Erdoğan işadamı Rahmi Koç'un bıyıklı ve sakallı birini işyerime almam" sözlerine çok sert ifadelerle eleştirdi.

İşte o sözler:
"Siyaset karşı düşünce de olanları da korumayı gerektirir. 22 Temmuz'daki konuşmayı bir milat olarak kabul etmedik. O günden önce yaptıklarımızın ve düşündüklerimizin devamı olarak bu görüşlerimizi dile getirdik.
Ben işyerime sakallı ve bıyıklı olanları asla almam şeklinde bir anlayış içinde olmadık. Bugün dünyanın hangi ülkesinde böyle ilkel anlayış var. Ayrımcılığın yanında olmadık. Bu insanların toplumda primleri yoktur. Bana eğer taraf deniyorsa kusura bakmasın ben bu anlamda tarafım. Vatandaşlarımın hiç biri,ne ayıramam. Bu milletin evlatların asla ayrılamaz elleri öpülür. Biz bu anlayışta olduğumuz için 81 vilayetin 80'inde varız.
Gönlümüz açık, herkesi kucaklamak istiyoruz. Siyasetçiler her an imtihandadır. Ama bu beyefendiler her an imtihanda değil. Biz bize oy vermeyenlerin de hizmetkarıyız. Toplumun tamamının haklarını korumayı prensip edindik. Bu görevimiz.
Eski iktidarlar farklı parti belediyelerine farklı muamele yapıyordu. Zorluklar engellemeler istikametimizi değiştirmedi. Husumetin değil birliğin yanındayız. Gölgelerle korkutulmaya çalışılan bir toplum olmaktan ülkeyi kurtardık.
Demokrasiyi engellemeye çalışanlar olabilir. Son dönmemde yaşananlar büyük değişimin büyün dönüşümün sancılarıdır. Dışarıdan bakanlare Türkiye'de ne oluyor demesin. Türkiye'de her şey hukuk sürecinde işlemektedir. Bizim hedefimiz milletimizi sahili selamete ulaştırmaktır.
Sorumlu tutumumuzu koruyacağız. Kapatma davası süresince hukuka daima saygı gösterdik. İddianame açıklanmadan mesnedsiz bilgiler ortada dolaşmamalı. Medyamız dikkakli olmalı. Ordumuzu lekeleyecek bir tutum sergilenmmeli. Hukuka saygı öncelikli prensibimiz olmalı. Aslolan demokrasidir. Demokrasi hukuk devletidir.
Mahalli idarelerle ilgili devrim niteliğinde kararlar aldık. Modern bir yerel yönetim anlayışını hakim kılmaya çalışıyoruz. Sonuçta Türkiye kazanacaktı. Onlar yine muhalefet oldular. Sonuçta biz kazandık.
100'e yakın adliye sarayı taptık. Diliyoruz ki fiziki rahatlık olsun. Merdiven altı gibi yerlerde hukuk yapılamaz dedik.
büyükşehir belediyelerine ayrılan pay yüzde 5'e çıkardık. Yerel yönetimlere ayrılan pay yıldan yıla artırıldı. belediye başkanlarının bakanlık kapılarında dolaşarak para aramalarına son veriyoruz.
Bize düşen Türkiye'nin gelecek hedeflerinden gözümüzü ayırmamaktır. Daha demokratik daha gelişmiş Türkiye hayalimiz var. Türkiye tek bir adım geriye atmayacaktır."