Darbe komisyonunun sorularını cevapladı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'nun kendisine yönelttiği sorulara ilişkin cevaplar, Komisyon'a ulaştı.Arıştırma Komisyonu'nun yazılı sorularına 28 sayfalık bir cevap gönderen Erdoğan, "Darbe ve muhtıralardan
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'nun kendisine yönelttiği sorulara ilişkin cevaplar, Komisyon'a ulaştı.
Arıştırma Komisyonu'nun yazılı sorularına 28 sayfalık bir cevap gönderen Erdoğan, "Darbe ve muhtıralardan en çok şahsım ve arkadaşlarım mağdur olmuştur." dedi. 28 Şubat sürecinde iktidara gelen partilerin tahamülsüzlükle karşılaştığını ve bu tahammülsüzlüğün belli bir odağın ürünü olduğunu dile getirdi.
"DOLMABAHÇE SIRADAN BİR GÖRÜŞME"
Dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'la gerçekleştirdiği Dolmabahçe görüşmesiyle ilgili de konuşan Erdoğan "Dolmabahçe görüşmesiyle ilgili spekülasyon abartılı, haksız ve gerçek dışıdır. Dolmabahçe görüşmesi haftalık sıradan olan bir görüşmedir" dedi.
İşte Erdoğan'ın açıklamaları
"DEMOKRATİK KURUMLARA MÜDAHALE MİLLET DÜŞMANLIĞIDIR"
Doğrudan veya dolaylı olarak, bir gecede veya sürekli olarak, silah marifetiyle veya bürokratik aygıtlarla milletin iradesine ve onun adına yetki kullanan demokratik kurumlara tasallutta bulunan her girişim, her müdahale, her tavır aynı derecede kötüdür, aynı derecede demokrasi ve millet düşmanlığıdır
27 Nisan bildirisine bir gün sonra gereken cevap verilmiştir.
Milli iradeye karşı tertiplenen müdahaleci senaryo tasfiye edildi.
"DEMOKRASİYE MÜDAHALE EDENLER HESAP VERECEĞİNİ UNUTMAMALI"
Demokrasiye müdahale girişiminde bulunan, bunun tasavvuru ya da hayali içinde bulunan herkes, her kurum, er ya da geç, milletin mahkemelerinde yargılanacağını, hesap vereceğini aklında bulunduracaktır
Darbecilik, siyasi maskelerle varlığını sürdürdü. Statüko, kendi elit tabakasını oluşturmuştur.
Müdahalelerin ekonomi üzerinde etkisi yıllarca sürdü.
28 Şubat'ın ilk sinyalleri 1994 seçimlerinin ardından alındı.
"28 ŞUBAT'TA DOĞRUDAN ŞAHSIM HEDEF ALINDI"
28 Şubat müdahalesi, TBMM'yi, seçilmiş Hükümeti, millet iradesini, sivil siyaseti hedef aldığı kadar, doğrudan şahsımı da hedef almıştır. Bu müdahale, ülkenin geleceğini ipotek altına alacak bir siyaset mühendisliğinin ürünüdür.
28 Şubat, bizi, bizim temsil ettiğimiz siyasi idealleri, bizim şahsımızda milletin tercihlerini ve iradesini silmek, yok etmek, engellemek üzerine kurgulanmıştır.
"28 ŞUBAT'TA MAĞDUR EDİLDİK"
28 Şubat süreci ile AK Parti ve bizim siyasi çalışmalarımız arasında kurulan spekülatif ilişkiler haksız, insafsız ve mesnetsizdir. Biz, 28 Şubat döneminde hedef alındık, engellendik, mağdur edildik, hatta zorlama gerekçelerle görevden alındık, cezaevine ve siyaset yasağına mahkum edildik. Biz, 28 Şubat'a rağmen, milletimizden aldığımız destek ve istikametle siyasi hayatımızı sürdürüp bugünlere geldik.
Bu tür müdahaleler göle maya çalmak gibi akıl dışıdır, güneşi üfleyerek söndürmeye çalışmak gibi mantık dışıdır. 28 Şubat müdahalesi karşısındaki cesur ve sabırlı duruşumuz, kararlı mücadelemiz, oyunu bozmuştur.