlet bu kadar pazarlanır mı? Bunlar Bahçeli'nin ağrına gitmiyor, benim ağrıma gidiyor. Borsa İstanbul'u da Katar'a verdiler. Son 2 ay içinde 2,5 milyon küçükbaş hayvanı ihraç ettiler. 2,5 milyon hayvanı gönderdiniz bize gelince yüzde 48 zam yaptılar. Onlar ucuz et yiyecek, biz et yiyemeyeceğiz. Adana'da 1500 kasap dükkanlarını kapattılar, eylem yaptı. Kırmızı et ile ilgili TÜİK açıklama yapar. Son 25 aydır, TÜİK hiçbir bilgi vermiyor. Katar'a canlı koyun gönderiyorsun, Türkiye'de millet perişan. Bizim vatandaşımız çocuğuna et yediremezken, ete yüzde 48 zam yapıyorsun, eti yurtdışına götürüyorsun.

Beşinci tavsiyem; tarımda ve enerjide Türkiye'yi dışa bağımlı hale getirdiler. Yağmur duasına çıkar gibi ayçiçek yağı gemileri gelsin diyoruz. Türkiye bu noktaya nasıl geldi? Şeker karaborsaya düştü. Gıda krizi kapımızda. Çiftçiye 211 milyar lira alacağını ödeyeceksin. Enerjide de dışa bağımlıyız. Hele bir de nükleer santral devreye girerse daha bağımlıyız. Hatta tek devlete yüzde 60 bağımlıyız. MGK'da gündeme getirildi mi bu? Getirilmemişse MGK görevini yapmamıştır. Şanlıurfa'ya gittim, burada güneş tarlaları oluşturacağız çiftçilere bedava vereceğiz dedim. Sözümün arkasındayım. Senden yer istedim, vereceksin. Sanayicilere verdiğin imkanı sağla, ruhsatı ver. Ben yapacağım sen de göreceksin. Sonra çıktı 'Biz yapacağız' dedi. Yapmıyorsun, yaptırmıyorsun. Doğalgaz lobisi seni esir almış vaziyette. Dışarıdan kömür alıyorsun, orada Zonguldak var."

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler