Başbakan Erdoğan, Burdur şehir merkezindeki programının ardından Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ve Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ile Bucak'a gitti.

Başbakan Erdoğan, Bucak Cumhuriyet Meydanı'nda Başbakanlık otobüsünün üzerinden vatandaşlara seslendi. Erdoğan, Bucak'ın salebini çok beğendiğini, Bucak salebinin ''Başbakanlık makamındaki ikram sofrasının gönüldaşı'' olduğunu söyledi. Erdoğan, yerli ve yabancı misafirlerine Bucak salebi ikram ettiğini de belirtti.

Erdoğan, 8 yıl önce 230 milyar dolar milli gelirin bugün 730 milyar dolara ulaştığını, milli gelirin 8 yılda üçe katlandığını kaydetti.

Göreve geldiklerinde Türkiye'nin milli gelirinin yüzde 74'ünün borca gittiğini belirten Erdoğan, şimdi bu oranın yüzde 35'e gerilediğine dikkati çekti. Erdoğan, geçmişte 100 liranın 63 lirasını faiz olarak öderken bugün 100 liranın 7 lirasını faiz olarak ödediklerini belirterek, şöyle konuştu:

''Bu nedir biliyor musunuz? Bu güçlü devlet olmanın alametidir. Ama güçlü devlet olurken benim vatandaşım da güçleniyor. Nasıl? Bakınız biz göreve geldiğimizde ödediğimiz bu faizlerin dışında enflasyon olarak ne ödüyorduk? Yüzde 30 enflasyondu. Yani cebinizdeki para farkında olmadan eriyordu. Ama şimdi enflasyon nereye geldi? 6,4'e geldi. Bakın nereden nereye... Yani şimdi cebimizdeki para daha güçlü. Satın alma gücü daha fazla. Bu da yeterli değil, daha iyi olacak. Her geçen gün güçlenen Türkiye, bütün bu yatırımları yapıyor. Bakınız işte Ulaştırma Bakanım burada. Cumhuriyet tarihinde 79 senede şu Burdur'da yapılan bölünmüş yol ne kadar? 47 kilometre. Değerli kardeşlerim sekiz senede biz ne yaptık. 128 kilometre bölünmüş yol yaptık. 47 kilometre nire, 128 kilometre nire... Bu bir şey gösteriyor. Nedir o? Türkiye ayağa kalkıyor. Yolumuz olmazsa 'medeniyim' diyebilir misiniz? Suyunuz olmazsa 'medeniyim' diyebilir misiniz? Ama bak şimdi bunlar oldu. Bak ne diyor. İşte ben diyorum ki bazı entelektüeller bu işi bilmiyor. Bu işi halk biliyor, halk. Bunlar bazı entelektüeller rahatsız oluyor. Niye rahatsız oluyorsunuz, siyasetin dili halkın dilidir, bazı entelektüellerin dili değil. Halkın dilini yakalayamadığınız sürece siyaset yapamazsınız.''

"EŞEK ARISI KOVANINA ÇOMAK SOKTUK"
Başbakan Erdoğan, hükümet olarak Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmayı hedeflediklerini, bugüne kadar yaptıkları çalışmalar neticesinde Türkiye'nin sekiz yıl içinde 26'ncı sıradan 17'nci sıraya yükseldiğini, 2023'e kadar dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girmeyi amaçladıklarını bildirdi.

Türkiye'nin kendi helikopterini yaptığını, yerli helikopterin 2013'te uçmaya başlayacağını kaydeden Erdoğan, ilk uçağın da önümüzdeki yıllarda uçacağını anlattı.

Erdoğan, geçtiğimiz günlerde otomotivcilerle bir araya geldiğini ve onlardan yerli otomobil üretmelerini istediğini anımsatarak, bu konuda çalışmalara başlandığını kaydetti. Otomotivcilerin yüzde 100 yerli otomobili üretmek üzere çalıştığını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Bu millet bunu yapar. Her şey var, şeker var, un var, yağ var, niye helva yapmıyoruz ya? Usta da var ortada ya... Bütün mesele şu, içimizde olan heyecan var ya o ateş var ya o aşk var ya o inanç var ya... Onun için yola çıkarken ne dedik, 'Üç şey bu ülkede olmayacak, yasaklar olmayacak, yoksulluk olmayacak ve evelallah yolsuzluk olmayacak'. Bunlar eriye eriye yok olmaya doğru gidiyor. Şimdi bazılarının rahatsızlığı burada. Çomak soktuk ya. Eşek arısı kovanına çomağı soktuk. Bizim işimiz bal arısı. Ondan rahatsız oluyor.''

Erdoğan daha sonra Bucak Belediye Başkanlığı binasına geçti. Burada Erdoğan'a Bucak salebi ikram edildi.

Başbakan Erdoğan, daha sonra Denizli'ye gitmek üzere Isparta Süleyman Demirel Havaalanı'na hareket etti.