Cindoruk DP'li değilmiş!

Demokrat Parti Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, eski genel başkan Hüsamettin Cindoruk'un parti üyeliğini bulamadıklarını, üye olmadan genel başkanlık yaptığını belirterek, "Üyelikten, bulsam atacağım, yok ki üye kaydı. Meğerse üye değilmiş" dedi.Ege Pala

Cindoruk DP'li değilmiş!

Demokrat Parti Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, eski genel başkan Hüsamettin Cindoruk'un parti üyeliğini bulamadıklarını, üye olmadan genel başkanlık yaptığını belirterek, "Üyelikten, bulsam atacağım, yok ki üye kaydı. Meğerse üye değilmiş" dedi.

Ege Palas Oteli'nde, partisinin İzmir milletvekili aday tanıtım toplantısına katılan Zeybek, yaptığı konuşmada, partilerinin Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli, omurgası olduğunu söyledi.

"Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Mustafa Kemal Atatürk'ün gerçek partisi Demokrat Partidir" diyen Zeybek, Atatürk'ün en ileri demokrasiyi hedeflediğini, bu çizgiyi onun en yakın arkadaşlarından Celal Bayar'ın sürdürdüğünü ifade ederek, şöyle konuştu:

"Ne yazık ki Atatürk'ten sonra onun çizgisinden sapma olmuştur. Partimizin kurucusu Celal Bayar tam anlamıyla Cumhuriyetimizin değerlerinin ve Atatürk çizgisinin şekilleşmiş örneğidir ve yine Atatürk'ün demokrasi idealinin de en ileri örneği Adnan Menderes'tir. Bu ikisinin birleşmesi ve bu ikisinin birlikteliğinden oluşan Demokrat Parti, Cumhuriyetimizin değerleriyle en iyi demokrasinin buluşmasının en güzel örneği olmuştur ve bu çizgi her zaman Atatürk yolunda dosdoğru gitmiştir. Milli değerlere bağlı, manevi değerlere saygılı, insani değerlere alabildiğine açılabilen çizgidir ama köküne sapına kadar cumhuriyetçi ve her şeyiyle Demokrat Partidir."

Partilerinin sıkıntılı bir süreç geçirdiğini, son olarak Anavatan Partisi ile birleşerek Demokrat Parti'nin kurulduğunu anlatan Zeybek, partinin, yöneten bir iki kişinin yaptığı hatalardan dolayı yukarılara doğru çıkması gerekirken aşağılara doğru çekildiğini ifade etti.

Zeybek şöyle devam etti:

"Peki, onların hataları ne? Onların hatalarının ne olduğunu anlamak için, bizim eski genel başkanımızın bugünlerde gazetelere intikal eden, 'CHP'yi destekliyoruz'dan 'Balyoz' davasının baş sanığı ya da Doğu Perinçek'i desteklemeye kadar söylemine bakmak yeter. Ne oluyorsun sayın genel başkan? Sen kimdin? Nereden geldin? Nerede durdun? Nereye gidiyorsun? Sen bizim hala üyemiz olduğunu iddia ediyorsun. Bulamadık gerçi. Üyelikten, bulsam atacağım, yok ki üye kaydı. Meğerse üye değilmiş. Nasıl olmuş da üye olmadan partimizin genel başkanı olmuş? Ben asla benden öncekiler adına konuşmam. Şahsımla ilgili söylediklerinin hepsini unuttum. Asla tartışmaya girmedim ama hem partimizin eski genel başkanı hem de partimizin üyesi olduğunu iddia eden ve partimizden hala ayrılmayan bir şahıs eğer aklına estiği gün "CHP'yi destekleyin", ertesi gün "MHP'yi destekleyin" sonunda da "Çetin Doğan'ı, Perinçek'i destekleyin" diye beyanat verirse ne yapayım ben? Bu şahsın, yanındaki birinci şahsın da partimizi ne hale getirdiklerini bu tavırlarıyla anlamak mümkün. Teşkilatlarımız partinin ruhuna sahip çıktı ve son büyük kongrede partinin ruhunu, fikrini iktidara getirdi."

"MHP MECLİSE GİRSE NE OLUR, GİRMESE NE OLUR?"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye, Türkiye'yi AK Parti iktidarından ve uluslararası tuzaklardan kurtarmak için ittifak çağrısında bulunduklarını, ancak bir yanıt alamadıklarını ifade eden Zeybek, şunları söyledi:

"Ey MHP'yi yöneten genel başkan, samimiysen, eğer gerçekten söylediklerine inanıyorsan, dürüstsen, doğrucuysan sana bir teklifim var, dedim.

Gel senin çatında ittifak yapalım. Gerçekten memleketin içinde bulunduğu durumdan şikayetçiysen, bölündüğünü görüyorsan benim bu uzattığım eli tutmazsan senin samimiyetine kim inanır? Elimi uzattım, görüşme talep ettim, basın yoluyla söyledim ama çağrıma cevap bile vermedi. Kim milliyetçi, kim milliyetçi geçiniyor, kim milliyetçilikten geçiniyor; bu attığım adım her şeyi ortaya koydu.

Bahçeli bunu hep yapıyor. Aylarca yıllarca, milliyetçilik bölücük vs vs söylüyor, yazılıp kendisinin eline verilen yazıları bağıra bağıra okuyarak milliyetçilik satıyor ama bir an geliyor ki her şeyi yıkıyor. Milliyetçiliği kimseye bırakmayan Devlet Bahçeli, Öcalan Türkiye'ye teslim edildiğinde iktidarın ikinci büyük ortağıydı. O zaman bu şahsı idamdan kurtarmak için Türk Ceza Kanunu'nda bir değişiklik yapılması söz konusu olduğunda Bahçeli'nin tavrı şöyle oldu, o günü hiç unutamıyorum; 'biz karşıyız ama siz çıkarın engel olmayız. Apo'yu siz kurtarın bizi karıştırmayın.' Bu muydu vatanseverlik? Sonra urgan attı tabii. O zaman urgan imal edilmemişti, İngiltere'den de daha ithal edilmemişti demek ki."

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler