Erdoğan: “Siyaset milleti kendinden nefret ettirme değil, sevdirme sanatıdır”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kendini milletin üzerinde gören, oy sandığından çıkacak sonucu çantada keklik zanneden teşkilat yöneticisi, milletvekili, belediye başkanı ya da adayı kadar AK Parti’ye zarar veren kimse olamaz. Siyaset milleti kendinden nefret ettirme değil, kendini millete sevdirme, benimsetme, kabul ettirme sanatıdır” dedi.
AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, teşkilat mensuplarına uyarılarda bulundu. Vefat eden eski Erzurum milletvekili Muhittin Aksak’a rahmet dileyerek ve Fatiha okuyarak konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, illerde yapacağı aday açıklama programlarına ilişkin bilgi verdi. 31 Ocak’ta yapılacak büyük aday tanıtımı ve manifesto toplantısına kadar aday açıklama programlarının tamamlanacağını kaydeden Erdoğan, aday belirleme sürecinde yaşanan her şeyin artık geçmişte kaldığını söyledi. Erdoğan, ”Aday belirleme sürecinde yaşanan her şey artık geçmişte kalmıştır. Ne aday adaylarımızın ne de adaylarımızın bu dönemdeki rekabeti seçim çalışmalarına yansıtmayacaklarına inanıyorum. Dava adamlığı da, siyaset de bunu gerektirir. Aksi yönde davrananlar olursa zaten bunlar hiçbir zaman AK Partili olamamış, dava adamı olamamış, siyasetçi de olamamıştır. ‘Benim istediğim olursa eyvallah, benim istediğim olmazsa yallah’ derseniz kusura bakmayın bu AK Partili değildir. Bundan sonra tüm vaktimizi ve enerjimizi milletimizin gönlünü kazanmaya vermemiz gerekiyor” diye konuştu.
“Sıkıntıların asıl mağdurunun AK Parti olduğunu gösteriyor”
Türkiye’nin maruz kaldığı tüm saldırılara ve tuzaklara rağmen demokratik hukuk devleti niteliğinden asla taviz vermemiş bir ülke olduğunu kaydeden Erdoğan, “Demokratik hukuk devleti ilkesinin en sağlıklı ve güçlü şekilde işlediği alanlardan birisi de milli iradenin tecellisine vesile olan seçimlerimizdir. Seçimlerle ilgili kurumlarımız yargı teminatı altında işlerini başarılı bir şekilde yapmaktadır. Buna rağmen bazı kesimlerin kendi başarısızlıklarını seçimleri yürütmekle görevli kurumlara yükleme gayretine her dönemde şahit olduk. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde avukat ordusu ile seçim kurullarımızı tehdit eden bir adayı hala unutmuş değiliz, ‘YSK önünde oturacağız’ diyenleri hala unutmuş değiliz. Nerede oturdunuz, hala oturuyorsunuz. Artık esameleri bile yok. Aynı şekilde seçmen kütükleri ile sandık tutanaklarını birleştirme yazılımı ile ilgili iddialar da her başarısızlığın ardından dile getirilir. Bunun üzerine biz de arkadaşlarımıza acaba buralarda bir sorun olabilir mi veya var mı, biz de bir bakın talimatını verdim. Ortada kasıtlı bir sorun bulunmadığını ama sistemden kaynaklanan sıkıntıların asıl mağdurunun AK Parti olduğunu gösteriyor. Nasıl mı? Onu da açıklayayım. AK Parti’nin 10 milyon 337 bin üyesinden 504 bininin seçmen kütüklerinde kaydını bulamadık. Bir başka ifade ile partimizin üyesi olan, dolayısıyla sandık başına gittiğinde zaten oyunu alacağımız yüzde 1’lik bir seçmen kaybımız var. 24 Haziran’da seçmen listelerinde yer aldığı halde 2019’da kaydı olmayanların sayısı 924 bine yakındır. Bunların 234 bini vefat, 205 binden fazlası askerlik, 63 bini hükümlü veya kısıtlı, 63 binden fazlası da yurt dışına gitmiş olmaları sebebiyle listelerde bulunmuyor. Burada bir sıkıntı yok. Ancak bir de MERNİS’te adres kaydı olmadığı için listelerde yer almayan 375 bin kişi var ki, bu konuda teşkilatlarımıza önemli görevler düşüyor. Bu kişilere teker teker ulaşıp adres bilgilerini düzelttirmemiz ve seçmen kütüklerine kaydettirmemiz lazım. 