CHP'den Twitter'ın engellenmesine tepki

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, 1. Sulh Ceza Hakimi Bekir Altun’un adının geçtiği Twitter hesaplarının ve bazı internet sitelerine erişimin engellenmesi kararına itiraz etti. Kararın hukuka aykırı olduğunu gerekçe göstere

CHP'den Twitter'ın engellenmesine tepki

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, 1. Sulh Ceza Hakimi Bekir Altun’un adının geçtiği Twitter hesaplarının ve bazı internet sitelerine erişimin engellenmesi kararına itiraz etti. Kararın hukuka aykırı olduğunu gerekçe gösteren Tanal, itiraz dilekçesinde “Sayın Hakimin kendi beyanlarının yayınlanmasının nasıl ‘kişilik haklarına saldırı’ olduğunu anlamak mümkün değildir.” dedi. 

İstanbul 1′nci Sulh Ceza Hakimliği, 27 Temmuz 2014 tarihinde birçok sitede yer alan ve 1′nci Sulh Ceza Hakimi’nin adının geçtiği haberleri paylaşan Twitter hesaplarının sözü edilen paylaşımlarına erişimin engellenmesini talep etti. İstanbul 6′ncı Sulh Ceza Hakimliği, aralarında gazeteci ve haber sitelerinin de bulunduğu yaklaşık 300 kişinin Twitter hesaplarındaki bazı paylaşımlara erişimin engellenmesini hükmederken, karara ilişkin Twitter’dan adı geçen kullanıcılara ‘ilgili paylaşımın silinmesi’ yönünde uyarı metni gittiği ortaya çıktı.

Bu karara CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal itiraz etti. Tanal, itiraz dilekçesinde şu ifadelere yer verdi: “Haberin kaldırılmasını isteyen Sayın Hakim, 2014 Temmuzunda Radikal Gazetesinde yer alan ve bizzat kendi beyanları olduğu belirtilerek yapılan haberlere karşı yapılan bu haberlere karşı “Bu beyanların kendisine ait olmadığı” yolunda bir tekzip yapma yoluna ya da başka bir hukuki yola başvurmamıştır. Buradan da açıkça anlaşılmaktadır ki basında yer alan haberler Sayın Hakime aittir. Basın organları, Sayın Hakimin beyanlarını Radikal gazetesinden alıntı yaparak, habercilik sorumluluğu gereği kamuya sunmuşlardır.

Erişimin engellenmesi açık ve net bir şekilde, Anayasa’nın 22. Maddesi olan haberleşme hürriyetine aykırılık teşkil etmektedir. Temel Hak ve Hürriyetlerin kullanılmasının hangi koşullarda ve ne şekilde durdurulacağı Anayasa’nın 15. Maddesinde belirtilmektedir. Söz konusu maddeye göre; Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlâl edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir. Birinci fıkrada belirlenen durumlarda da, savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler dışında, kişinin yaşama hakkına, maddî ve manevî varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz; suç ve cezalar geçmişe yürütülemez, suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz. Madde metninden anlaşılacağı gibi milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlâl edilmemek kaydıyla temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi madde 8/1’e göre; herkes haberleşmesine saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Sözleşme bu hükümle haberleşmeye saygı gösterilmesini isteme hakkını korumaya almakta, bir başka deyişle haberleşmeye saygı emredilmek suretiyle birey hak sahibi kılınmaktadır. Bu neden söz konusu engelleme Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı teşkil etmektedir. Haberleşme hürriyetinin engellenmesi demokratik hukuk devletiyle bağdaşmaz. Temel Hak ve Hürriyetlerin ne şekilde sınırlanacağı ve durdurulacağı Anayasa’da belirtilmiştir. Onun dışında yapılan sınırlamalar ve durdurmalar hukuk dışıdır ve Anayasa’ya aykırıdır. 

İşbu itiraz konusu karar ile demokratik bir hak olan halkın haber alma, bilgilenme ve öğrenme hakkının ihlali söz konusudur. İşbu itiraz konusu karar hukuki olmayıp, siyasi konjonktüre uygun şekilde verilmiş, iktidarı koruyup kollamaya yönelik tamimiyle siyasi bir karar olup, Demokratik hukuk devletinin gereklerine aykırıdır ve temel hak, özgürlükleri ortadan kaldırmaktadır. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin gereği olan demokratik haklara ve yargının bağımsızlığı ilkesine de aykırılık teşkil etmektedir. İşbu nedenle bu karar meşru olmayıp gayri meşrudur. Her nasıl bir mahkemenin verebileceği ‘adam öldürmek serbesttir’ kararı gayrimeşru ise işbu kararın meşruiyeti de aynı derecede değerlendirilmelidir. Tüm sebeplerle işbu itiraz konusu yayın yasağı kararı, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler, T.C. Anayasası ve ulusal mevzuata aykırılık teşkil etmektedir.” 

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler