Cumhuriyetle asla hesaplaşmıyoruz!
Başbakan Erdoğan, “AK Parti’nin 10 yıllık icraat dönemini, Cumhuriyet tarihimizle kıyasladığımızda, birileri bundan rahatsız oluyor. Biz asla bir hesaplaşma içinde değiliz. Tersine Cumhuriyetimiz için neler yaptığımızı, neler kazandırdığımızı, hangi seviy
Başbakan Erdoğan, “AK Parti’nin 10 yıllık icraat dönemini, Cumhuriyet tarihimizle kıyasladığımızda, birileri bundan rahatsız oluyor. Biz asla bir hesaplaşma içinde değiliz. Tersine Cumhuriyetimiz için neler yaptığımızı, neler kazandırdığımızı, hangi seviyelere taşıdığımızı konuşuyoruz.Elbette ülke için taş üstüne taş koymuş herkese şükran borçluyuz. Ancak şunu da görmek durumundayız. Ne yazık ki Gazi Mustafa Kemal'in vefatından sonra Türkiye’nin potansiyeli yeterince kullanılmamıştır" dedi.”
TBMM Genel Kurulu’nda bütçe maratonu sert eleştirileriyle başladı. 2013 Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2011 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu Tasarısı görüşmeleri 11 gün sürecek. İlk gün Meclis’te grubu bulunan partilerin genel başkanlarının konuşmaları yapıldı. Muhalefet liderlerinden sonra Başbakan Erdoğan kürsüye çıktı. Erdoğan’ın konuşmasından önce tüm vekillere 235 sayfalık konuşma kitapçığı dağıtıldı. 1 saatlik süre sınırı nedeniyle kitapçığın büyük bölümünü okuyamadan kürsüden ayrılmak zorunda kalan Erdoğan, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in iki kez uyarısının ardından konuşmasına nokta koydu. Erdoğan 1 saat 10 dakika süren konuşmasında özetle şunları söyledi:
HESAPLAŞMA İÇİNDE DEĞİLİZ
AK Parti’nin 10 yıllık başarılı icraat dönemini, Cumhuriyet tarihimizin tamamıyla kıyasladığımızda, birileri nedense bundan rahatsız oluyor. Şunu herkes bilsin ki biz asla ve asla bir hesaplaşma içinde değiliz. Tam tersine biz, 29 Ekim 1923’te kurulmuş Cumhuriyetimiz için neler yaptığımızı, Cumhuriyetimize neler kazandırdığımızı, Türkiye Cumhuriyeti’ni hangi seviyeden alıp, hangi seviyelere taşıdığımızı ve taşıyacağımızı konuşuyoruz.
KİMSE RAHATSIZ OLMASIN
Şair Orhan Veli’nin deyimiyle, ’Bu ülke için kimlerin sadece nutuk attığını, kimlerin de taş üstüne taş koyduğunu, hizmet ürettiğini’ milletimiz görsün istiyoruz. Son 10 yılda elde edilen başarı, Türkiye’nin, milletin, Cumhuriyet’in başarısıdır. Cumhuriyet döneminin rekorlarını elde etmiş olmamızdan hiç kimse rahatsız olmasın, tam tersine Cumhuriyet’in fertleri olarak, Cumhuriyetimizin ulaştığı seviyeyi görerek herkes mutluluk duysun istiyoruz.
TÜRKİYE PARANOYALARLA ENERJİSİNİ KAYBETTİ
On yıllar boyunca Türkiye yapay tartışmalarla, sanal korkularla, milletini iç düşman ilan eden, ’Cumhuriyet tehlikede’, ’Laiklik elden gidiyor’, ’İrtica geliyor’ diyerek paranoya üreten bir zihniyetle enerjisini kaybetti.
27 NİSAN’IN SADECE FAİZ FATURASI
2 MİLYAR DOLAR AK Parti hükümetinin dik duruşu sayesinde 27 Nisan bildirisi sadece beyhude bir girişim olarak kaldı, akamete uğratıldı. Buna rağmen bu e-bildirinin Türkiye’ye sadece faiz yoluyla maliyeti 2 milyar dolar olmuştur. 28 Şubat’ın maliyetinin ne olduğunu varın siz kıyaslayın.
ÖRGÜT BİLİYOR Kİ ÇOCUKLAR OKURSA
Terör örgütü, bölge halkının yoksul kalması için kalkınma yönünde atılan her türlü adımın karşısında duruyor. Hem demokrasinin hem ekonominin can damarı olan eğitimi kesintiye uğratmak, bölge halkını cahil bırakmak için okulları yakıyor, öğretmenlere saldırıyorlar. Terör örgütü de çok iyi biliyor ki eğer o çocuklar okurlarsa, okula giderlerse, dağa çıkmayacaklar. O çocukların eline taş, molotof verip attıramayacaklar. Eğer o çocuklar okurlarsa, terör örgütü de biliyor ki o çocukları dağlarda ölmeye ve öldürmeye gönderemeyecekler.
ÇOCUKLARIN ELİNE MOLOTOF VEREN SİZ DEĞİL MİSİNİZ?
BDP Genel Başkan Yardımcısı, Doğu ve Güneydoğu’daki çocuklardan bahsetti. O çocukların eline taşı, molotof kokteylini veren, buna sessiz kalan siz değil misiniz? Siz değil misiniz o çocukları yokluğu, yoksulluğa mahkum eden? Doğu, Güneydoğu’daki yatırımlarının on yıldaki bedeli, eski rakamla 37 katrilyona ulaştı.
BİRAZ DOKUNDURACAĞIM
Biz ne yapacağımızı, ne yaptığımızı konuşuyoruz, bu kürsüye çıkanlar ne yapacaklarını konuşmadılar; yalan yanlış akıllarına ne geliyorsa onları anlattılar. Onlara cevap verirsem asıl konuşmamı yapamayacağım. Asıl konuşmama vakit ayırmak, zaman zaman da belki biraz dokunduracağım. 2023’te, 2 trilyon dolar milli gelirle, 25 bin dolar kişi başı milli gelirle, dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri olma hedefimiz var. Şunu niye kıskanıyorsunuz; 10 yıl önce kişi başına milli gelir 3 bin 600 dolarken, bugün 10 bin 700 dolara yaklaştığımıza göre bundan niye rahatsız oluyorsunuz? Diğer muhalefet genel başkanına da soruyorum, siz aldığınızdaki milli gelirdeki rakama, bir de bize devrettiğinizdeki rakama bakın, bize düşerek teslim ettiniz, biz tekrar ayağa kaldırdık. Bunu niye görmüyorsunuz?
BUNLARLA ANLAŞMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL
Anamuhalefet olsun, diğerleri olsun bunlarla anlaşmamız mümkün değil. Bunlar sıfır toleransın ne olduğunu, tanımını anlamaları için çok zaman ister. Kolay iş değil, hayatında en ufak bir dış ilişki, dış politika, böyle bir şeyin içinde olmayanın, kalkıp da bunu anlaması mümkün değil. Anlayacaklar da neticelerini gördükten sonra.
FİİLİ MİLLİYETÇİYİZ
Göktürk-2 uydumuzu 19 Aralık’ta, Saat 18.52’de uzaya gönderiyoruz. Ama bundan da rahatsız olanlar çıkabilir; gönlüm arzu eder muhalefet de gelsin. Beraber izleyelim. Bundan rahatsız olmasınlar. Eve, biz nutuk milliyetçiliği değil; millete ve ülkeye hizmet üreten fiili milliyetçilik yapıyoruz.
DARBE GİRİŞİMLERİ EKONOMİYİ SARSMADI
Ekonomimiz, siyasi krizlerde çok sağlam bir duruş sergiledi. Demokrasiye yönelik müdahale girişimlerinin olduğu dönemlerde dahi hiçbir sarsıntıya uğramadı.
SSK’YI BÖYLE YÖNETTİ
Sayın Kılıçdaroğlu, emeklilik gelişme payının kaldırıldığını söylüyor. Herhalde yanlış anlamadım. Bunu söyleyen SKK’da Genel Müdürlük yapmış biri malum. Emeklilere gelişme hızından yüzde 30 oranında biz pay verdik. 2000 öncesi verilmiyordu. O döneminde Kılıçdaroğlu da var. İntibak Yasası ile biz şimdi 2000 öncesine yüzde 75 ilaveyle bunu veriyoruz. Kendisi SSK’yı böyle yönettikleri için şimdi de bunun faturasını bize kesmeye gayret ediyor.
3Y İLE SAVAŞTIK
Kamunun dış pozisyonuna bakıldığında, 2002 yılında 54 milyar dolar net dış borç varken, 2012 yılının ikinci çeyreği itibariyle kamunun 1.9 milyar dolar net dış varlığı bulunuyor. Buralara kolay gelmedik, mücadelemiz ”3 Y” ile idi. Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar.
YOLSUZLUK İTHAMI İNSANLIK DIŞI
Yolsuzluk, yetimin hakkını yemektir ve aynı zamanda insanlık dışıdır. Ancak yolsuzluk ne kadar çirkin, haram ve insanlık dışıysa; belgesiz, delilsiz yolsuzluk ithamında bulunmak da o kadar çirkin, o kadar haksız, o kadar insanlık dışıdır.
SAYIN BAHÇELİ SİZDEN BÖYLE DEVRALDIK
Hükümet kişi başına milli geliri 3 bin 500 dolardan almış 10 bin 700 dolara çıkarmış. Rahatsız oluyorlar, IMF borcunu azalttığımızdan. Yolsuzluk diyorlar. Görevi devraldığımızda IMF’ye borç 23.5 milyar dolardı, şu anda 860 milyon dolara indi. Sayın Bahçeli sizden böyle devraldık. Yolsuzluğun olduğu yerde 22 milyar dolardan fazla IMF borcu ödenebilir miydi?
AMAN YARABBİM BU NASIL SİYASETÇİ
Az önce şaşırdım, aman Yarabbim bu nasıl siyasetçi? Güya bürokrasiden gelmiş. Merkez Bankası’nda altın rezervini bir kenara koyuyor. Bu nasıl bir anlayıştır? Önce bunu bir öğren. Bunu da kılavuzlarına bir sor.
‘Sucuk parası Kılıçdaroğlu’ndan’
Erdoğan konuşmasında Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı’nın dün 3 bin 500 aileye, birer kilo sucuğu ücretsiz olarak hediye ettiğini belirterek, “Dağıtılan 3.5 ton sucuk, Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından ya da devlet tarafından değil, Sayın Kılıçdaroğlu’nun iftira ve ithamları sayesinde, bizzat Sayın Kılıçdaroğlu tarafından finanse edilmiş oldu. Sadece Sayın Genel Başkan’a değil 2011 yılında eline Kayseri’yle ilgili yalan yanlış bilgileri tutuşturan arkadaşlara da teşekkür ediyorum. Hamd olsun bugün 3 bin 500 aile sucuğa doydu” dedi. Kılıçdaroğlu’ndan o zaman da özür dilemesini istediğini belirten Erdoğan, 75 bin TL tazminatı Belediye Başkanı’na ödediğini söyledi. Erdoğan’ın, “Hem de kuzu kuzu ödedi” sözleri üzerine CHP sıralarından, “Ciddi ol” diye laf atıldı. Bunun üzerine Erdoğan, “Sen önce genel başkanını ciddiyete davet et. Biz gereğini yaparız” dedi. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ise “Davalar henüz bitmedi Yargıtay baskı altına alınıyor” diye tepki gösterdi.