Cindoruk Ordu'da konuştu
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, 'demokratik açılımı' eleştirerek, "Ayrılmayı düşünene açılım mı olur? Türkiye'de sadece Kürt mü var? Önemli olan Türkiye açılımıdır" dedi. Partisi tarafından düzenlenecek 'Fındık Paneli'ne katılmak üz
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, 'demokratik açılımı' eleştirerek, "Ayrılmayı düşünene açılım mı olur? Türkiye'de sadece Kürt mü var? Önemli olan Türkiye açılımıdır" dedi.
Partisi tarafından düzenlenecek 'Fındık Paneli'ne katılmak üzere Ordu'ya gelen DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, beraberindeki eski Devlet Bakanı Ufuk Söylemez, DP GİK Üyesi Hakkı Yılmaz, DP İl Başkanı Dursun Altaş ve ANAVATAN İl Başkanı Atilla Kalpaklı ile birlikte Ordu Muhtarlar Derneği'ni ziyaret etti. Burada Muhtarlar Derneği Başkanı Hüseyin Akdeniz ve muhtarlarla bir süre sohbet eden Cindoruk, basın mensuplarının sorularını da cevaplandırdı. Bir soru üzerine 'demokratik açılımı' değerlendiren Cindoruk, bu konuda hükümete destek vermediklerini söyledi. 'Kürt açılımı' ifadesinin 'ayrımcılık' olduğunu vurgulayan Cindoruk, "Niye Kürt açılımı diyorsunuz. Türkiye'de sadece Kürtler mi yaşıyor? Kürt açılımı derseniz ayrımcılık yaparsınız. Bakın ne diyor Emine Ayna, 'Biz ayrılmayı düşünüyoruz' diyor. Ayrılmayı düşünene açılım mı yapılır? Biz bölgelerarası ayrımcılık değil, bölgelere uygulanacak ciddi ekonomik tedbirler istiyoruz. Yani Türkiye açılımı istiyoruz" dedi.
"ERGENEKON'UN AVUKATIYIM"
Cindoruk, bir soru üzerine kendisinin 'Ergenekon'un avukatı' olduğunu söyledi. Ergenekon davasının 'haksız' olduğunu savunan Cindoruk, "Benim siyaset hayatımda hiç çelişki yoktur. Ben Yassıada'da yapılan zulmü nasıl avukat olarak göğüslediysem, Silivri'de bazı yurttaşlarımıza, mesela Mehmet Haberal'a yapılan zulmü de elbette eleştireceğim. Ben 55 yıllık hukukçuyum. Hukukçunun iki tarafı olmaz. Her dakika adaleti temsil edecek" diye konuştu.
"Burada bir daha söylüyorum. Biz darbelere karşıyız. Darbelerin mağduruyuz" diyen Cindoruk, şöyle devam etti:
"Sayın Demirel ile beraber tutuklanmışız. Ve darbelerin bitmesi, yasakların kalkması için meydanlarda dolaşmışız. Hatta Ordu meydanında da konuşmuşuz. Biz darbeye karşıyız ama hükümetin darbesine de karşıyız. Kendisine muhalefet eden yazarları, televizyoncuları, profesörleri, üniversite rektörlerini tutuklamak bir demokratik devlette başbakana yakışır mı? Başbakan bu davanın savcısı değil mi? O bu davanın savcısıysa ben de bu davanın avukatıyım. Adamlara haksızlık yapıyorsunuz. Ve kesin söylüyorum o dava haksız bir davadır. O davada cezaevinde yatanların bir kısmı ölmüştür, bir kısmı hasta olmuştur, bir kısmı da başka bir taraftan beraat edecektir. Doğru karar almak lazım. Bana Ergenekoncu diyecekler diye hakkı savunmaktan vazgeçmem."