Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, 7 Haziran seçimlerinin Türkiye açısından kritik bir döneme haiz olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı ve AK Parti’yi eleştirdi.

Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlenen basın toplantısında seçime az bir süre kaldığını hatırlatan DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, Karadeniz’in vereceği ses ve ortaya koyacağı iradenin belirleyici olacağını söyledi.

Türkiye’de seçim hukukunu çiğnemiş bir Cumhurbaşkanı olduğunu iddia eden Uysal, “Karar gününe az bir zaman kala Karadeniz bölgemizde, Trabzon’umuzdayız. Elbette bu coğrafya olduğu kadar, Türkiye’nin her yerine Trabzon’umuz başta olmak üzere Karadeniz'imizin vereceği ses, ortaya koyacağı irade pek çok noktada Türkiye için belirleyici olacaktır. Her seçim mutlaka bu ülke için kritik bir öneme haizdir. Ama biriktirdiğimiz meseleler, Türkiye’nin adeta deyim yerinde ise mengenede sıkılırcasına iki tarafından sıkıldığı bir konjonktürde, bir tarafta iktidarın dayatmaları, diğer tarafta terör örgütü ve yandaşlarının dayatmaları ile Türkiye kendi geleceğini tarihi yürüyüşü içerisinden belirleyecek. Aksi taktirde dışına mı savrulacak, böyle bir siyaseti seçme tercihiyle karşı karşıyadır.

Biz de Demokrat Parti olarak geçmişten bugüne hangi süreçten geldiğimizi iyi biliyoruz. Bugün bu ülkeye gömlek değiştiriyoruz diyerek, kendi geçmişlerini inkar ederek geçmiş aradıkları gibi bir iktidarın başkanlık sistemi modeli ile yeni Türkiye adı altında Türkiye’ye de gömlek değiştirtmek istediğini biliyoruz. Bu zihinlerinin karışık olduğunu da parti içerisinde Cumhurbaşkanlığı sıfatı ile Başbakanlık sıfatını birleştirmiş Cumhurbaşbakanı diyebileceğimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan, diğer tarafta parti olmak üzere bakanlarıyla farklı farklı fikirleri de seyrettiğini görüyoruz” dedi.

Bütün bunların dışında Türkiye’nin tarihi bir eşikten geçtiğini belirten Uysal, “Bütün bunların dışında Türkiye’nin bir tarihi eşikte hem dışımızdan hem içimizden, 77 milyonluk nüfusuyla Romanya büyüklüğünde bir genç nüfusa sahip bu ülkenin kendi geleceğini ve dünya ile eklemlenirken üretken bir güç olarak bölgesinde kuvvetli bir devlet olarak, ülkesinde insanların huzur ve refah içerisinde yaşadığı bir Türkiye olarak kendi geleceğini kuşatmalıdır.

O nedenle Türkiye’nin rotasını kaybettiği kendi geleceğini bu temel değerlerden daha ziyade, iktidarın dayatmaları ve 12 yıllık, adeta kartaca düştü mantığı içerisinde topyekun adaletin idam edildiği, demokrasinin rehin alındığı, deyim yerindeyse yoksulluğa mahkum edilmiş kitleleri tutsak hale getirildiği bir zeminde, her şeye rağmen milletimizin sağduyusuna inanıyoruz. Bu sağduyunun işlemesi için seçim güvenliğinden başlayarak, Türkiye'de seçim hukukunu çiğnemiş bir Cumhurbaşkanı vardır. Kendisine oy vermeyenlerin Cumhurbaşkanlığından istifa etmiş bir Tayyip Erdoğan vardır. Geçmişteki tavır ve davranışlarını biliyoruz” diye konuştu.