24 Haziran seçimlerine göre ilçe değiştiren 1,5 milyona yakın seçmenin bulunuyor olmasıdır. Üstelik bunların 222 binden fazlası bizim üyemizdir. Öyleyse yakın markaja alacağız. ‘Buradan kaydı taşıyalım da muhtarlığı alalım, il genel meclisi üyeliğini alalım, belediye başkanlığını alalım.’ AK Parti bu tür bir yanlışın içine kesinlikle girmemelidir, bu konuyu siz kontrol altına alacaksınız. Bu kardeşlerimizi gittikleri ilçelerde bulup partimizle irtibatlandırmak işi teşkilatlarımıza düşüyor. Bu yıl ilk defe oy kullanacak yaklaşık 1 milyon seçmenin varlığı çok önemli. Özellikle de gençlik kolları bu işi yakından takip etmek durumundadır ki, bu ilk defa oy kullanacak olanları yakın markaja alalım. Onların oy kullanmada herhangi bir yanlışa düşmesini baştan önleyelim. Bir ilçeye yerleşen kişiye teşkilatımızın hoş geldin ziyareti yapması, gençlere partimizi tanıtması, partimizde siyasete davet etmesi, adres kaydı olmayanların kaydını yaptırmasını sağlaması bizlere kazandıracaktır” şeklinde konuştu.
“Siyasette hiçbir görev kimseye zorla verilmez”
AK Parti olarak 31 Mart seçimlerinin belediyecilikte 25 yıllık bir tecrübenin zirve noktası olacağını kaydeden Erdoğan, “Milletimiz 25 yıldır şehirlerini ve hayatlarını bu kadroların belediyecilik anlayışına teslim ediyorsa bunun bir sebebi var. Bir memnuniyet var, bundan dolayı AK Parti ile bu yolda yürüdüler. Kimsenin AK Parti’ye oy vermek gibi bir mecburiyeti, bir borcu yoktur. Milletimizin her bir ferdini AK Parti’ye oy vermeye davamızla, ahlakımızla, duruşumuzla, hizmetlerimizle, projelerimizle, vizyonumuzla biz halkımızı ikna edeceğiz. Kendini milletin üzerinde gören, oy sandığından çıkacak sonucu çantada keklik zanneden teşkilat yöneticisi, milletvekili, belediye başkanı ya da adayı kadar AK Parti’ye zarar veren kimse olamaz. Siyaset milleti kendinden nefret ettirme değil, kendini millete sevdirme, benimsetme, kabul ettirme sanatıdır. AK Parti milletimize hakim olmak üzere değil, hadim olmak üzere yola çıkmış kadroların partisidir. Siyasette hiçbir görev kimseye zorla verilmez, göreve talip olanlar arasından seçim yapılır. Şayet AK Parti’nin millete hizmetkarlık esasına dayanan siyaset anlayışını kendi yapısına, tarzına, konumuna uygun bulmayan varsa zaten yanlış yapar” ifadelerini kullandı.
“Unutmayınız hala her şey insan ile başlıyor ve insanda bitiyor”
Günümüzde gelişen teknolojinin etkisi ile siyasetin teknik araçlarının farklılaşmış olabileceğini belirten Erdoğan, “Artık bayrak asmak için direklere çıkmak gerekmiyor da olabilir. Daha çok insana ulaşmak için sosyal medya gibi alternatif mecralar gelişmiş olabilir. Ama unutmayınız hala her şey insan ile başlıyor ve insanda bitiyor. İnsanları değerli olduklarını hissettirmenin yolu hangi kanalı kullanırsanız kullanın onlarla doğrudan iletişime geçmenizdir. Bunun için her fırsatta çalmadık kapı, sıkmadık el, almadık gönül bırakmayacağız. Bunlar sanal ortamda veya sanal unsurlarla olacak şeyler değil. İnsanın eliyle, gözü, kulağı, dili hiçbir zaman sanal ortamda gerçekleşmez. İnsanoğlunun o gülücüğü, gözlerindeki bakış, ifade tarzındaki kullandığı kelam bütün gönülleri çeker. Onu sanal ortamda yapamazsınız. Onun için çok geniş kapsamlı çalışmayı yürütmemiz lazım. 10 milyonu aşkın üyelerimizi nasıl çalıştıracağız, bunun üzerinde durmamız lazım. Hiçbir siyasi partide böyle bir üye yok ama çalışmamız lazım” dedi.