9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Türkiye gibi ekonomisi kırılgan olan bir ülkenin küresel ekonomik krizden etkilenmemesinin mümkün olmadığını belirtirken, AKP Hükümetini krize karşı yeterli önlem almamakla suçladı.


Başbakan Erdoğan'ın "Küresel kriz bize teğet geçer" şeklindeki açıklamalarına da değinen Demirel, "Bu şuna benzer: Gökten sicim gibi yağmur yağıyor. Siz yola çıkmışsınız ve diyorsunuz ki, 'Bu beni ıslatmaz'. Yağmurun kimseye bir istisna yapması mümkün değildir. Sen de ıslanırsın, ben de ıslanırım" dedi.

Demirel, Ekoenerji Dergisi'nde yayınlanan röportajında, küresel ekonomik kriz ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yaşanan küresel krizin yavaş yavaş finans krizinden ekonomik krize doğru kaydığına dikkat çeken Demirel, "Bütün gayretler krizin, finans krizi olarak sınırlandırmaya yönelmiştir. Krizin bugünkü dünyada, ülkelerin bu kadar birbirlerine bağımlı, birbiriyle alış veriş içinde olduğu bir dünyada, bir ülkeyi etkileyip diğer ülkeyi etkilememesi olmaz" dedi. Başbakan Erdoğan'ın, "Küresel kriz bize teğet geçer" şeklindeki açıklamalarını eleştiren Demirel, şunları söyledi: "Bu kadar küreselleşen bir dünyada, sermayenin dünya tasarruflarını içine alıp dünyanın çeşitli ülkelerinde şu veya bu şekilde iş gördüğü bir zamanda, 'Bu kriz bize dokunmaz' demek mümkün değildir. Bu şuna benzer: Gökten sicim gibi yağmur yağıyor. Siz yola çıkmışsınız ve diyorsunuz ki, 'Bu beni ıslatmaz'. Yanınızdaki arkadaşınız diyor ki, 'Yahu nasıl ıslatmaz, bak ben de ıslandım sen de ıslandın'. Yağmurun kimseye bir istisna yapması mümkün değildir. Sen de ıslanırsın, ben de ıslanırım."

-"TÜRKİYE'NİN KRİZDEN SIKINTI DUYMAMASI MÜMKÜN DEĞİL"-

Türkiye gibi ekonomisi kırılgan olan bir ülkenin krizden sıkıntı duymamasının mümkün olmadığını ancak hükümetin böyle bir duruma ihtimal verdiğini ifade eden Demirel, "Belki panik yaratmak da istemedi. Çünkü, bu kriz aslında ilmin, fennin, ekonominin izah edebildiği bir kriz değil. Kriz esasında ayrı bir şey. Öyle olsa zaten tedbir bulunur. Kriz paniğe dayanıyor. Panik ise insani bir şeydir, psikolojik bir şeydir. Bu paniğin bir tek ilacı var, güven. Panik meydana geldiği vakit, güveni meydana getirinceye kadar kriz geliyor, kırıyor, döküyor ve gidiyor" diye konuştu.

-"YANLIŞ EKONOMİ POLİTİKASI: DÜŞÜK KUR, YÜKSEK FAİZ VE BÜYÜK AÇIK"-

Türkiye dünyada, özellikle kalkınmakta olan ülkeler arasında en yüksek faiz ödeyen ülke olduğuna ve düşük kur uyguladığına dikkat çeken Demirel, sözlerine şöyle devam etti: "Hemen hemen en yükseklerinden birisi olarak, yüksek ödemeler dengesi açığı, cari açık. Her sene aşağı yukarı 50 milyar dolara yakın cari açığa kaynak bulmak mecburiyetinde. Böyle bir ülkenin dünya şartlarına herkesten daha çok açık olduğu bir gerçek. Bunları daha önce de söyledik. Düşük kur, yüksek faiz, yüksek açık yanlış bir politikaydı. Nihayet 2002 yılında 1.6 milyon TL (yahut 1.6 YTL) olan dolar, 2008 yılında 1.2 YTL nasıl olacaktı?"

-"KRİZ TÜRKİYE'Yİ VURDU"-

Krize bağlı olarak dış pazarların daralmasının Türkiye'de üretimi de daraltacağını vurgulayan Demirel, şöyle konuştu: "Türkiye gibi ihracat ve ithalatta yüksek rakamlara ulaşmış bir ülkede, eğer ihraç edemezse ithal edemez. İhraç etmesi için pazarlar olması lazım. Dışarıda pazarlar daralırsa ki, bu Türkiye'nin elinde değildir, pazarlar daralırsa, Türkiye'de üretim de daralır. Üretimde daralırsa, bu defa fabrikalardan işçi çıkarmak mecburiyetinde kalır ki, oraya zaten gelmiş. Bu kriz bizi vurmaz denilen yerde, İMKB endeksiniz gelmiş 56 binden 22-23 bine. Vurmuş sizi. Sonra dolar kurunuz çıkmış, 1.15 YTL'den 1.70 YTL'ye. Yani birçok şeyler burada da olmuş, bir taraftan da 100 bine yakın işçiyi fabrikalar çıkarmış."

-"HANE HALKI BÜYÜK SIKINTI İÇİNDE OLACAK"-

Demirel, Hane halkının 2002'de 4.5 milyar dolar olan borcunun, bugün 115 milyar dolara çıktığını belirtirken, "Bankalar bunları 'ödeyin' dediği zaman, hane halkı büyük sıkıntı içinde olacak, önümüzdeki zaman içinde. Yani önümüzdeki günler bugünkünden parlak değil. Ama nihayet Türkiye bunu da aşacak" dedi. Hükümetin ekonomik kriz politikasını eleştiren Demirel, "Hükümet ne yapabilirdi? Birçok şeyleri yapabilirdi. Daha evvel meslek kuruluşları, çeşitli organlar bunları söyledi, uyardı. Bu zamana kadar yapmamış olduğu hususlar vardır. Şimdi yeni bir paket vs. peşindeler. Umarım ki alacağı tedbirler, Türkiye'yi bu krizden en az zararla çıkaracak cinsten olsun. Ama, 'Biz bundan zarar görmeyiz' demek mümkün değil. Türkiye zarar görüyor, her ülke görüyor, Türkiye de görüyor" diye konuştu