Dolmabahçe'de Alevi zirvesi
Başbakan Tayyip Erdoğan, Cem Vakfı Genel Başkanı İzzettin Doğan'ı, dün Dolmabahçe Sarayı'ndaki çalışma ofisinde kabul etti. Görüşmeye Devlet Bakanları Said Yazıcıoğlu ve Mehmet Aydın ile Alevi kökenli AKP İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu katıldı. Doğa
Yayınlanma:
Başbakan Tayyip Erdoğan, Cem Vakfı Genel Başkanı İzzettin Doğan'ı, dün Dolmabahçe Sarayı'ndaki çalışma ofisinde kabul etti. Görüşmeye Devlet Bakanları Said Yazıcıoğlu ve Mehmet Aydın ile Alevi kökenli AKP İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu katıldı.
Doğan, yaptığı açıklamada, görüşmenin Başbakan'ın daveti üzerine gerçekleştiğini söyledi. Doğan, Kendileriyle uzun uzadıya Alevi İslam anlayışını benimseyen 25-30 milyona yakın insanın, devleti yönetme sorumluluğu yüklenmiş bulunan hükümetten isteklerini yüz yüze konuşma olanağı bulduk'' dedi. Doğan şunları söyledi:
'TALEPLERİMİZİ İLETTİK'
Alevi yurttaşlarının bütçeden pay almasını, Alevi İslam anlayışıyla ilgili bilgilerin, sağlıklı bir biçimde, Alevi yurttaşların inanç önderlerinin kabul edebilecekleri biçimde ders kitaplarına konulmasını, devlete ait televizyon kanallarında ve radyoda Sünni İslam'a tanınan konuşma hakları oranında Alevilere de haklar tanınmasını ve başka inançlara sahip olanlara da bu hakların verilmesini istedik.
Doğan, bir gazetecinin, Başlatılan Alevi açılımı sonra sekteye uğradı. Sizce hükümet niçin bugün seçim öncesi yeniden bunu gündeme getirdi, yeniden sahiplendi?'' sorusunu ise şöyle yanıtladı:
Seçim havası kokan bir beyanda bulunmadılar. 'Eğer siz böyle düşünüyorsanız, bu meseleyi çözmek bizim açımızdan zor olmaz' dediler. Başbakan, 'Seçimden sonra bu konuyu daha da ileriye götüreceğiz' demekle seçim yatırımı eleştirisini göğüslemiş oldu. Önümüzdeki dönemde gerçekten çözüm getirmek istiyorlar mı göreceğiz. Eğer hükümetin niyeti samimiyse, ciddiyse, seçim sonrası bu meseleyi çözüme bağlama iradesi varsa, o güne kadar yapılacak görüşmelerde mesafe kat edilebilir. Seçimlerden sonra Başbakan tekrar davet ederse, o davete icabet eder, çözüm önerilerimizi ete kemiğe büründürecek hale getirebiliriz.''
İzzettin Doğan, Başbakan'ın kendilerini dikkatle dinlediğini ve zaman zaman 'Bu İslam anlayışıyla bugün egemen olan İslam anlayışı arasında bir çatışma çıkabilir mi, bir kargaşa yaratabilir mi?' gibi tereddütlerini
dile getirdiğini söyledi. Doğan, 'Bunun gerçekleşmeyeceğini, çünkü Türkiye'de bin yıldır yaşayan Alevilik-Sünniliğin bugüne kadar hiçbir biçimde karşı karşıya gelmediğini, çatışma içine girmediğini anlattık' dedi.
Doğan, yaptığı açıklamada, görüşmenin Başbakan'ın daveti üzerine gerçekleştiğini söyledi. Doğan, Kendileriyle uzun uzadıya Alevi İslam anlayışını benimseyen 25-30 milyona yakın insanın, devleti yönetme sorumluluğu yüklenmiş bulunan hükümetten isteklerini yüz yüze konuşma olanağı bulduk'' dedi. Doğan şunları söyledi:
'TALEPLERİMİZİ İLETTİK'
Alevi yurttaşlarının bütçeden pay almasını, Alevi İslam anlayışıyla ilgili bilgilerin, sağlıklı bir biçimde, Alevi yurttaşların inanç önderlerinin kabul edebilecekleri biçimde ders kitaplarına konulmasını, devlete ait televizyon kanallarında ve radyoda Sünni İslam'a tanınan konuşma hakları oranında Alevilere de haklar tanınmasını ve başka inançlara sahip olanlara da bu hakların verilmesini istedik.
Doğan, bir gazetecinin, Başlatılan Alevi açılımı sonra sekteye uğradı. Sizce hükümet niçin bugün seçim öncesi yeniden bunu gündeme getirdi, yeniden sahiplendi?'' sorusunu ise şöyle yanıtladı:
Seçim havası kokan bir beyanda bulunmadılar. 'Eğer siz böyle düşünüyorsanız, bu meseleyi çözmek bizim açımızdan zor olmaz' dediler. Başbakan, 'Seçimden sonra bu konuyu daha da ileriye götüreceğiz' demekle seçim yatırımı eleştirisini göğüslemiş oldu. Önümüzdeki dönemde gerçekten çözüm getirmek istiyorlar mı göreceğiz. Eğer hükümetin niyeti samimiyse, ciddiyse, seçim sonrası bu meseleyi çözüme bağlama iradesi varsa, o güne kadar yapılacak görüşmelerde mesafe kat edilebilir. Seçimlerden sonra Başbakan tekrar davet ederse, o davete icabet eder, çözüm önerilerimizi ete kemiğe büründürecek hale getirebiliriz.''
İzzettin Doğan, Başbakan'ın kendilerini dikkatle dinlediğini ve zaman zaman 'Bu İslam anlayışıyla bugün egemen olan İslam anlayışı arasında bir çatışma çıkabilir mi, bir kargaşa yaratabilir mi?' gibi tereddütlerini
dile getirdiğini söyledi. Doğan, 'Bunun gerçekleşmeyeceğini, çünkü Türkiye'de bin yıldır yaşayan Alevilik-Sünniliğin bugüne kadar hiçbir biçimde karşı karşıya gelmediğini, çatışma içine girmediğini anlattık' dedi.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.