Cora'dan Kadıralak açıklaması: Sadece statünün ismi değişti
Cora, statüsü tartışma konusu olan Kadıralak Yaylası ile ilgili açıklama yaptı.
AK Parti Trabzon Milletvekili Salih Cora, statüsü tartışma konusu olan Kadıralak Yaylası ile ilgili konuştu.
Samsun Bölge İdare Mahkemesi’nin, Trabzon Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu'nun 26/05/2017 tarih ve 785 sayılı Kadıralak Yaylası’nın ‘3.derece doğal sit alanı’ olan statüsünün ‘sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım’ alanı olarak değiştirilmesi yönündeki kararını iptal etmesini değerlendiren Milletvekili Cora, “Buradaki sorun aslında ismin değişikliği değil yaylada meydana gelen kontrolsüz kaçak yapılaşmadır. Çünkü bilirkişi raporları davacıların iddialarının aksinedir. Kadıralak Yaylasının en hassas şekilde korunması için her türlü İdari, siyasi ve hukuki kararın arkasındayız. Bu kararlara siyaset olarak sahip çıkarız. Lakin uygulamada sorun yaşanmaktadır. Yayladaki kaçak yapılaşma ve geleceğe yönelik bu yapılaşmanın artma ihtimali mahkemeyi bu şekilde bir karara yönlendirmiştir. Muhtemelen mahkemenin vereceği yeni karar, yapılaşma ihtimalini daha da zorlaştıracaktır. Statünün değişmesi halinde müeyyideler de artacaktır.” dedi.
ESASINDA SİT ALANLARINDA YANLIZCA İSİM DEĞİŞİKLİĞİNE GİDİLDİ
Milletvekili Cora, Kadıralak Yaylası’nın geçmişten bu yana 3. Derece Doğal Sit alanı olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Resmi Gazete'de yayımlanan Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonunun Doğal Sit Alanları Koruma ve Kullanma Koşulları İlke Kararı'na göre, söz konusu doğal sit alanları , ‘kesin korunacak hassas alan’, ‘nitelikli doğal koruma alanı’ ve ‘sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı’ olarak üç çeşit olarak sınıflandırıldı. Kadıralak Yaylası’nın da statüsü önceki adıyla 3.derece sit alanı yeni adıyla ise 'sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım' alanı olarak belirtildi. Mevcut yerleşim yerlerinin dışında kalan ormanlık alan ve diğer alanlar ‘nitelikli koruma alanı’ olarak belirlendi. Maviyıldız Çiçeği de diğer endemik türler de bu koruma alanı içinde korunmaya devam edecek.”
KADIRALAK’IN STATÜ İSMİNİN DEĞİŞMESİ KORUNMA YAPTIRIMLARININ AZALDIĞI ANLAMINA GELMEMEKTEDİR
Milletvekili Cora, isim değişikliği ile yaylanın statüsünün değiştirilmediğini vurguladı. Cora, “Sit alanlarında gidilen isim değişikliğiyle değişen bir durum söz konusu değildir. Bakanlık isim değişikliği ile yeniden bir değerlendirme gerçekleştirdi. Bazı alanlar sit alanından çıkarıldı. Bazı yerler sit alanı olarak eklendi. Ancak mevcut koruma alanlarının ‘statüsü düşürüldü, daha çok yapılaşma olacak veya Kadıralak Yaylası’ndaki Maviyıldız Çiçeği yok olacak’ gibi söylemler bana göre doğru değildir.” dedi.
YAYLANIN GELECEĞİNİ DOĞRU PLANLAMAK GEREKİR
Mahkeme kararını değerlendiren Milletvekili Cora, “Kadıralak Yaylası, Trabzon’un ve bölgenin en önemli turizm lokasyonlarından birisidir. Burada yapılan çalışmalar koruma altına aldırdığımız bu doğa harikasını güzelleştirmek, turizm destinasyonunun akslarını tamamlamak içindir. Bu güzel yaylanın korunması ve gelecek nesillere daha güzel bir şekilde bırakılması için çalışmalarımızda ince eleyip sık dokuyoruz. Bu yörenin bir evladı olarak Kadıralak Yaylasına zarar verecek en ufak bir karara ilk önce ben karşı çıkarım. Şimdi mahkemenin verdiği bir karar vardır. Kadıralak Yaylasının en hassas şekilde korunması için her türlü İdari, siyasi ve hukuki kararın arkasındayız. Bu kararlara siyaset olarak sahip çıkarız. Lakin uygulamada sorun yaşanmaktadır. Dosyadaki bilirkişi raporlarına baktığımızda, raporların davacıların iddialarının aksine olduğu açıktır. Yani ormanlık alanların nitelikli koruma, ormanlık alanları dışında kalan kısımların da 'sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım' alanı olması uygundur. Mahkemenin burada dikkatini çeken yaylada özellikle son zamanlarda meydana gelen kontrolsüz ve kaçak yapılaşma olmuştur. Önümüzdeki yılları da hesaba katarak buradaki insan popülasyonunun artması durumu göz önüne alınarak yaylanın ve buradaki çiçek dahil endemik türlerin zarar görebileceği düşüncesi ile böyle bir karar verilmiştir. Bir hususu ifade etmek isterim ki yaylanın ‘Kesin Korunacak Hassas Alan’ olarak değerlendirilmesi halinde bu alanda insan varlığının olmaması gerekiyor. Bunu da iyi bilmek gerekir. Şimdiden şerh düşmek gerekir. Sadece bilimsel araştırmalar yapılabileceği, insan girişinin dahi yasaklanacağı bir yayla statüsü olmamalıdır. Biz yaylanın geleceğini hem de buradaki yaylacılık turizmini gerekse de hayvancılığı korumak için gerekli adımları attık. Atmaya da devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
ASIL SORUN UYGULAMADA
Milletvekili Cora, asıl sorunun kanunların uygulamasında olduğunu ifade etti. Yaylanın mera kanunu ile de korunduğunu hatırlatan Cora, yaylada yapılan yapıların büyük çoğunluğunun 3. Derede Doğal Sit alanıyken yapıldığını hatırlattı.
Cora, “Tonya Belediyemiz Mera Kanunu gereği yapılan yapıları tespit ederek yıkılması için il mera komisyonuna bildirdi. Ancak yapılaşma 3. Derece Doğal Sit alanı olmasına rağmen devam etti. Buradaki asıl sorun dediğim gibi uygulama sorunudur. Biz hukuk çerçevesinde her türlü tedbiri, koruyucu kuralları alıyoruz. Ancak kaçak yapılaşma devam ediyor. Yaylanın korunması için açılan davadan önce kaçak yapıların önüne geçmemiz gerekiyor. Öyle ki mahkemenin kararı da aslında bir nevi bu yöndedir. Çünkü mahkemenin kararında bu durum etkili olmuştur.” dedi.
İMAR BARIŞINDAN SONRAKİ YAPILAR YIKILMALI
Milletvekili Cora, Kadıralak Yaylasındaki kaçak yapılarla ilgili olarak imar barışından sonraki yapıların o döneme ait hava fotoğrafları ve salgın öncesinde oluşturulan heyetlerin elindeki raporlar da kullanılarak tespit edilmesi ve yıkılması gerektiğini, bu sayede yaylanın korunacağını ve kontrolsüz yapılaşmanın önüne geçileceğini ifade etti.
ÇİÇEĞİN KORUNMASI İÇİN PROJE HAZIRLANDI
Cora, sözlerine şu şekilde devam etti: “Belediyemiz, Maviyıldız çiçeğinin (sicilla sberica) korunması ve gelecek nesillere aktarılması amacıyla hazırladığı Kadıralak Yaylası Maviyıdız Çiçeği ile Güzel isimli hibe projesini Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansına gönderdi. Projenin onaylanması halinde Prof. Dr. Cengiz Acar’ın (KTÜ Peyzaj Mimarlığı Bölüm Bşk.) başkanlığında Prof. Dr. Ali Ömer Üçler ( KTÜ Orman Mühendisliği Bölümü), Doç. Dr. Habibe Acar ( KTÜ Peyzaj Mimarlığı), Doç. Dr. Sefa Akbulut (KTÜ Orman Mühendisliği), Arş. Gör. Elif Kaya Şahin, Arş. Gör. Makbulenur Onur, Arş. Gör. Demet Ülkü Gülpınar Sekban, Peyzaj Y. Mimarı Emrah Omar ve Şehir Plancısı Çisem Seyhan gibi isimleri içeren proje ekibi ile 6 ay süresince çiçeğin ekolojik isteklerini ve yetişme koşullarını inceleyerek yayla için bitki odaklı turizm master planlarını oluşturarak ziyaretçi kontrol politikalarını geliştirecekler.”