Kanal A'da Fatin Dağıstanlı'nın hazırlıyıp sunduğu Türkiye'nin Seçimi Özel programına konuk olan İçişleri Eski Bakanı Efkan Ala Paralel Yapı'ya ilişkin yaptığı değerlendirmede, "28 Şubat olmasaydı bu yapı bu kadar büyümezdi" dedi.

 

Ala ayrıca, bu yapının Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Davos'taki 'One Minute' tepkisinden sonra makas değiştirdiğini söyledi.

 

İşte Efkan Ala'nın açıklamalarından satır başları:

 

Paralel Yapı'nın devlet içerisinde devlet olma noktasındaki girişimi ne zaman görüldü?

 

"Böyle kapalı sistemler yani tam gelişmemiş demokrasilerde maalesef böyle sıkıntılar yaşanabiliyor. Bir sivil toplum örgütü diye başlayanlar sonra sektör haline geliyor. Sonra bakıyorsunuz ki örgüt haline dönüşmüş. Memlekete için çalışmaya başlayanlar kendileri için çalışmaya başlamışlar.

 

Biz tabi baştan bir sivil toplum örgütü olarak destekledik. Ama şunu da söyleyeyim. 28 Şubat olmasaydı bu yapı bu kadar büyümezdi. Baskı olunca, onlarla kolay uyuşan hatta 28 Şubat'ta MGK içtihat'ta bulunuyor. İşte efendim 'bir hata yaparsa içtihadında bir sebep alır. İsabet ederse iki sebep alır' diye konuşmaların yapıldığı bir organizasyon. Şimdi millet buraya yöneldi.

 

Baştan da iyi niyetlerine güvenerek hükümetimiz de insanlar da yardım etti. Ama 'One Minute' den sonra makas değiştirdiler. Bu sefer üst aklın çizdiği istikamette. Baktılar ki sınırları aşan bir lider var. Bu lider Gazze'nin de sorunlarını dile getiriyor. "O zaman bunu yok edelim. Bunu iş başından uzaklaştıralım" diye harekete geçtiler.  Bu liderliğe karşı bir saldırı."

 

"PKK - Paralel Yapı ittifakları bazı konularda belgelendi"

 

"Güneydoğu'daki meseleye gelince. Bu tür ittifakların olduğu, somut olarak bazı konularda belgelendi. Mesela 6-7-8 Ekim olaylarında Van'da polis araçları yanarken diğer polis panzeri yine polis aracını götürüp onların üzerine, yanan araçların üzerine attı ki daha çok araç yanmış olsun. Bu ne demektir? Bu açık ittifak değil mi? Şimdi ortalık birbirine girmiş. Yine Hakkari'de panzerin içerisinde havai fişek, patlayıcı çıkarılıyor ve sokağa atılıyor. Yine oradaki bazı polisler tarafından. Ama o iki olayı da diğer polisler yakaladı. Yani burada da bu ayrımı çok iyi yapmak lazım."

 

Çözüm Süreci'nde bundan sonra Türkiye'yi ne bekliyor?

 

"Türkiye bundan sonra bu sorunu da çözerek, yoluna devam edecek inşallah. Peki sorunun çözümü ne demek? Terörün tasfiye edilmesi. Terörsüz bir Türkiye. Bunu yine biz yapacağız inşallah. AK Parti hükümetleri yapacaktır. Zaman zaman farklı yolları biz değerlendirdik. Ve hepsinin ortak özelliği vardı. Neydi o? Silahların bırakılması, terörün sona erdirilmesi. Bakın demokratik açılım olarak başladık. Milli birlik ve kardeşlik projesi sonra devreye girdi. Sonra çözüm süreci devreye girdi. Hepsini sabote etmeye çalışanlar oldu."