BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, herkesin kendini eşit yurttaş hissedeceği ve sivil bir anayasaya kavuşacağı Türkiye’yi yaratma adına parlamentoya girdiklerini söyledi.

Demirtaş, yeni yasama yılının açılışı dolayısıyla, beraberindeki partili milletvekilleriyle birlikte TBMM’ye geldi.

Gazetecilere açıklama yapan Demirtaş, bugünün parlamento açısından önemli olduğunu ifade ederek, yeni yasama yılının hayırlı olması dileğinde bulundu.

"Parlamento tam kadro toplanamıyor maalesef" diyen Demirtaş, "Hatip Dicle ve tutuklu diğer 8 milletvekilinin bulunmadığını" ifade etti.

Tutuklu olan milletvekillerinin parlamentoda olup, çalışmalara başlamaları için parlamento ve hükümetin hiçbir şekilde çaba sarfetmediğini öne süren Demirtaş, şöyle devam etti: "Siyasi krizin çözülmesi açısından gayret gösterilmediğini yakından izledik. Bugün parlamento büyük bir eksikle çalışmalarına başlayacak. Biz BDP grubu olarak, birazdan yemin edeceğiz. Sayın Meclis Başkanı ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın açılış konuşmalarından sonra. Biz 24. dönemde parlamentonun kapısından içeri girerken, parti olarak özellikle veto protestolarında katledilen genç liseli arkadaşım Halil İbrahim Oruç şahsında kaybettiğimiz tüm bu değerler adına bu kapıdan giriyoruz. İnandığımız tüm değerler, halkların kardeşliği, Türkiye’nin demokratik cumhuriyeti kavuşması ve Türkiye’de herkesin eşitlik hukuku, demokratik özerklik hukuku çerçevesinde bir arada yaşaması için mücadele etme adına Meclise giriyoruz." Yeni dönem parlamentosunun 1922 yılındaki TBMM ruhuyla çalışmasını temenni ettiklerini belirten Demirtaş, "Bir kurucu meclis ruhuyla ülkenin hak ettiği gerçek bir halk anayasasına, sivil anayasaya kavuşacağı ve herkesin kendini eşit yurttaş hissedeceği Türkiye’yi yaratma adına parlamentoya giriyoruz" diye konuştu.

"Lütuf olsun diye değil..."
Gösterecekleri fedakarlık ve yaklaşımların diğer siyasi partiler tarafından da destek görmesi dileğinde bulunan Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizler halkın verdiği görev ve yetkiyle buradayız. Burada bulunuşumuz bir lütuf da değil. Bizim görevimiz halkın temsilciliğini yapmak, diyaloğu, müzakereleri geliştirerek, bunun önünü açacak demokratik siyaseti parlamento çatısı altında da sürdürmektir.

Meclis açılışından çok umutlu değiliz, yakın geleceğe dair büyük bir heyecan duyduğumuzu belirtebilmeyi çok isterdik ama böylesi bir tabloda Meclis açılmıyor. Her gün ölümler var, cenazeler var. Böylesi bir çatışma ortamında, gözyaşı ortamında parlamento çalışmalarına başlıyor. Bu parlamentonun en acil görevi, savaş tezkeresi olmamalıdır. İlk görevi barış projelerini, barış tezkerelerini tartışabilmek, bu cesarete sahip bir parlamentoyla ülkenin temel sorunlarını en kısa sürede çözmek olmalıydı.

Her şeye rağmen umut yaşamın gıdasıdır. Biz umudumuzu yitirmeden umudu büyütmeye çalışarak, bugün parlamentoda olacağız. Yıllar önce parlamentodan apar topar atılıp cezaevinde yıllarını geçiren arkadaşlarımız bugün yeniden giriş yapacak. Müslüman kimliği olduğu için, Süryani kimliği olduğu için dışlananlar bugün parlamentoya girecek. Türkiye’nin gerçek fotoğrafı buraya taşınmış olacak." "Parlamento her şey değildir, hiçbir şey de değildir" diye konuşan Demirtaş, Meclisin halkın iradesini temsil eden, meşruiyeti güçlü bir kurum olduğunu ifade etti.

Asıl çözümlerin sokağın sesiyle birlikte yükseleceğini belirten Demirtaş, "Ezilen tüm kesimler sesini sokakta yükseltmelidir. Parlamento da sokağın sesine kulak vererek gerçek bir temsiliyet rolünü üstlenmelidir. Biz her şeyi parlamenterizme teslim etmeden direnişçi siyaset anlayışımızı her platformda devam ettireceğiz" şeklinde konuştu.

Demirtaş, bir gazetecinin sorusu üzerine, parlamentoya girişlerinin doğru değerlendirilmesi ve çabalarının karşılık bulması sonucunda her şeyin normalleşebileceğini söyledi.